Yapılan son araştırma, ABD’li yetişkinlerin yarıdan fazlasının alkol kullandığını ortaya çıkardı. Bu oranın son 30 yılın en düşük seviyesinde olduğu da ayrıca ortaya çıktı. Alkolün zararlarını dikkatlerden kaçırmak için öne sürülen “ılımlı içki”nin bile sağlığa zararlı olduğunu düşünenlerin son 10 yılda iki katına çıktığı bildirildi. Öte yandan alkolün sağlığa zararlarının yanısıra, ekonomik verilere yansıması da, olumsuz oldu.. ABD Alkol Endüstrisi, Kanada'nın alkol boykotu ile sarsılıyor. Bilimsel araştırmalar, alkol tüketiminin dünyanın en ölümcül kanser türlerini tetiklediğini ortaya koydu. Washington DC merkezli bir Amerikan analitik araştırma şirketi Gallup’un çarşamba günü yayımladığı ankete göre, giderek daha fazla Amerikalı, alkol tüketiminin – hatta ölçülü içmenin bile – sağlık riski taşıdığına inanıyor ve bu nedenle daha az kişi alkol içtiğini bildiriyor.

ABD’li yetişkinlerin yüzde 53’ü, artık ölçülü alkol tüketiminin bile sağlık için zararlı olduğunu düşünüyor. Bu oran 2015’te yüzde 28’di.

Sağlık etkilerine dair kaygılar büyüdükçe, alkol içtiğini söyleyen Amerikalıların oranı düşüyor. Ankete göre, ABD’li yetişkinlerin yüzde 54’ü alkol (likör, şarap veya bira) içtiğini söylüyor. Bu oran, son otuz yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda.

Sağlığa zararlı olan alkol tüketimi konusundaki kaygıların yerleşmeye başladığını gösteriyor.

Gallup verilerine göre, alkol tüketenler bile artık daha az içiyor. COVID-19 pandemisi öncesinde ABD hükümet verileri, Amerikalıların alkol tüketiminin yükselişte olduğunu gösteriyordu. Ancak diğer resmi veriler, özellikle gençler ve genç yetişkinler arasında bazı içki türlerinde düşüş yaşandığını ortaya koyuyor.

ABD bu eğilimde yalnız değil. Belçika’nın da aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinde, son yıllarda alkol tüketiminde düşüş kaydedildi.

Bu durum, alkolün risklerine dair artan bilgi akışıyla paralel ilerliyor. Son yıllarda sağlık uzmanları alkol tüketiminin olumsuz sağlık sonuçlarına yol açtığına ve kanserin başlıca nedenlerinden biri olduğuna dair güçlü kanıtlar bulunduğuna dikkat çekiyor.

Bu yılın başlarında görevden ayrılan ABD Sağlık Genel Sekreteri Vivek Murthy, bira, şarap ve sert içki şişelerinde alkol tüketimi ile kanser arasındaki ilişkiyi açıkça belirten bir etiket bulunmasını tavsiye etti.

Gallup’un ABD sosyal araştırmaları direktörü Lydia Saad, yaşlı Amerikalıların hayatları boyunca değişen sağlık tavsiyelerinin, onların genç yetişkinlere kıyasla alkolün zararlı olduğunu kabul etmelerinin daha yavaş olmasının bir nedeni olabileceğini söyledi.

Saad, “Yaşlılar, tavsiyelerdeki ani değişimlere karşı biraz daha katı olabilir” dedi. “Bu bilgiyi sindirmeleri veya kabul etmeleri biraz daha uzun sürebilir. Gençler içinse bu, büyüdükleri ortamın bir parçası. Birçok durumda, yetişkinliğe adım atarken duydukları ilk şey bu olmuş olabilir.”

ABD hükümetinin bu yıl içinde yeni yönergeler yayımlaması bekleniyor.

Dev markalar zorda: Ticaret savaşı da alkollü içki ihracatını çökertti

Kanada’da birçok içki rafında Jack Daniel’s, Maker’s Mark ve Sailor Jerry Spiced Rum gibi ünlü Amerikan markaları bulunmuyor.

Binlerce şişe ABD menşeli şarap ve içki depolarda beklerken Kanadalı tüketiciler Amerikan ürünlerine mesafeli duruyor.

