AKİT MENÜ

Gündem

Kızları sokağa çağıran Mine, sana şimdi biz ne diyelim? Seni dinleyen Teslime, şimdi toprağa verildi

Aydın'da orman yolunda cesedi bulunan üniversiteli Teslime'nin anne ve babası için uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı. Haberin ardından CHP'nin borazanı Cumhuriyet'te köşe karalayan Mine Söğüt'ün "Baba evini derhal terk edin kızlar" şeklindeki rezil kepaze yazısı akıllara geldi.

Haber Merkezi
Güncelleme Tarihi:

CHP ve fonladığı medyanın özendirmeye çalıştığı 'özgürlük' adı altındaki gayrimeşru yaşam biçimi hayatları söndürmeye devam ediyor.

Son olarak Aydın'ın Efeler ilçesindeki orman yolunda başından tabancayla vurulmuş halde cesedi bulunan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Teslime Hanedan'ın, 10 ay önce annesi Nafiye Hanedan ve babası Beytullah Hanedan hakkında, kendisine şiddet uygulayıp, zorla evde tuttukları gerekçesiyle uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı.

Kızları sokağa çağıran Mine, sana şimdi biz ne diyelim?

Haberin ardından CHP'nin borazanı Cumhuriyet'te köşe karalayan Mine Söğüt'ün "Baba evini derhal terk edin kızlar" şeklindeki rezil kepaze yazısı akıllara geldi.

"Baba evini derhal terk edin kızlar" başlıklı mide bulandıran yazısında kızları sokağa çağıran Söğüt; "Her baba evi öyle sanıldığı kadar güvenli değildir. Aksine çoğu baba evi tehlikenin merkezidir.  Ve bazen sokaklar o baba evinden çok daha güvenlidir." şeklide skandal ifadeler kullandı.

Seni dinleyen Teslime, şimdi toprağa verildi

Mine Söğüt'ü dinleyip anne ve babası için uzaklaştırma kararı aldıran Teslime Hanedan kaçtığı erkek tarafından kafasından kurşunlanarak öldürüldü.

Hanedan memleketi Mersin'in Mut ilçesindeki Kurtsuyu Mahalle Mezarlığı'nda toprağa verilirken Mine Söğüt'ün kan donduran vahşeti beğeniyle karşılayıp karşılamadığı merak konusu oldu.

İşte henüz 20 yaşındaki Teslime'yi hayattan koparan o rezil yazı:

Her baba evi öyle sanıldığı kadar güvenli değildir.

Aksine çoğu baba evi tehlikenin merkezidir.

Ve bazen sokaklar o baba evinden çok daha güvenlidir.

O yüzden, o despot, o dayakçı, o adaletsiz, o ikiyüzlü, o sinsi, o hesapçı, o güvenilmez babaların evinden erkenden çıkın gidin kızlar.

Hısım akraba ne derse desin, elâlem ne düşünürse düşünsün, hiç kafaya takmayın.

Geleneklerin, inançların, korkuların pabucunu dama atın.

Geçmişin hatalarını genetik bir günah gibi siz de anneleriniz gibi boynunuzda taşımayın.

Sizden beklenen her şeyi yapmayın ve sizden beklenmeyen bazı şeyler yapın.

SOKAKLAR GÜVENLİDİR

Sokakların, sizi bir ömür korkuya tutsak kılan bir baba evinden daha tehlikeli olduğunu söyleyenlere gülüp geçin.

Aslında onlar da bilirler;

Sokaklar sizi “bembeyaz” gelinliğinizle, “tertemiz” bir şekilde dayak yiyeceğiniz ve muhtemelen bir gün öldürüleceğiniz başka bir eve kilitlemeye meyyal dogmatik yapıdan daha kötü değildir.

Sokaklar, size “Hayır” deme hakkı tanımayan ve sizi çocuk doğurmakla, namuslu olmakla, başını yerden kaldırmamakla, tane tane pilav yapmakla, her yeri “bal dök, yala” kılmakla, başınıza gelecek her şeye ama her şeye katlanmakla cezalandıran o kadim ahlaktan daha kötü değildir.

