Kararda, İsrail’in onlarca yıldır sürdürdüğü işgal, imha ve ilhak politikalarının son iki yıldır Gazze’de tam anlamıyla bir soykırıma dönüştüğü vurgulandı. Netanyahu hükümetinin Gazze halkını kasıtlı olarak açlık ve kıtlığa mahkûm ettiği, bu durumun BM raporlarında da yer aldığı belirtildi. Meclis kararında, İsrail’in yalnızca son iki yılda büyük çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 70 bine yakın Filistinliyi öldürdüğü, 150 binden fazlasını yaraladığı, sivil altyapıyı ise sistematik olarak yok ettiği ifade edildi.

Açıklamada, Filistinlilerin bir “ölüm ve açlık hapishanesine” sıkıştırıldığı, Netanyahu yönetiminin ise sadece Gazze’yi değil, tüm Filistin topraklarını ilhak etmeyi hedeflediği kaydedildi. Ayrıca Kudüs ve Batı Şeria’da artan yasa dışı yerleşim faaliyetleri, şiddet ve toprak gaspı da hatırlatıldı.

Kararda, uluslararası toplumun sessizliği eleştirilirken, Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi dışındaki küresel kurumların İsrail’i durdurmaya yönelik adım atmaması “büyük bir eksiklik” olarak değerlendirildi. Buna karşılık, bazı ülkelerin Filistin’i tanıma ve İsrail’i boykot etme yönünde adımlar atmasının “insanlık vicdanının başarısı” olduğu vurgulandı.

TBMM’nin mesajında, İsrail’in Gazze’de kalıcı ateşkesi kabul etmesi, bölgeden çekilmesi ve insani yardımların kesintisiz şekilde ulaştırılmasının zorlanması için tüm parlamentolara çağrı yapıldı. Kudüs ve Batı Şeria’daki yasa dışı faaliyetlerin kınandığı kararda, 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin Devleti’nin kurulmasının kalıcı barışın tek yolu olduğu belirtildi.

Son olarak, İsrail hükümeti soykırım politikalarından vazgeçene kadar BM ve diğer uluslararası kuruluşlardaki üyeliklerinin askıya alınması, ülke parlamentolarının İsrail ile askeri ve ticari ilişkileri sonlandırması, Filistin üzerindeki ambargonun kırılması ve tüm devletlerin Filistin’i tanıması çağrısında bulunuldu. Ayrıca 18 Nisan 2025’te İstanbul’da TBMM öncülüğünde kurulan “Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu”na katılım daveti yinelendi.