“Biz Bu Platformu Menfaat İçin Değil, İstikamet İçin Kurduk”

Soru: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Emir Abi: Elbette. Genç yaşlardan itibaren sivil toplumun ve eğitim camiasının içinde bulunmuş biriyim. Hep gençlik üzerinde çalıştım çünkü inanıyorum ki bir toplumun kaderini belirleyen en temel unsur gençliğidir. Gençliğin ihyası, medeniyet bilinciyle yoğrulmuş bir bakış açısı, sağlam bir değerler sistemiyle buluştuğunda toplumsal diriliş kaçınılmaz olur.

Bu bakış açısıyla kurduğumuz Öze Dönüş Platformu, benim sadece bir idealim değil; aynı zamanda bir ömür boyu sürecek hizmet niyetimin adıdır. Çünkü biliyorum ki bu ülkenin geleceği gençlikte, vatanına, milletine ve devletine bağlı kalplerin diri kalmasındadır.

“Öze Dönüş Fikri, Yönünü Kaybetmiş Kalabalıkları Görünce Doğdu”

Soru: Öze Dönüş Platformu’nu kurma fikri nasıl doğdu?

Emir Abi: Açık söyleyeyim; içimde uzun zamandır bir sızı vardı. Gençliğe, topluma baktığımda yönünü kaybetmiş bir kalabalık gördüm. Ses çoktu ama söz yoktu. Bilgi çoktu ama hikmet azdı.

O dönemde içimde şu netleşti: “Bu toprakların özünde sağlam bir maya var. O özü bulmamız, o özü gençlikle yeniden tanıştırmamız gerekiyor.” İşte bu düşünceyle “Öze Dönüş” dedik. Çünkü biz bu milleti kurtaracak reçetenin geçmişte değil; özde, yani hakikatte saklı olduğuna inanıyoruz. Amacımız kimseye karşı olmak değil; sadece hakikatin yanında durmaktı.

“Cumhurbaşkanı ile Görüşmemiz Sadece Bir İstişareydi”

Soru: Bu fikri geliştirme sürecinde kimlerle istişare ettiniz?

Emir Abi: Böyle büyük bir işe kalkışırken sadece iç sesinize kulak veremezsiniz. Ben de bu süreçte hem fikri derinliği olan dava büyüklerimizle hem de devlet adamlarıyla istişarelerde bulundum. Bunlardan biri de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dı.

2018 öncesi Cumhurbaşkanımızla Külliye’de çok defa görüşmelerimiz oldu. Her görüşmede gençliğe dair fikirlerimizi arz ettik, o da tecrübelerini paylaştı. Cumhurbaşkanının daveti üzerine, Babamla birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde özel bir görüşmemiz de oldu. O buluşmada, “Gençlik için bir medeniyet hareketi düşünüyorum” dedim. O da tebessümle, “Zor ama hayırlı bir işe niyet etmişsin. Samimiyet varsa Allah yardımcın olur” dedi. Babam o an bana dönerek, “Bu yol artık senin yolun, geri dönmek yok evladım” dedi.

Ama şunu net şekilde ifade edeyim: Bütün bu görüşmeler bir yönlendirme değil, sadece istişarelerdi. Biz Öze Dönüş Platformu’nu herhangi bir siyasi yapının gölgesinde değil; milletin vicdanında, gençliğin arayışında, vatan-millet-devlet sevgisinde ve medeniyet değerlerimizde inşa ettik.

“Bu Platformun Kuruluşunda Nice Gönül İnsanının Emeği Var”

Soru: Platformun ilk çekirdek kadrosu nasıl oluştu?

Emir Abi: İlk toplantılarımızda bir masanın etrafında sadece samimiyet vardı. Unvan yoktu, mevki yoktu. Kimimiz öğrenciydik, kimimiz sahada çalışan gönüllülerdik. Ortak noktamız ise çok netti: Biz bu işi reklam için değil, Allah rızası için yapıyoruz.

O masa zamanla büyüdü ama o ilk halkadaki ruhu hâlâ muhafaza ediyoruz. Kuruluş sürecinde elbette yalnız değildik. Bize destek veren büyüklerimiz oldu. Onların duası ve tecrübesi bizim için çok kıymetliydi. Maddi ya da siyasi bir destekten bahsetmiyorum; samimi bir teşvik ve moraldi bu.

