HABER MERKEZİ

Mabel Matiz’in ‘Perperişan’ adlı şarkısı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın talebiyle engellendi. Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce şarkının aile kurumuna zarar verebileceği, çocukların ve gençlerin zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebileceği, kamu düzenini bozabileceği ve toplumda infiale yol açabileceği gerekçeleriyle Mabel Matiz’in ‘Perperişan’ adlı şarkısı YouTube, Spotify ve Apple Music gibi dijital platformlarda yasaklandı.

SOSYAL MEDYADAN MEN

Öte yandan geçtiğimiz aylarda, Ticaret Bakanlığı, gençleri tehdit eden yasa dışı bahis ve kumar reklamlarına karşı kapsamlı bir operasyon başlattığını duyurmasının ardından Ermeni bir erkekle ilişki yaşadığını açıklayan ve kadın kıyafetleri giyerek sahnelerde uygunsuz gösteriler sergileyen Murat Övüç’ün sosyal medya hesabı da kapatılmıştı. Kamuoyu sosyal medya platformlarında başta Mükremin Gezgin, Mika Can Raun, Eski adıyla Ahmet Melih Yılmaz olarak tanınan Meli Bendeli, Ayta Sözeri gibi fenomen veya sanatçı kisvesiyle, LGBT sapkınlığının propagandasını yapanlar için de harekete geçilmesini talep ediyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan uzmanlar, popüler kültür adı altında sapkınlığı yaymaya çalışanların engellenmesi gerektiğini vurgularken, devletin aile yılı kapsamında ciddi adımlar atması gerektiğini belirtti.

 

YENİ TERÖR ÖRGÜTÜ: LGBT

Konuyla ilgili gazetemize konuşan Psikolog Hüseyin Kaçın, şunları dile getirdi: “FETÖ hareketi bu topluma 40-50 yıl boyunca ciddi zararlar verdi. Şimdi PKK büyük ölçüde etkisiz hâle getirildi. FETÖ de büyük ölçüde sona erdi veya sona ermek üzere. Ancak yeni bir hareket başladı. Bana göre ODTÜ’de Mabel Matiz’in gökkuşağı bayrağı açması, bu dönemin ve gelecek dönemin yeni bir ideolojik hareketinin başlangıcıdır. Adeta bu dönemin Abdullah Öcalan’ı ya da Fethullah Gülen’i misyonunu üstlenmiştir. Devletimizin bu konuyu yalnızca basit bürokratik toplantılar ve projelerle çözmesi mümkün değildir. LGBT hareketi artık bu çağın yeni bir ideolojisi, hatta bir tür yeni dini yapılanmasıdır.

 

HEDEFLERİ İSLAM VE AİLE

İslamiyet’in temellerini sarsmak, aile kurumunu çökertmek amacıyla planlanmış, dijital Siyonizm’in ve kapitalizmin desteklediği bir projedir. Bu konuda bilinç oluşturmalı, toplumsal mücadele verilmelidir. Eşcinsellik başka bir şeydir, LGBT ideolojisi başka bir şey. Türkiye’de eşcinsel oranı %5-10’dur. Ancak eşcinsellerin tamamı LGBT savunucusu değildir. Küçük bir bölümü aktivisti olur. Dolayısıyla eşcinsel demek LGBT’ci demek değildir. LGBT bir ideolojidir, bir tür modern çağ dini gibidir. Dijital Siyonizm’in, Hristiyanlığın ve İslamiyet’in köklerini hedef alan bir imha planıdır. Eşcinsellik yaygınlaştıkça nüfus doğal olarak azalır, aile kurma mantığı ortadan kalkar. Evlilik yaşı 30’un altına düşmemektedir. Bu nedenle devletimizi bu konuda daha kararlı adımlar atması için uyarıyoruz!”