Mart ayında Columbia Üniversitesi mezunu Mahmoud Khalil’in gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, Trump’ın "yabancı düşmanı" politikalarının bir sonucu olarak görülüyor. Ardından, Tufts Üniversitesi öğrencisi Rumeysa Öztürk, okul yönetimini İsrail’in Gazze saldırılarına karşı yetersiz bulduğu bir yazı kaleme aldıktan sonra, maskeli ajanlar tarafından gözaltına alındı.

Söz konusu uygulamalar kapsamında yüzlerce öğrencinin vizeleri iptal edildi, bazıları hakkında sınır dışı kararı verildi.

İfade özgürlüğüne açık saldırı

Davayı açan akademisyenler, ABD Anayasası’nda yer alan Birinci Değişiklik kapsamında garanti altına alınan ifade özgürlüğünün açıkça ihlal edildiğini vurguluyor.

Trump’ın 2024’te imzaladığı kararnamede, “nefret ideolojileri yayan yabancılar” ibaresi yer almıştı. Oysa gerçek, Filistin halkına yapılan zulme karşı ses çıkaran öğrencilerin hedef alınmasıydı.

Yargıçtan net sözler

Davaya bakan Yargıç William Young, süreci, "Gerçeğe ulaşmanın en iyi yolu duruşmadır" sözleriyle değerlendirdi. Davayı "önemli bir ifade özgürlüğü davası" olarak tanımlayan Young, kararını iki hafta sürecek duruşmaların ardından verecek.

Eğer Young, Trump yönetiminin anayasal hakları ihlal ettiğine hükmederse, hükümete yönelik yaptırım ve telafi adımları gündeme gelecek.