TAHSİN HAN

Yaklaşık 3.5 milyon Türk’ün yaşadığı Almanya’da gurbetçilere yönelik ayrımcılık ve ahlaksızlık devam ediyor... Yıllardır Almanya’da ikamet eden bir Türk, zamanının gelmesinden sonra vatandaşlık için adım attı ancak şok yaşadı. Vatandaşlık başvurusu yapan bir Türk’ün camiye yaptığı 10 euroluk bağış, şüpheli görülerek sorgulandı. Almanya’nın Duisburg kentinde bir Türk vatandaşının Alman vatandaşlığına geçiş sürecinde yaşadığı olay tartışmalara yol açtı. Alman vatandaşlığına başvuran kişinin banka hesaplarının incelenmesi sırasında Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Genel Merkezi (DİTİB) Polman Merkez Camii’ne yaptığı 10 euroluk bağış, “şüpheli işlem” olarak sınıflandırıldı ve açıklama istendi. Başvuruyu yapan kişi ise buna tepki gösterdi. Panorama News’e göre Göçmen Dairesi, başvuru sahibine gönderdiği e-postada, “Hesap hareketlerinizde DİTİB Polman Merkez Camii’ne yaptığınız bağış tespit edilmiştir. Bu bağışın amacını ve nedenini açıklamanızı rica ederiz” ifadelerine yer verdi. Camiye yapılan 10 euroluk bir bağışın hedef alınması, çifte standart ve dini ayrımcılık tartışmalarını alevlendirdi. Başvuru sahibi, yaşadığı durum için “Yıllardır bu ülkede yaşıyor ve vergimi ödüyorum. Bu ülke benim evim. Ama vatandaşlık sürecinde karşılaştığım muamele beni hayal kırıklığına uğrattı” dedi.

HRİSTİYANLARA BUNU YAPMIYORLAR

Başvuru sahibi, Göçmen Dairesi’ne gönderdiği yazılı açıklamada, “Söz konusu bağış, tamamen gönüllü ve kişisel bir dini tercihtir. Hiçbir görevim yok, sadece zaman zaman camide ibadet ediyorum. Bu durum, kiliselere yapılan yardımlardan farksızdır” dedi.

Almanya’da özellikle Türk ve Müslüman göçmenlerin vatandaşlık süreçlerinde benzer gerekçelerle sistematik engellemelerle karşılaştıkları belirtiliyor. Uzmanlar, bu tür sorgulamaların Almanya’daki inanç özgürlüğü ilkesine aykırı olduğunu savunuyor. Olayın basına yansımasıyla birlikte ülkedeki göçmen hakları savunucuları da konuya müdahil oldu. Sivil toplum kuruluşları ve bazı siyasetçiler, yaşanan süreci açık bir ayrımcılık örneği olarak nitelendirdi. STK’lar, Hristiyan bir göçmene benzer bir bağış için aynı muamelenin yapılamayacağını belirterek ayrımcılığa dikkat çekti.