 

İHRACATTA BÜYÜK DÜŞÜŞ

Distilled Spirits Council verilerine göre, 2025’in ilk altı ayında Kanada’ya yapılan ABD menşeli damıtılmış içki ihracatı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 62 azalarak 43,4 milyon dolara geriledi. Amerikan şarap ihracatı ise yüzde 67 düştü.

Ontario eyaleti geçen yıl 700 milyon doların üzerinde Amerikan alkolü satarken, bu rakam bu yıl sıfıra indi. Wine Institute, ABD şarap üreticilerinin yalnızca bu yılın ilk yarısında 173 milyon dolar ihracat kaybı yaşadığını açıkladı.

ABD’nin Florida eyaletinde yapılan yeni bir araştırma, düzenli ve yüksek miktarda alkol tüketiminin, dünyadaki en ölümcül kanser türlerinden biri olan pankreas kanseri riskini önemli ölçüde artırdığını ortaya koydu. Uzmanlar, aşırı alkol tüketiminin pankreastaki hücrelere zarar vererek uzun süreli iltihaplanmaya yol açtığını, bunun da zamanla kansere dönüşebilecek öncül lezyonlara zemin hazırladığını belirtiyor.

Araştırmaya göre alkol, pankreasta sindirim enzimlerini üreten hücrelere doğrudan zarar veriyor. Pankreas, hem sindirim sistemi hem de kan şekeri dengesinde kritik bir rol üstleniyor; iltihaplanma sonucu hasar görmesi, kansere dönüşme riskini artırıyor.

Bilimsel araştırmalar, alkol tüketiminin dünyanın en ölümcül kanser türlerini tetiklediğini ortaya koydu. Uzmanlar, alkolün kanserle bağlantısını çarpıcı verilerle açıkladı.

Alkol tüketimi, dünya genelinde milyonlarca insanın sağlığını tehdit eden ciddi bir risk faktörü olarak öne çıktı. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, alkolün ağız, boğaz, yemek borusu, karaciğer, meme, kolorektal ve pankreas kanseri gibi ölümcül kanser türleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.

Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), alkolü Grup 1 kanserojen olarak sınıflandırmış ve bu maddenin kanser riskini artırdığına dair kesin kanıtlar sundu.

Uzmanlar, alkol tüketiminin azaltılması gerektiğini vurgularken, halkın bu riskler konusunda yeterince bilgilendirilmediğine dikkat çekti.

 

ALKOLÜN KANSER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: BİLİMSEL BULGULAR

Bilim dünyası, alkolün kanser gelişimindeki rolünü yıllardır araştırıyor. Alkolün vücutta metabolize edilmesi sırasında ortaya çıkan asetaldehit, DNA’ya zarar vererek mutasyonlara yol açıyor. Bu süreç, özellikle ağız, boğaz, yemek borusu ve karaciğer gibi bölgelerde kanser riskini artırdı.

JAMA Network Open dergisinde yayımlanan bir meta-analiz, alkol tüketiminin tüm seviyelerde kalp-damar hastalıkları ve kanser riskini artırdığını doğruladı. Ayrıca, Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği’nin raporuna göre, alkol tüketimi dünya genelinde her yıl yaklaşık 740 bin yeni kanser vakasına neden oldu. Bu vakaların %47’si, günde 60 gram veya daha fazla alkol tüketen bireylerde görüldü.

Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’ndan Dr. Isabelle Soerjomataram, Avrupa Onkoloji Derneği (ESMO) kongresinde yaptığı sunumda, alkol tüketiminin özellikle meme, karaciğer ve kolorektal kanserlerle güçlü bir bağlantısı olduğunu vurguladı. Soerjomataram, “Alkol, dünya genelinde kanser vakalarının yaklaşık %4’ünün doğrudan sebebidir. Bu oran, önlenebilir bir risk faktörü için oldukça yüksektir” dedi.

 

EN ÖLÜMCÜL KANSER TÜRLERİ VE ALKOL

Alkol tüketimi, özellikle aşağıdaki ölümcül kanser türleriyle ilişkilendirildi:

Meme Kanseri: Kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanseri, alkol tüketimiyle doğrudan bağlantılı. Araştırmalar, günde bir kadeh alkolün bile meme kanseri riskini %7-12 oranında artırdığını gösterdi. Alkol, östrojen seviyelerini yükselterek bu riski tetikledi.

