Talat Atilla çok konuşulacak bir köşe yazısı kaleme aldı. Eski harbiyeli olup TSK'dan istifa edip borsa kuracak kadar yükselen kolundaki israil bayrağı dövmesini gizleme gereği duymayan, islami değerleri aşağılayan bir Türk ırkçısı olarak kokain partisindeki skandalla gündeme gelen Gökalp İçer'i konu alan yazıda Atilla bahsi geçen şahsı kimin kolladığı sorusunu sordu. İşte o yazı:
Bazı tanınmış gazetecilerin program sponsorluğunu yapan bir isim.

Sabah'tan Mahmut Övür'ün iyi bir gazetecilikle ilk kez ortaya çıkardığı skandalın kahramanı.

Askerlikten finansal teknolojiye, kripto paradan uyuşturucuya uzanan ilginç bir hikayesi var.

Genel kamuoyu kendisini sevgilisi ile yaptığı kokain partisinde sevgilisinin ölmesiyle tanıdı.

Finansal kaynağı konusunda tartışmalar var.

Son serüveni kokain olunca tartışmalar da haliyle bu konu üzerinden yürüyor.

* * *

Bu süreci yargıya bırakıp, en az onun kadar ilginç gelişmeyi aktarayım.

Gökalp İçer'in kokain partisi ve ölümle sonuçlanan malum olayından sonra kamuoyunun bilmediği ilginç bir gelişme yaşandı.

Çok tanınmış etkin bir siyasi partinin genel başkanının, hatırı geçen gazetecileri bizzat arayarak "tanırım Gökalp iyi çocuktur. Destek olalım" ricasında bulunduğunu öğrendim.

Zor zamanlarda dostların bir birine destek olması güzel bir eylem ancak bir kişinin ölmesiyle sonuçlanan, işin ucunda kokain olan konuda bu kadar canhıraş teşebbüs bana ilginç geldi.

* * *

Büyük cesaret doğrusu!

Üstelik sürecin nereye doğru evrileceği meçhulken bir de..

Mesele iki kişinin kavga ederek karakolluk olması değil.

Kokain...

Ölüme sebebiyet vermek...

Uyuşturucu temin etmek...

Kendisi cesur bir genel başkandır.

Belki bu yazıdan sonra "o benim. Çünkü..." diye açıklama yapar belki!

Çünkü...

Gökalp İçer'in durumunu "özel hayat" diye geçiştirmek, ya durumun vahametini anlamamak, ya da açıkça kollamaktır.

Yasaklı bir madde kullanımı var.

Uyuşturucu temin etmek var.

Ölüme sebebiyet var.

Şayet bunlar suç değil özel hayatsa niye tutuklandı?

* * *

Şayet bu eylemler özel hayatsa, bu suçlardan hükümlü olan onbinlerce insan da özel hayat kapsamında olmalı ve tutuklanmamalıydı.

Demek ki özel hayat değil.

İçerideki binlerce aynı suça bulaşmış kişileri savunamıyorsunuz ama iş Gökalp İçer'e gelince kapı arkası diplomasiyle neden savunuyorsunuz?

Belli ki bilmediğimiz nedenler var.

Ama bilmeliyiz!

Bekliyoruz!

Bu işten ton ton fena kokular geliyor!

İpin ucu çekilirse yumak büyüyebilir!

VELHASIL: Hiç kimse, kendi isteğiyle kötü değildir.- Socrates