Buğra Kardan  İstanbul

Belediyelerde devam eden yolsuzluk temizliğiyle panikleyen CHP zihniyeti, halkı galeyana getirmek için her yolu deniyor. Şimdi de üniversite gençliğini provoke etme planını uygulamaya koydu. Ekrem İmamoğlu’nun şaibeli lisans belgesinin iptalini protesto etmek için Boğaziçi Üniversitesi’nde bir kendini bilmezin diplomasını yırtması, İTÜ’de de bir bedhahın ayetli pankart açılmasını önlemeye girişmesine tepkiler dinmeden ODTÜ ve YTÜ’de siyasi saiklerle skandal eylemler sahnelendi. Rektör atamaları bahane edilerek yapılan sırt dönme eylemlerini LGBT propagandası takip etti. ODTÜ’de mezuniyet töreninde bir grup, sapkınların paçavralarıyla “Ay ay” diyerek koştu. LGBT yanlısı gruba bazı öğrenci görünümlülerinin de ıslık ve alkışla vermeleri dikkat çekti. Uzmanlar, Türkiye’yi karıştırmak için elinden geleni yapan CHP kafasının şimdi de üniversitelere göz diktiğini anlattılar.

MİLLETİMİZ OYUNA GELMEYECEK

Akit’e konuşan Prof. Dr. Abdullah Halim Ulaş, şunları dile getirdi “Üniversiteler, genel anlamda bilim yuvası olarak tanımlanır. Bu yuvalardan yetişen gençlerin ahlâk, faziletin yanı sıra bilimsel donanıma sahip olmaları istenir ve beklenir. Mezuniyet bir anlamda bu yorucu yolculuğun sonunda alınacak en güzel hediyelerden bir tanesidir. Fakat gelin görün ki arka planda düğmeye basan bir el, mezuniyet törenlerini ideolojik bir sapkınlığın adresi ve savunucusu hâline getirme çabası içerisinde. LGBTİQP+ sapkınlığı, birçok ülkede yasaklanırken maalesef bazı üniversitelerin törenlerinde bir şova döndürme çabası içerisinde. Bu akim kılınmalı. Gençlerimiz edep dışı şovlara alet edilmemelidir. Öğrencilerimiz de provokasyonlara karşı uyanık olmalıdır. Kötü kalpliler bilmelidirler ki başaramayacaklar. Bu milletin feraseti bu oyunlara gelmeyecektir. Gençlerimiz, elbette uyanacak ve bu oyunu bozacaktırlar.”

ÖĞRENCİLİK MİLİTANLIK DEĞİLDİR

Sosyolog-yazar Adnan Kalkan da şunları söyledi: “Akıl, kalp ve ruhu birlikte kullanmayanlar diledikleri kadar eğitim alsınlar nafile. Bizim üniversitelerin yetiştirdikleri gençler, bugün mezuniyet törenlerinde aklı tam anlamıyla kullanamayıp kalp ve ruhtan yararlanamadıklarından skandal adımlar atıyorlar. Bilim ve kültür yuvası üniversitelerimizden mezun olup hırsızları, arsızları savunmak için protestolar düzenliyorlar. Maalesef gençler, öğrenciliği siyasi militanlıkla karıştırır oldular. Belli odaklara alet olup çirkin eylemler sahnelemeye başladılar. Görüyoruz ki akıl, kalp ve ruhtan faydalanmayanlar hatalar yapıyorlar. Kendi partilileri tarafından hırsızlık yapmakla ihbar edilen ve hakikat ortaya çıkınca tutuklananlara destek amaçlı provokasyonlara katılıyorlar. Yani Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde okuyan gençler, hırsızlık yapanların serbest kalmaları için yürüyüş düzenleyip devlet ve milletin malına zarar veriyorlar. İşte aklın, kalbin ve ruhun çöktüğünün yahut iflas ettiğinin en büyük delili. En iyi üniversiteleri bitiren dehalar, kazanamadıkları üniversitelerden sahte diploma alan sahtekarlar için provokasyon gösterileri gerçekleştiriyorlar.”