ALİ RIZA DEMİRCAN Mirat Haber'de yazdı: Azınlığı oluşturan yürekli bilginler ve tarihçiler risk üstlenerek ve mağduriyetleri göze alarak gerçekleri dile getirirler. Ama 5816 gibi zulüm yasalarının araştırmacıların önünde engel oluşturduğu da bir gerçektir.

Bu arada bilvesile ifade edelim 5816 saylı yasayı kaldıramayacak yüreksiz siyasetçiler ve hukukçular yıllardır üzerinde gevezelikler yaptıkları özgürlükçü anayasayı da hazırlayamazlar.

BİN YILLIK TARİHİN EN YIKICI DARBESİ

Bin yıllık tarihimizde İslam Dini’ne, kültürümüze, dilimize, hukuki ve sosyal hayatımıza vurulmuş en büyük darbelerin yüzyıl evvel yapılmış Batıcı devrimler olduğu şüphesizdir. Daha acı olan tarafı da bunun bilinmeyişi ve sorgulanmayışıdır. Oysaki bu durum İslam ve Türk dünyasını yönlendirmesi gereken milletimiz için bir beka sorunudur.

İLAHİ ADALET SALTANATI YIKTIRDI

Allah kullarına verdiği nimetleri, onlar müstahak olmadıkça geri almaz, Kur’ânımız bu hakikati açıklar.

“İşte zalimlerin cezası budur. Ve bu cezanın sebebi yalnızca kendileridir. Çünkü kıyamete kadar değişmeyecek ilâhî yasalar uyarınca, bir toplum kendi iç dünyasındaki güzel ahlâk ve meziyetleri bozup değiştirmediği sürece, Allah onlara vermiş olduğu nimetleri değiştirecek değildir. Ve çünkü Allah, her şeyi işitendir, bilendir. Sonsuz ilim ve hikmeti gereğince, hiç kimseye hak etmediği karşılığı vermez.” (Enfal 53. Ayrıca bak. Ra’d 11)

Osmanlı hanedanı kendisine verilen ve altı yüz yıl devam eden nimeti, İslam ile çelişen yaşamları ile tepince, İlahi adalet de tecelli ederek kendi yetiştirdikleri asi çocuklarının eliyle yönetimlerini sona erdirdi.

SALTANATI SAVUNAMAYIZ

Temelde İslam’a da aykırı olan Saltanat kaldırıldı. Ardından Hilafet yok edildi. Kurucularınca saltanat gibi kullanıldı ise de saltanata tercih edilir olan Cumhuriyet kuruldu. Burada İslam açısından yalnızca seçim sistemi olarak görebileceğimiz Cumhuriyet ile problemimiz olmadığını da açıklamış olalım.

BATICI DEVRİMCİLER DÜZEYSİZDİ

Batıcı devrimleri kanla gerçekleştiren kadroların devrim yapacak derecede fikri düzeyleri yoktu.

Nitekim Lozan’ın hemen öncesi ve sonrasında yapılan devrimlerin fikri yöneticisi İstanbul’u ve İstanbul hükümetini işgal altında tutan İngilizlerdi. İngilizler İslam Dünyası için düşmanlıkları bu gün de devam eden baş belasıdır.

Bu İngilizler, siyasi ve ekonomik çıkarları gerektirdiği için Hilafeti kaldırmak istediler. Bunun için de önce saltanatı kaldırttılar. Ama kendi saltanatlarına dokunmadılar. Krallıklarını sürdürdüler.

KRALİYET SOFRASI

Malum şu son günlerde Donald Trump için kurulan bilmem ne kadar uzunluktaki Kraliyet sofrası görüntülerine gözüm takıldı. Okuyalım:

“ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldikten sonra gerçekleştirdiği ikinci İngiltere ziyaretinde Windsor Kalesi’ne helikopterle geldi. Trump ve eşi Melania’yı, Galler Prensi William ve Prenses Kate Middleton karşıladı. Kraliyet üyeleri ile Trump çifti, fayton konvoyuyla kalenin avlusuna geçti. Trump ve Kral 3. Charles’ın samimi görüntüleri dikkat çekti.”

HÂLÂ MI KRALLIKLAR

asırda dünya her alanda çok değişti. Devrimlerle bizi de değiştirdiler. Ama İngilizler bazı alanlarda hiç değişmediler.
Haberde yer alan “Galler Prensi William ve Prenses Kate Middleton, Kraliyet üyeleri ile Kral 3. Charles’ ifadelerini okuyunca hangi asırdayız demekten de kendimi alamadım.

İşte böyle…İngiltere, Belçika, Hollanda, İsveç, Norveç…krallıklar devam ediyor. Biz saltanatın özlemini duymuyoruz ama gavur kafasıyla onu kaldıranları ve amaçlarını da unutmuyoruz.

Dün bize saltanatı kaldırtanlar çıkarları gerektirdiği için örneğin Körfez krallıklarını yaşatıyorlar.

Akıllanmamız gerekmez mi?

ALİ RIZA DEMİRCAN