Türkiye’nin askerî yapılanmasında önemli bir değişim yaşanıyor. Uzun yıllardır "Beyaz Türk" askerlerin üst düzey makamlarda ağırlıkta olduğu Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, artık Anadolu'nun farklı bölgelerinden gelen subaylar da en üst makamlara yükselebiliyor.

Geçtiğimiz dönemde Genelkurmay Başkanlığı görevini yürüten Metin Gürak, Mardinli Arap kökenli bir isimdi. 2025 yılı itibarıyla Genelkurmay Başkanlığı görevine getirilen Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ise Artvinli Türkmen kökenli bir asker olarak dikkat çekiyor.

Bu gelişme, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde uzun süredir tartışma konusu olan “Beyaz Türk subaylar” tartışmalarına yeni bir boyut kazandırdı. Geçmişte özellikle Selanik, Bulgaristan, Yugoslavya gibi bölgelerden göç eden ailelerin çocuklarının, sistemli şekilde general ve hatta genelkurmay başkanı olabildiği; Anadolu kökenli birçok subayın ise albay rütbesinde emekliye sevk edildiği mobinge maruz kaldığı biliniyordu.

Özellikle 20. yüzyıl boyunca, bu yapının Kemalist rejimin bilinçli bir tercihi olduğu yönündeki yorumlar dikkat çekmişti. Hatta bazı yazarlar, bu sistemde sabetaycı etkisinden dahi bahsetmişti. Ancak son yıllarda yaşanan değişim, bu anlayışın sona erdiğini ve TSK'nın daha kapsayıcı bir yapıya kavuştuğunu gösteriyor.

Artvinli Türkmen kökenli Selçuk Bayraktaroğlu'nun Genelkurmay Başkanı olması, Anadolu’nun çeşitli şehirlerinden yetişen subaylara da artık en üst rütbelere ulaşma fırsatının verildiğini simgeliyor. Bu gelişme, yalnızca askerî hiyerarşi açısından değil, Türkiye’nin toplumsal ve siyasi dengeleri bakımından da dikkatle takip ediliyor. Ve Sabetaycı Kemalist düzenin bir kalesinin daha çöktüğünü ıspatlıyor.

Uzmanlar, bu yeni dönemin Türk Silahlı Kuvvetleri'nde liyakat esasının güçlendiği, etnik veya coğrafi kökene dayalı ayrıcalıkların zayıfladığı bir yapının habercisi olabileceğini belirtiyor.