Karaciğer Kanseri: Kronik alkol tüketimi, karaciğer sirozuna ve ardından karaciğer kanserine yol açıyor. Amerikan Kanser Derneği, alkolün karaciğer kanseri vakalarının önemli bir kısmından sorumlu olduğunu belirtti.

Kolorektal Kanser: Düzenli alkol tüketimi, kolon ve rektum kanserleri riskini artırdı. Alkol, bağırsaklarda iltihaplanmaya neden olarak kanser gelişimini hızlandırdı.

Ağız, Boğaz ve Yemek Borusu Kanseri: Alkol, özellikle sigarayla birlikte tüketildiğinde, bu bölgelerdeki kanser riskini dramatik bir şekilde artırıyor. Alkol, tütünün kanserojen etkilerini güçlendirerek hücrelere daha kolay nüfuz etmesine olanak tanıyor.

Pankreas Kanseri: University of Miami tarafından yapılan bir çalışma, alkolün pankreas kanserini hızlandıran kronik iltihaplanmaya yol açtığını ortaya koydu. Bu kanser türü, yüksek ölüm oranıyla biliniyor.

Araştırmaya göre alkol, pankreasta sindirim enzimlerini üreten hücrelere doğrudan zarar veriyor.

 

YABANCI UZMAN GÖRÜŞLERİ

ABD Genel Cerrahı Dr. Vivek Murthy, yayımladığı bir raporda, alkol ürünlerinde kanser riskine dikkat çeken uyarı etiketlerinin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini savundu. Murthy, “Alkol, tütün ve obeziteden sonra önlenebilir ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada. Halkın bu riskler hakkında bilgilendirilmesi kritik önem taşıyor” dedi.

İngiltere’deki Cancer Research UK’den Prof. Dr. Linda Bauld, alkolün kanser riskini artırdığına dair kamuoyunda yeterli farkındalık olmadığını belirtti. Bauld, “Hafif alkol tüketimi bile meme kanseri gibi bazı kanser türlerinde riski artırabilir. İnsanlar, ‘bir kadeh şarap zarar vermez’ diye düşünüyor, ancak bilim bunun tam tersini söylüyor” diye ekledi.

 

KIRMIZI ŞARAP TARTIŞMASI

Kırmızı şarabın antioksidan özelliklere sahip olduğu ve kalp sağlığına faydalı olabileceği yönündeki özellikle hristiyan dünyasındaki popüler inanış, son yıllarda sorgulanmaya başladı.

Yayımlanan bir meta-analiz, kırmızı şarap tüketimi ile kanser riski arasında anlamlı bir ilişki bulunamadığını öne sürse de, bu çalışmaların gözlemsel olması nedeniyle kesin sonuçlara varılamadı. Ancak alkol bulunduran şarap ile ilgili insanı rezil ettiği, aklını başından aldığı tespitleri kimse tarafından inkar edilemiyor. 

 

KANSERDEN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER

Uzmanlar, kanser riskini azaltmak için alkol tüketiminin sınırlandırılmasını veya tamamen bırakılmasını önerdi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kanserden korunmanın en etkili yolunun alkolden uzak durmak olduğunu vurguladı.

CDC ve Amerikan beslenme kılavuzları, kadınlar için günde bir, erkekler için ise iki standart içeceği aşmamayı önerse de, hiçbir miktarın tamamen güvenli olmadığı belirtildi.

{galleryalbum id:120732 slug:'umit-ozdag-ve-ozgur-ozel-gibiler-hala-ucuzlatacagiz-diyor-alkol-illeti-yine-yapti-yapacagini'}

{galleryalbum id:119970 slug:'cevirmede-cok-ama-cok-ilginc-anlar-tiklayin-da-alkolun-insani-nasil-rezil-kepaze-ettigini-gorun'}

{galleryalbum id:119870 slug:'chpli-belediye-ayik-insan-istemiyor-yasam-merkezinde-alkollu-mekan-rezaleti'}

{galleryalbum id:118954 slug:'ibret-olsun-alkol-belasi-insani-ne-hale-getiriyor-iste-ozeti'}