Tele pazarlama, çağrı merkezi, müşteri ilişkileri ve veri analizine dayalı görevler şimdiden otomasyon sistemlerine devrediliyor. Örneğin Hinton’ın verdiği kişisel bir örnekte, daha önce 25 dakikada yazılan müşteri yanıtları artık 5 dakikada yapay zekayla tamamlanıyor.

Bu da aynı işi beş kat daha hızlı yapabilen sistemlerin insan gücüne olan ihtiyacı azaltması anlamına geliyor. Şirketlerin personel sayılarını ciddi ölçüde düşürmesi de bu dönüşümün başladığını gösteriyor.

Hinton, her mesleğin aynı hızla tehlike altında olmadığını belirtiyor.

Özellikle insan ilişkisi, fiziksel beceri ve empati gerektiren işler hala yapay zekanın erişemeyeceği alanlarda yer alıyor. Tesisatçılar, hemşireler ve öğretmenler bu gruba dahil ediliyor. Hinton, bu tür mesleklerin içgüdüsel karar verme, empatik yaklaşım ve fiziksel hareketlilik gibi insan doğasına özgü niteliklere dayandığını söylüyor.

Örneğin bir öğretmenin sınıfta anlık kararlar alması ya da bir hemşirenin hastayla kurduğu bağ, teknolojik sistemlerin taklit edemeyeceği detaylar içeriyor.
Geçtiğimiz günlerde Microsoft da benzer bir liste yayımlamıştı.
Yapılması gereken, yapay zekayla rekabet etmek yerine onunla birlikte çalışabilecek beceriler geliştirmek. Örneğin veri okuryazarlığı, sistem denetimi, insan yönetimi gibi alanlar bu geçiş sürecinde avantaj sağlayabilir.

İşte Hinton'a göre tehlike altında olan meslekler:

Tele pazarlamacılar ve çağrı merkezi çalışanları

Müşteri hizmetleri temsilcileri

Pazarlama destek personelleri

Junior düzeyde çalışan finansal ve hukuki analistler

Hukuk asistanları

İçerik yazarları ve temel düzeyde yazılı görevlerde çalışanlar

Veri analizine dayalı pozisyonlar

CRM sistemleri kullanan tekrarlayan iletişim görevleri

Basit mantık ve analiz gerektiren ofis işleri

Hinton'a göre güvende olan meslekler:

Tesisatçılar

Hemşireler

Öğretmenler

Empati, muhakeme ve yaratıcılık gerektiren her türlü insan temelli meslek

Fiziksel beceri ve birebir insan etkileşimi gerektiren işler.