Katar, bir dizi küresel çatışmada bir ara bulucu ve tarafsız bir ülke olarak öne çıkıyordu.

Şimdi ise ilk kez doğrudan İsrail'in giderek genişleyen bölgesel savaşının içine çekilmiş durumda.

Mepanews'te yer alan habere göre, İsrail'in Salı günü Doha'da Hamas yetkililerinin toplantısını hedef alan sürpriz saldırısında aralarında Katarlı bir güvenlik görevlisinin de bulunduğu altı kişi öldü.

Hamas'ın üst düzey yöneticilerinden hiçbiri saldırıda zarar görmedi.

Bu olay İsrail'in aştığı yeni bir kırmızı çizgiye işaret ediyordu: İsrail ilk kez bir Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesinin topraklarında saldırı düzenlediğini açıkça kabul etmişti.

 Üstelik 8.000'den fazla Amerikan personelinin görev yaptığı ABD Merkez Komutanlığı'nın bölgesel karargahına ev sahipliği yapan KİK üyesine saldırarak.

Şimdi tüm gözler Doha'nın nasıl karşılık vereceğine çevrilmiş durumda.

Londra King's College'da akademisyen ve Körfez güvenliği uzmanı olan Andreas Krieg verdiği demeçte, “Katar kısa vadede en iyi bildiği araçlara başvuracaktır: diplomasi ve hukuk” dedi ve ekledi: “Doha şimdiden BM Güvenlik Konseyi ya da Genel Kurul'da İsrail'in uluslararası alanda kınanması için baskı yapmaya hazırlanıyor.”

Körfez Arap Ülkeleri Enstitüsü'nde kıdemli uzman olarak görev yapan Kristin Diwan, Doha'nın Arap Birliği ve 57 üyeli İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dahil olmak üzere diğer ortak kurumlarda da kınama isteyeceğini söyledi.

Diwan verdiği demeçte, “Amaç, ABD ile İsrailli ortağı arasında saldırıya ilişkin herhangi bir bölünmeyi güçlendirmek ve İsrail'e ateşkes için baskı yapmak olacak” dedi.

Katar Dışişleri Bakanlığı Salı günü yaptığı açıklamada, bir yanıt hazırlamak üzere bir hukuk ekibinin bir araya getirildiğini belirtti.

Krieg, hızlı bir askeri misillemenin olası görünmediğini belirterek, "Katar'ın askeri gerilimi tırmandırmaya ne iştahı var ne de bunun için gerekli araçları. Orta vadede caydırıcılığın yeniden gözden geçirilmesine odaklanılacak" dedi.

“Katarlı askeri danışmanlar zaten İran'ın saldırılarına karşı nasıl korunacaklarını tartışıyorlardı; şimdi açıkça İsrail'i nasıl caydıracaklarını düşünüyorlar.”

Haziran ayında İran, ABD'nin üç nükleer tesisine yönelik saldırılarına Katar'daki El Udeyd üssünü vurarak karşılık verdi.

Oldukça planlı bir saldırıydı ve İran Katar'ı bilgilendirerek ABD'ye dolaylı bir uyarıda bulundu. Doha ve Washington, balistik füzeleri vurmak için Patriot karadan havaya füze savunma sistemlerini kullanarak çok önceden hazırlık yapabildiler.

Ancak Salı günü böyle bir hazırlık mümkün olmadı.

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani Salı günü basına yaptığı açıklamada İran saldırısının Doha'nın bir füze salvosuyla nasıl başa çıkabileceğini dünyaya gösterdiğini ancak İsrail'in “bu radarın tespit edemediği” silahlar kullandığını söyledi.

Al Sani, ABD'nin Katar'ı İsrail saldırısı konusunda önceden uyardığı yönündeki iddialarını yalanlayarak, ABD bilgisinin “saldırıdan 10 dakika sonra” geldiğini belirtti.

{galleryalbum id:125061 slug:'israil-ordusundaki-turk-vatandasi-desifre-oldu-bakin-kimmis'}

{galleryalbum id:125050 slug:'istihbarat-uzmani-israil-turkiyeye-saldirirsa-ne-olacagini-acikladi-iste-herkesin-merak-ettigi-sorunun-cevabi'}

{galleryalbum id:125049 slug:'israilin-turkiyeyi-nereden-karistiracagini-acikladi-vuramazlar-ama-maalesef-bunu-yapabilirler'}

{galleryalbum id:124975 slug:'katardaki-israil-saldirisini-bu-sozlerle-yorumladi-niye-s-400-aldik-diyen-palyaco-az-daha-bu-ulkeye-cumhurbaskani-oluyordu'}