Gündem
‘Hırsızın partisi olmaz, Allah bütün hırsızların bin defa belasını versin’ demişti! Özel’in temennisine biz de ‘Amin’ diyoruz
CHP’li belediyelerde yaşanan yolsuzluklar sebebiyle kendi başkanları bile partiden birer birer ayrılırken, emanetçi Özgür Özel hâlâ hırsızlığı savunmaya devam ediyor. Baklava kutuları, para kulelerine rağmen Özel’in ‘Hırsızın partisi olmaz hırsızın siyaseti olmaz Allah bütün hırsızların bin defa belasını versin’ çağrısı, “Ekrem bu bedduaları duymasın” dedirtti.
Sebahattin Ayan İstanbul
CHP’li belediyelerde yaşanan yolsuzluklar sebebiyle kendi başkanları bile partiden birer birer ayrılırken, Özgür Özel, hâlâ hırsızlığı savunmaya devam ediyor. Partizanların imar rantı talebine karşı çıkan Aydın büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu dahil üç belediye başkanının istifa etmesiyle hayal kırıklığı yaşayan ve Eyüpsultan Belediyesinin de aralarında bulunduğu çok sayıda belediye başkanın istifa edeceğine yönelik söylentilerle köşeye sıkışan ve partinin tüm enerjisini, yolsuzluktan tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nu aklamak için kullanıyor. İl il gezerek düzenlediği mitinglerde, hırsızlık yapan başkanları “temiz” göstermeye çalışarak yolsuzluk ve hırsızlığı perdelerken “Hırsızın partisi olmaz hırsızın siyaseti olmaz Allah bütün hırsızların bin kez belasını versin” diyen Özel, sözleriyle meseleyi FETÖ lideri Fetullah Gülen gibi beddualarla örtbas etmeye çalışıyor...
CHP’DE İSYAN BÜYÜYOR
Konuya ilişkin Akit’e konuşan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan, şunları söyledi: “Özel’in, kendisini o makama taşıyan İmamoğlu’na diyet borcunu ödercesine sürdürdüğü tavırları bitmek bilmiyor. CHP’li belediyelerde yaşanan yolsuzlukları görmezden gelen Özel, inkâra devam ediyor. Bu milletle alay etmek anlamına gelmektedir. FETÖ ve Ekrem’in babası Hasan İmamoğlu’nun yöntemleri komik bulunuyor. Artık CHP tabanında Özel ve İmamoğlu’nun tekeline karşı tepki büyümekte. İstifalar CHP’nin adım adım bölünmenin eşiğine gittiğinin işaretidir.”
BEDDUALARLA SÖNDÜREMEZ
Hukukçu Emre Tekmen de şunları dile getirdi: “Özel’in meydanlardaki yolsuzluk karşıtı tiratları ve savurduğu beddualar, artık kimseyi kandırmayan bir siyasi tiyatrodan ibaret. Genel başkanlık koltuğu, beddua seansları düzenleme veya nutuk atma yeri değil, icraat ve cesaret makamıdır. Ondan beklenen belediyelerdeki yangını görmesi ve koltuğun hakkını vermesidir. Parti içindeki istifa dalgası ve kazan kaldıran sesler, bu ikiyüzlülüğe karşı bir isyanın başladığını gösteriyor. Madem hırsızın partisi olmaz o halde yapması gereken tek bir şey var; Bu sözü, dokunulmaz zannettiği kendi belediye başkanları için de bir an önce işletmek. Liderlik, yolsuzluğa bulaşmış adamlarını korumak için bedduaları bir kalkan gibi kullanmakla değil, o kalkanı indirip buyurun, yargı burada deme cesaretini göstermekle olur. Aksi takdirde, her beddua kulaklarında çınlayacak ve yolsuzluğa karşı değil, sadece rakiplerine karşı konuştuğunu itiraf eden bir acziyet belgesi olarak tarihe geçecektir.”