Marmara Denizi, uzun zamandır kirlilik ve müsilaj felaketleriyle gündemdeydi. Ancak bu kez denizin kıyılarında şaşırtıcı bir misafir ortaya çıktı: Avrasya su samuru (Lutra lutra). Geçtiğimiz yıl Silivri’de görülen bu nadir canlı, bu yıl da Tekirdağ kıyılarında kameralara yakalandı.

 

Su samuru Marmara’da ne arıyor?

Temiz su ve bol oksijenli yaşam alanlarını tercih eden su samurları, aslında çevre için yaşayan bir gösterge. Çünkü bu canlı yalnızca sağlıklı ekosistemlerde yaşamını sürdürebiliyor. Ancak Marmara Denizi’nin yüksek kirlilik seviyesi ve müsilaj sorunları düşünüldüğünde bu gözlem, uzmanları ikiye bölmüş durumda:

Umut verenler: “Demek ki Marmara’da hâlâ dirençli balık popülasyonları ve nispeten temiz alanlar var.”

Endişelenenler: “Bu durum, aslında iç bölgelerdeki yaşam alanlarının yok olduğunu, türün çareyi Marmara’ya sığınmakta bulduğunu gösteriyor.”

 

Neden önemli?

Avrasya su samurları yılda yalnızca birkaç yavru doğuruyor, bu da nüfus artışlarını oldukça yavaşlatıyor. Habitat kaybına karşı hassas olan bu türün Marmara’da görülmesi, ya yeni bir yaşam alanı fırsatının ya da büyük bir ekolojik krizin işareti olabilir.

Uzman uyarısı: Hemen izlenmeli!

Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kerim Çiçek, Marmara’daki bu gözlemin tek başına iyi ya da kötü yorumlanamayacağını belirtiyor ve ekliyor:
“Bu durum hem fırsat hem de tehlike sinyali taşıyor. Acilen düzenli popülasyon izleme ve mevsimsel su kalitesi takibi yapılmalı.”

Marmara Denizi’nin su samurlarına ev sahipliği yapması, bir yandan doğanın hâlâ umudu olduğunu gösterirken, diğer yandan iç bölgelerdeki nehir ve göllerin alarm verdiğinin habercisi.
Kısacası bu görüntü, yalnızca sevimli bir sürpriz değil; aynı zamanda Marmara için yaşamsal bir uyarı.