AKİT MENÜ

Gündem

1766’dan beri sessizlik: Marmara’da deprem geri sayım başladı mı?

Depremleri önceden bilmek mümkün mü?

Amine Karahasanoğlu
Güncelleme Tarihi:

Depremleri önceden bilmek mümkün mü? Bugün için kesin bir yanıt yok. Ancak bilim insanları, yer kabuğunun milimetrik hareketlerini izleyerek depremlerin nerede ve nasıl gerçekleşeceğine dair ipuçlarını topluyor. Yerin derinliklerine uzanan bu araştırmalar, adeta dünyanın nabzını ölçmek gibi.

 

Teknolojiyle Fay Hatlarının Peşinde

İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Sinan Özeren, Türkiye’de aktif fay hatlarını uydu teknolojileriyle takip ettiklerini belirtiyor. Kullanılan yöntemlerden biri, telefonlarımızdaki GPS’in çok daha hassas versiyonu. Yere sabitlenen bu cihazlar, uydularla sürekli iletişim kurarak milimetrik kaymaları bile kaydediyor.

Bir diğer yöntem ise İnSAR (Yapay Açıklıklı Radar İnterferometrisi). GPS kadar nokta atışı yapmasa da çok geniş alanlardaki yer hareketlerini gözlemleyebiliyor.

 

Marmara’nın Derinliklerindeki Sessizlik

Ancak denizlerin altı bambaşka bir dünya… Özeren, uyduların tuzlu suyun altında çalışmadığını ve bu yüzden Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara’dan geçen kısmının özel yöntemlerle incelendiğini söylüyor. Burada kullanılan akustik cihazlar, yıllarca deniz tabanında sessizce veri topluyor.

Sonuçlar endişe verici: Marmara’daki fayın “kilitli” olduğu, yani hareket etmediği ve büyük bir stres biriktirdiği anlaşıldı. Araştırmacılar, bu fayın 1766’dan beri kırılmadığını ve 7,1 ila 7,4 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeli taşıdığını belirtiyor.

Tarihin Tozlu Sayfalarından Deprem İzleri

1900’lerden önce sismometre yoktu. O dönemki depremlerin büyüklüğü ve kırılan faylar tam olarak bilinmiyor. İşte burada devreye paleosismoloji giriyor. Hendek kazılarıyla ya da deniz tabanından alınan örneklerle geçmişteki depremlerin zamanı ve tekrarlanma aralıkları ortaya çıkarılıyor.

 

Kimler İzliyor?

Fay hatlarını anlamak, tek bir bilim dalının değil, jeofizik, jeoloji, harita mühendisliği ve sismolojinin ortak çabasıyla mümkün oluyor. Kandilli Rasathanesi gibi merkezler, ülke genelindeki sismometre ağıyla depremleri anlık olarak takip ediyor. Bilgisayar simülasyonlarıyla da olası kırılma senaryoları oluşturuluyor.

Sonuç: Sessiz Birikim, Kaçınılmaz Gerçek

Bilim insanları yerin altındaki sessiz gerginliği gözlemlemeye devam ediyor. Her veri, yaklaşan büyük depremin ne zaman olacağına dair bir ipucu barındırıyor. Ama kesin olan bir şey var: Faylar suskun kaldıkça, risk giderek büyüyor…

Yorumlara Git

Eski Hamas Siyasi Büro Başkanı İsrail'in Filistinli esirleri organlarını aldıktan sonra öldürdüğünü söyledi

Beşiktaş - Çaykur Rizespor CANLI ANLATIM

Fenerbahçe'den Sadettin Saran açıklaması: Hukuki işlem başlatılacaktır

Salıverilen Sadettin Saran ilk iş bakın ne yaptı

MİT Başkanı İbraim Kalın'dan İsrail'i panikletecek hamle