Yaşam
Zamandan saniyeler silinecek!
Dünya, Temmuz ve Ağustos aylarında milisaniyelik farklarla daha hızlı dönecek. 5 Temmuz 2024, kaydedilen en kısa gün oldu: 1,66 milisaniye eksik! Bu durum, zamanı tutan atom saatleri ile Dünya'nın dönüşüne dayalı zamanı birbirinden uzaklaştırıyor.
Dünya, Temmuz ve Ağustos aylarında milisaniyelik farklarla daha hızlı dönecek. 5 Temmuz 2024, kaydedilen en kısa gün oldu: 1,66 milisaniye eksik! Bu durum, zamanı tutan atom saatleri ile Dünya'nın dönüşüne dayalı zamanı birbirinden uzaklaştırıyor.
Standart bir Dünya günü 86.400 saniyedir. Ancak Temmuz ve Ağustos aylarında üç gün boyunca gezegenin Güneş'e göre dönüş hızının artması bekleniyor, bu da günlerin bir milisaniye veya daha fazla kısalmasına neden olacak.
Bu hızlanma döneminde, zaman gerçekten de hızlanıyor mu? Ve küresel zaman tutucular işleri düzene koymak için bir saniyeyi atlamak zorunda kalacak mı?
1950’lerden önce, bir günün uzunluğu Dünya’nın dönüşüne ve Güneş’in gökyüzündeki konumuna göre tanımlanıyordu.
Avustralya'nın yasal zaman tutucusu olan Ulusal Ölçüm Enstitüsü'nden Zaman ve Frekans Lideri Dr. Michael Wouters şöyle diyor:
“Dünya günde bir kez döner, bunu 86.400'e bölerseniz, bir saniyeyi elde edersiniz.”
Eskiden çiftçilerin ne zaman ekim yapacaklarını bilmeleri gerekirdi, ama toplum karmaşıklaştıkça zamanı daha hassas bilmek zorunlu hale geldi.
Bugün zaman, nanosaneye (saniyenin milyarda biri) kadar ölçüm yapabilen atom saatleriyle izleniyor ve bu saatler dünya çapında Eşgüdümlü Evrensel Zaman (UTC) ile senkronize ediliyor.
Her günün uzunluğu aynı mı?
Atom saatlerinden farklı olarak, Dünya'nın dönüşü düzensiz olabilir. Bir gün ortalamadan bir milisaniye kısa ya da uzun olabilir.
Bu değişkenlikte Dünya ile Ay arasındaki “kütleçekim dansı” önemli bir faktördür. Ay, gelgitler oluşturarak Dünya’nın dönüşünü yavaşlatan bir “el freni” gibi davranabilir. Ay ekvatordan uzak olduğunda bu etki zayıflar.
Jeobilim Avustralya’dan bilim insanı Oleg Titov’a göre, hızlanma ve yavaşlama mevsimsel döngüler izler. Her yılın en kısa günü genellikle Temmuz ve Ağustos aylarında görülür, ardından Kasım-Mart döneminde yavaşlama gelir.
Bilim insanları, 2020’den beri Dünya'nın dönüş hızında hafif bir artış gözlemliyor. Şimdiye kadarki en hızlı gün, 5 Temmuz 2024’te ölçüldü; bu gün ortalamadan 1,66 milisaniye daha kısaydı.
Titov, genel görüşün Dünya'nın yeniden yavaşlayacağı yönünde olduğunu, ancak hızlanmanın birkaç on yıl daha sürebileceğini söylüyor.
'Artık saniye' eklememiz ya da çıkarmamız gerekiyor mu?
Milisaniyeler biriktikçe, Dünya’nın dönüşüne dayanan zaman sistemi (Evrensel Zaman 1 olarak bilinir), yüksek hassasiyetli atom saatleriyle ölçülen resmi zaman sistemi olan Eşgüdümlü Evrensel Zaman'dan (UTC) uzaklaşır.
Bu farkı en aza indirmek için, küresel zaman tutucular “artık saniye” adı verilen ekstra saniyeler eklemeye başladı. İlk artık saniye 1972’de eklendi, en sonuncusu ise 2016’da.
Dr. Gozzard şöyle diyor: “Atom saatleri ve bilgisayar ağlarımız, zaman ölçümünün yeni ve çok daha üstün biçimi; ancak biz onları bu eski ölçüm biçimiyle senkronize tutmaya zorluyoruz.” Uluslararası topluluğun 2035’ten itibaren artık saniye eklemeyi bırakma kararından memnun olduğunu da ekliyor.
Ancak Dünya'nın dönüş hızı artmaya devam ederse, bu durum alışılmadık ve daha önce görülmemiş bir ayarlama gerektirebilir: artık saniye eklemek yerine bir saniyeyi çıkarmak gerekebilir.
Wouters, artık saniye çıkarmanın sorunlara yol açabileceğini söylüyor; çünkü bugüne kadar bir saniyenin atlanması hiç denenmedi.
Gozzard ise birkaç milisaniyelik farkın çoğu insan için önemli olmayacağını belirtiyor. Özellikle yaz saati uygulamasıyla saatleri “keyfi” olarak bir saat ileri veya geri aldığımızı ve aynı saat dilimini yüzlerce kilometrelik alanlara uyguladığımızı düşünürsek.
Wouters ise bir milisaniyelik farkın insan gözü ve beyni tarafından algılanamayacağını söylüyor. Hatta birkaç saniyelik fark bir yüzyıl boyunca birikse bile, “bunu kimse gerçekten fark etmeyecek.”