Sokaklar, tehlikeli değildir; tehlike sizi o sokaktan külliyen men eden eril adaletsizliktedir.

Sorun kendinize...

O adaletsizliğe başkaldırmaya cesaret edemeyenler, sizi eve tıkmaya nasıl cesaret ederler?

O yüzden siz bir çarpın baba evinin kapısını, sokaklara çıkın. Özgürlüğünüze sahip çıkın, bedeninize sahip çıkın, isteklerinize sahip çıkın, heveslerinize sahip çıkın.

Güzel kitaplar okuyun, okuduğunuz o kitaplarda aklınıza ne yattıysa, onu dinleyin.

Güzel filmler seyredin, o filmlerde ne gördüyseniz onların gerçekliği üzerine düşünün.

Sanatla, felsefeyle, tarihle, bilimle ilgilenin; hayatla ilgilenin, kendinizle ilgilenin.

Tartışın, sorgulayın, araştırın, bir de dans edin. Çok dans edin.

Bağıra bağıra şarkılar söyleyin, sesinizi yükseltmekten ve dilediğiniz zaman ağız dolusu gülmekten hiç çekinmeyin.

Haylaz olun, her önüne gelenin sizi terbiye etme hevesine kafa tutun.

Kaçın o evden, kaçın kurtulun.

Sokaklar siz özgürce orada dolanmadığınız zaman tehlikeli.

Ahlak, asıl siz dilediğiniz gibi yaşamadığınız sürece çökmekte.

Sizi bir zindana kilitlemek isteyen ve sadece başınızı ya da bacağınızı değil, zihninizi de örtmek için kadınlığı baskıyla sindiren eril dünyanın hesaplarını boşa çıkarın.

KENDİ GAZOZUNU KENDİ AÇAN KIZLAR

Kaçın o evden, size dayatılan hayatı değil, kendi tercih ettiğiniz hayatı yaşayın.

Eğer siz kendinize güvenirseniz ve içinizdeki gücü gerçekten hissederseniz...

Ne gazozunuza ilaç atabilirler ne de evlenme vadiyle sizi kandırıp “kirletebilirler”.

Kendi gazozunu kendi açan ve kendi içen bir kız olun.

Hayatınızın hedefine “evliliği” değil, mutluluğu koyun.

Sevişmenin kirlenmek olduğu safsatasını da hemen unutun.

Cinsiyetçi deyimlerin utanç verici mirasını reddedin.

O baba evini terk edin.

Ki insanlar, dizlerini, kızlarını oğulları kadar övmedikleri için dövsünler.

Kalabalıklar neşeyle kahkahaya boğulduklarında bunu o an herhangi bir bebeğin doğmasına yormayı akıl etsinler.

Saçı uzun ya da kısa, eteği dilediği boyda kızlar istedikleri her yerde gönüllerince gezsinler, diledikleri işlerde çalışsınlar, aile isterlerse kursunlar, istemezlerse kurmasınlar, çocuk isterlerse yapsınlar, istemezlerse yapmasınlar.

Vurun kapıyı çıkın o baba evinden.

Önce sizi korkutan sonra da bu korkuyu bahane ederek sizi eve tıkan aklın egemenliğine kafa tutun.

Haşarı kızların diledikleri her yere ama “uslu” kızların yaşarken bile cehenneme gidebildiği bu tehlikeli düzende...

Rakibinin politik duruşunu, onun cinsiyetine “kendince” göndermeler yaparak eleştiren eril politikaların saltanatını sokaklara çıkarak bitirin.

O tekinsiz baba evini terk edin kızlar; derhal terk edin.

Yorumlara Git

Trump’tan Zelenskiy’ye barış müzakeresi tepkisi: "Barış teklifini henüz okumamış olması beni biraz hayal kırıklığına uğrattı"

İnsansız helikopter korku saldı! Tüm dengeleri sarsabilir

Japonya–Çin Gerilimi Tırmanıyor: Pekin 100’e Yakın Savaş Gemisini Pasifik’e Yığdı

Darbe girişimi sonrası Nijerya hava saldırısı düzenledi

İşgalci olduklarını bir kez daha ispatladılar! Komşu ülkenin topraklarına çöktüler