Dünya
“Dünyanın en yaşlı ailesi” olarak tarihe geçmişlerdi: Her gün öğle yemeğinde bakın ne yiyorlarmış
Dünyanın en uzun yaşayan insanlarının bulunduğu "Mavi Bölge"de (Blue Zone) yaşayan 9 kardeşin rekor kıran uzun ömürlülüğünün arkasından bakın hangi yiyecek çıktı.
Dünyanın en uzun yaşayan insanlarının bulunduğu "Mavi Bölge"de (Blue Zone) yaşayan 9 kardeşin rekor kıran uzun ömürlülüğünün arkasından bakın ne çıktı.
İtalya'nın Sardinya adasından Melis ailesi, 2012 yılında dokuz kardeşin toplam yaşının 818'i aşmasıyla "Dünyanın En Yaşlı Ailesi" olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girmişti.
Uzmanlar ve ailenin kendisi, bu rekor kıran uzun ömürlülüğün sırrının büyük ölçüde beslenme alışkanlıklarında, özellikle de her gün öğle yemeğinde tükettikleri tek bir yemekte yattığını düşünüyor: üç farklı fasulyeden yapılan besleyici bir minestrone çorbası.
Melis ailesinin hikayesi, Netflix'in Live to 100: Secrets of the Blue Zones belgeselinde de yer almıştı.
İnsanların ortalamadan çok daha uzun yaşadığı dünyadaki beş "mavi bölgeden" biri olan Sardinya'da yaşayan aile, altı kız ve üç erkek kardeşten oluşuyordu. Rekor kırıldığında en büyük kardeşleri Consolata 105 yaşındaydı.
Guinness Dünya Rekorları yetkilisi Craig Glenday, o dönemde yaptığı açıklamada, "Akdeniz yaşam tarzının uzun ve sağlıklı bir yaşam için faydaları her zaman vurgulanır ve İtalyanlar, 100 yaşını geçenler listesinde önemli bir yer tutar" demişti.
Ailenin uzun ömür sırrı sorulduğunda, cevapları hep aynıydı: beslenme. Özellikle öğle yemekleri hiç değişmiyordu. Her gün nohut, pinto ve beyaz fasulye gibi üç farklı baklagil içeren, bol mevsim sebzeli, doyurucu bir minestrone çorbası içiyorlardı.
Beslenme uzmanlarına göre bu menü, uzun ve sağlıklı bir yaşam için gereken her şeyi içeriyor. Bitki bazlı olan bu öğün, kolesterol içermezken, besin, protein ve özellikle bağırsak sağlığı için hayati olan lif açısından son derece zengindir. Araştırmacılar, bu tür bir beslenmenin hastalıklara karşı koruyucu bir kalkan oluşturduğunu belirtiyor.
Rekoru kırdıktan sonraki yıllarda, kardeşlerin birçoğu 100 yaşını aşarak vefat etti. Consolata 108, Claudina ise 103 yaşında hayata veda etti. Onların hikayesi, sağlıklı ve basit bir yaşam tarzının, insan ömrüne ne kadar çok yıl ekleyebileceğinin en ilham verici kanıtlarından biri olarak hatırlanıyor.