“Tarafsızlığımız Tarafgillikten Rahatsız Olanları Rahatsız Etti”

Soru: Zamanla platform çok büyüdü. Siyaset dünyasıyla temaslarınız da oldu. Bu süreç nasıl gelişti?

Emir Abi: Biz hiçbir zaman “siyaset üstü kalalım” demedik. Aksine, toplumun her kesimiyle diyaloğa açık olduk. Tek şartımız vardı: İlkesizlik olmayacak, tarafgirlik olmayacak.

Bu yüzden hem iktidardan hem muhalefetten isimleri toplantılarımıza davet ettik. Mecliste grubu bulunan ya da bulunmayan tüm partilerin genel başkanlarını davet ettik, sadece HDP hariç.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da toplantımıza davet ettiğimiz dönemler oldu. Mesela bir toplantımıza o dönem CHP Genel Başkanı olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu katıldı. Ancak o toplantının ardından bazı gazetelerde hem şahsım hem de platformumuz aleyhine sert eleştiriler çıktı.

Daha yeni kurulmuş, iyi niyetli bir grubun bu kadar hedef alınması beni üzmüştü. Hatta bazı arkadaşlarımız bile, siyasi çıkar hesapları nedeniyle bizden rahatsızlık duymaya başladı. Oysa biz baştan beri diyorduk: “Bu platform hiçbir partinin arka bahçesi değildir. Bu platformun yegâne istikameti; vatan, millet, ümmet ve hakikattir.”

“Kimseye Eğilmedik, Kimseyle de Kavga Etmedik”

Soru: Bu duruş bazı çevreleri rahatsız etti mi?

Emir Abi: Kesinlikle. Özellikle iktidardan ya da bazı yapılardan menfaat bekleyen isimler bizim bu tarafsız duruşumuzu bir tehdit olarak gördüler. Çünkü onlar için sistem şöyle işler: Ya biat edersiniz ya da dışlanırsınız. Biz biat etmedik.

Kimseyle kavga etmedik ama kimseye de eğilmedik. İktidar ve muhalefetten, belki de hiçbir faninin reddedemeyeceği çok önemli teklifler geldi. Ama ben hiçbirini kabul etmedim. Çünkü biliyordum ki kabul ettiğim anda istikametimizi kaybedeceğiz.

Bizim davamız koltuk davası değil, hakikat davasıdır. Bu yüzden hem dışlandık hem yalnız kaldık. Ama bu yolun kaderi budur. Biz bu yola bir partiye yakın durmak için değil; milletin vicdanını, ümmetin umudunu ve gençliğin istikametini korumak için çıktık. Bugün olsa yine aynı duruşu sergileriz.

“Bu Ülkenin Geleceğini Vatan, Millet ve Değerler Üzerine İnşa Etmek İstiyoruz”

Soru: Platformun bundan sonraki hedefi nedir?

Emir Abi: Bizim hedefimiz siyasi bir gelecek değil, manevi bir istikamet. Öze Dönüş Platformu olarak amacımız; bu toprakların ruhunu diri tutmak, gençlere kim olduklarını hatırlatmak ve onları değerleriyle yeniden buluşturmaktır.

Daha fazla gence ulaşmak, onların ilim, irfan, ahlak ve adaletle donanmasına katkı sunmak istiyoruz. Biz bu ülkenin geleceğini yalnızca sandıkta değil; gençlerin gönlünde, vatan sevgisinde, millet şuurunda ve devletine sadakatinde görüyoruz. Çünkü kalbi diri olan bir gençlik, hem bu ülkenin yarınlarını hem de ümmetin umudunu inşa edecektir.

“Gençler, Kim Olduğunuzu Unutmayın”

Soru: Son olarak gençlere ne tavsiye edersiniz?

Emir Abi: Genç kardeşlerime en büyük tavsiyem şu: Kim olduğunuzu unutmayın. Sizi siz yapan değerlere, ailenize, tarihinize, mahallenize, vicdanınıza sırt dönmeyin. Popüler olanı değil, doğru olanı seçin. Sosyal medyada görünür olmak, hayatta iz bırakmaktan daha önemli değil.

Öze dönün. Çünkü özünüzde hem bu ülkenin geleceği var, hem de ümmetin umudu. Ve unutmayın: Vatanını, milletini ve devletini seven bir gençlik, asla kaybolmaz.