Gündem
CHP’de ‘şaibeli kurultay’ davasında karar günü! Dananın kuyruğu kopacak mı?
CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te gerçekleştirilen 38’inci Olağan Kurultayı’na ilişkin açılan iptal davasının, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmasında, CHP’nin başkanlık koltuğu için karar çıkabilir...
YARGIYA HERKES UYMAK ZORUNDA
Olan biteni Akit’e değerlendiren Avukat Tamer Mahmutoğlu, bakın neler söyledi: “Kimse unutturmaya çalışmasın kurultayın iptali için davayı CHP’li delegeler açmıştır. Kurultay sürecine ilişkin iddialar arasında oy karşılığında bazı delegelere para, ev ve telefon verildiği iddiaları yer alıyor. Açılan bu davada davacılar kurultayın iptalini ve mevcut parti yönetiminin görevden alınmasını talep etmiştir. Davanın bugünkü duruşmasında kararın verilip verilmeyeceği merak edilmekle birlikte, Özgür Özel’in mahkeme tarafından olumsuz bir karar verilmeyeceği yönündeki açıklamaları dikkat çekici. Kurultayın iptal edilmesi halinde koltuğunu kaybedecek olan Özel’in yakın çevresine mahkeme kararına karşı neler yapılabileceği konusunda hazırlık yapmaları yönünde talimat verdiği de kamuoyunda ifade edilmektedir. İptali halinde önceki yönetimin göreve gelmesine ilişkin tehdide varan açıklamalar da ibretle izlenmektedir. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı tarafından verilecek kararlara herkesin uymak zorunda olduğunu hatırlatmak isteriz!”
RANT PAYLAŞIMININ KAVGASI
Gazeteci Yazar Mehmet Fırat da, şöyle konuştu: “Neticede yargı bir karar verecek ve bu karara herkes uyacak. Daha önce kurtarıcı ve pir gözüyle görülen ve pazarlanan Kemal Kılıcdaroğlu ne oldu da birden hain oldu diye sormazlar mı adama? Yelkenleri şişirilen ‘tuvalet terliği’ hükmündeki ‘Sülün Osman’ versiyonu birisinin delegeleri satın alarak partiyi ele geçirme ve bu yüzden, şaibeli kurultayın iptal edilmesi durumu, mevcut CHP yönetimini neden panikletir? Ortaya çıkan rantın paylaşımında yaşanan kavga, asıl parti merkezinde kopuyor. Belediyeler ve iş adamları üzerinde patlayan bu yolsuzluk furyası, delegeleri ve parti yönetimini de kapsayacağından, mevcut yönetim statükolarının ellerinden alınması bir yana, bileklerine takılacak kelepçeden mi korkuyorlar? Tüm bunlar kendi içlerindeki tutarsızlığı da gözler önüne sermektedir. Kurulduğu günden itibaren CHP budur. Hak ve halk düşmanı bir yapının son dönemeçte bitişini de ayan beyan görmekteyiz. Oyuncağı elinden alınan çocuk gibi zırlamalarının sebebi budur. Ülke, parti ve halk bu soytarılara yeterince tahammül gösterdi. Yeni dönem yeni Türkiye vizyonunda eskiye dair hiçbir şeyin yerinde durmayacağı, bu değişime ayak uyduracağı ve buna göre dizayn edileceği aşikârdır.”
ŞERİATIN KESTİĞİ PARMAK ACIMAZ!
SAD Araştırma Başkanı Sadullah Özcan ise, şunları kaydetti: “Mahkemenin vermesi beklenen karar, kuşkusuz Türk siyasi yaşamını derinden etkileyecektir. Görünen o ki parti içerisindeki iktidar yapısını tamamen değiştireceğe benziyor. Bu aynı zamanda parti içerisinde de farklı açılımlara neden olacaktır. Değişik paylaşımlar ve medyada ağırlıklı olarak davayı iktidarla ilişkilendiriliyor. Şunu açık ve net ortaya koymak lazım. Kurultayı yapan CHP, kurultaya katılan CHP delegeleri ve CHP üyeleri. İddiaları ortaya atan CHP delegeleri, davayı açtıranlar CHP’liler, delilleri sunanlar CHP’liler, paraları aldıklarını söyleyenler CHP’liler. Tüm bunlar ortadayken nasıl oluyor da bir başka parti suçlanabiliyor, anlamak imkânsız. Bu gerçekler bir tarafa, mahkeme hangi kararı verirse versin, hem CHP içerisindeki iç dengeler, hem de CHP ile birlikte hareket eden bütün siyasi yapılar bu işten etkilenecektir. Kulislerden edindiğim izlenime göre, mutlak butlan kararı verilmesi halinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun geri gelişiyle beraber, 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken dağılan altılı masa tekrar toplanacak. Bu durum, siyasette kartların yeniden karılmasını gerektirecek. Tersi bir durumda, davanın reddedilmesi halinde ise, mevcut CHP yapısının psikolojik üstünlük hissiyle ne yapacağının kestirilmesi imkansız olacaktır. Ayrıca siyasi kulislerde ise, Ekrem İmamoğlu - Özgür Özel arasındaki gizli güç mücadelesinin, davanın reddedilmesi halinde su yüzüne çıkma ihtimali olduğu da konuşuluyor. Davanın sonucunu bekleyelim. Sonuç itibariyle kim bu konuda ne derse desin şeriatın kestiği parmak acımaz.”