Gündem
Şimdi de ‘Kürtçe öğreniyorum’ riyakarlığı! İstismarcı Ekrem
Yolsuzlukluktan tutuklu eski İBB Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun, Kürt seçmeni kaptırma korkusuyla cezaevinde Kürtçe öğrenmeye çalıştığını duyurması, emanetçi Genel Başkan Özgür Özel’in “Bizim içinde olduğumuz komisyondan korkmayın” söylemi istismarcılık olarak değerlendirildi.
Buğra Kardan İstanbul
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesi ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ‘Terörsüz Türkiye’ süreci, CHP’yi sıkıntıya soktu. Kandil’in sözcüsü DEM’i gücendirme, Kürt seçmeni kaçırma telaşı yolsuzluktan tutuklu sabık İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu yeniden istismar siyasetine itti. İmamoğlu, gazeteci görünümlü küfürbaz Fatih Altaylı’ya cezaevinde Kürtçe öğrenmeye çalıştığını beyan edecek kadar küçüldü. İmamoğlu’nun “Aynı şehri paylaştığım komşularımın, vatandaşlarımın dilini azıcık bile olsa bilmem gerekir” sözü gülünç bulundu. Emanetçi Genel Başkan Özgür Özel de Tokat’ta, ‘Ulusalcı’ tabana “CHP’nin içinde olduğu komisyondan korkmayın. CHP’nin içinde olmadığı komisyondan korkun” diye seslendi. İmamoğlu’nun istismarcılığı, Özel’in riyakârlığı milyonları kızdırdı. CHP zihniyetinin bir dönem Kürtler için “Dağdan inerken kart kurt sesler çıkarıyorlardı” ifadesini kullanması, 1990’larda Kürtçe müzik ve konuşma yasağı uygulaması tekrar hatırlandı. Siyasiler ve yazarlar, CHP’de Kürt seçmeni elde tutma kaygısı olduğunu belirttiler. Bu kaygının samimiyetsiz açıklamalara yol açtığını kaydettiler. İmamoğlu’nun Kürtçeye merak salmasının komik, Özel’in ‘Ulusalcı’ seçmeni ürkütmeme çabasının ibretlik olduğunu aktardılar.
“SAMİMİYET HAK GETİRE”
Akit’e konuşan AK Parti 27’nci Dönem Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, şunları söyledi: “CHP’nin samimi olduğu bir husus yok. İmamoğlu ve Özel riyakâr siyaset yapıyor. Bu ikisi, samimi olmadığı için menzile varamıyor. İmamoğlu ve Özel’in attığı her adımda aldatmaca var. İmamoğlu’nun The Economist’e yazdığı makaleyi okudum. Makalede gereksiz cümleler yer alıyor. İmamoğlu, makalede eşitlik arıyormuş gibi bir intiba vermeye yöneliyor. Oysa ki Anayasa’nın 10’uncu maddesinde herkesin eşit olduğuna işaret ediliyor. Neyin ne olduğunu Kürt kardeşlerimiz biliyor. Kürt kardeşlerimizin sıkıntıları Cumhurbaşkanı’mızın devreye aldığı reformlarla aşıldı. Durumun 2003’ten evvel ne olduğu, şu anda ne olduğu belli. Tabii İmamoğlu, aklı sıra Cumhur İttifakı’na giden oyları kendine çekmek için ‘Kürtçe öğrenmeye çalışıyorum’ diyor ama nafile. Özel de ‘Ulusalcı’larda beliren tepkiyi önlemek için ‘Aman korkmayın’ iletisi veriyor ama boşuna. İmamoğlu da Özel de inandırıcı bulunmuyor. Birinin istismarcı, birinin samimiyetsiz olduğunu bilmeyen yok. İkisinin kalitesiz olduğunu idrak etmeyen yok.
CHP’nin anlayışı ortada. O da ‘İktidarı ele geçirelim de Kürt’e de Türk’e de kefen biçeriz’ anlayışı. İmamoğlu’nun bu istismar siyaseti iflas etmeye mahkûmdur. Çünkü burada muhataplar hafife alınmaktadır. Skandal muameleler unutulmamıştır. Dindarlar gibi Kürtlere de tarihte yapılan zulümler hatırlardadır. 1990’lar akıllardadır. Dolayısıyla İmamoğlu’nun ‘Kürtçe öğrenmeye çalışıyorum’ cümlesi anlam taşımamaktadır. Riya dolu bu cümleyle CHP’nin bir yere varması mümkün değildir. Özel’in ise ‘Ulusalcı’ cenahı kandırma imkânı kalmamıştır. İmamoğlu’nun topa bir yerden, Özel’in başka bir yerden vurması manasızdır. İmamoğlu’nun DEM’den oy gelmesi, Özel’in ‘Ulusalcı’ taban kaçmaması için didindiği katidir. Ancak bu didinmenin faydası yoktur. Bir öyle bir böyle olunarak başarı elde edilemeyeceği muhakkaktır.”
“TUTARSIZ AÇIKLAMALAR GELİYOR”
Demokrasi ve Birlik Vakfı Genel Başkanı Mehmet Metiner de şunları ifade etti: “CHP, ‘Terörsüz Türkiye’ hususunda net olmalı. Ne yazık ki gelgitler olduğunu görüyoruz. Kararlılığın olmadığını anlıyoruz. İmamoğlu’nun ‘Kürtçe öğreniyorum’ dediği, Özel’in ‘Ulusalcılar’ı rahatlatma derdinde olduğu bir dönemdeyiz. İki kanadı idare etmek güç. O nedenle CHP, bir karar vermeli. Terör örgütünün silah bırakmasından ülkenin büyük fayda elde edeceğini savunan samimi bir dille siyaset inşa etmeli. Tabii İmamoğlu, ‘Kürtçe öğreniyorum’ diyerek Kürtlere şirin görünme gayesinde. Bir nevi pragmatist siyaset takip ediyor. Özel ise CHP’nin ‘Terörsüz Türkiye’ komisyonunda bulunmasının ülke için hayırlı olduğuna dikkat çekerek, ‘Ulusalcı’ları ikna etmeye uğraşıyor. CHP’nin komisyonda bulunması kıymetlidir ama inandırıcı ve ilkeli olması da önemlidir. Kuşku yok ki CHP, komisyona üye vermeye mecbur kalmıştır. İki ihtimali ele alarak yeni planını tatbik etmeye başlamıştır. İhtimallerden biri, ‘Terörsüz Türkiye’ projesinin muvaffak olması hâlinde ‘Başarının ortağıyım’ deyip, DEM tabanını memnun etmektir. Diğeri de tarihi projenin muvaffak olmaması hâlinde ‘Ben gerekeni yaptım ama iktidar başaramadı’ diye yaygara koparmaktır. Heyhat ki CHP’den ‘Terörsüz Türkiye’ hususunda tutarsız açıklamalar gelmektedir.”