Gündem
Cumhurbaşkanı’nı devirmeye kalkan “alnı secdeli kardeşlerimizi” Unutmayacağız! Gazze’de “barış”a evet.. Ama tezgahı not ediyoruz..
Gazze’de akan kanı durdurmak için ortaya atılan “Trump barış planı”, ilk bakışta çözüm gibi sunuluyor. Oysa plan, İsrail’in işlediği soykırımı perdeleyen, HAMAS’sız bir Gazze hayali üzerinden Filistin direnişini tasfiye etmeyi amaçlıyor. İsrail’in saldırı sicili ortadayken, HAMAS’ı devreden çıkararak barışın sağlanacağına inanmak, zulmün yeni zeminini hazırlamaktan başka bir şey değildir. Ali Karahasanoğlu son gelişmeleri anlatırken “UNUTMYACAĞIZ” diyerek alnı secdeli kardeşlerimizi! Hatırlattı. İşte Karahasanoğlu’nun o yazısı…
ALİ KARAHASANOĞLU
Gazze’de yaşanılan dram, İsrail’in sergilediği soykırım, Trump’ın önerdiği barış planını bize, “çözüm” gibi gösterebilir..
O barış anlaşmasını, bugünkü şartlarda yapmak da gerekli olabilir.
Ama bu rezilce teklifler içeren anlaşmaya bile, müslümanları mecbur bırakanları unutmayacağız..
Soykırım yapan İsrail’e yardım yollayan bir kahve zincirini boykot etmek istediğimizde, “Boykot ile mi İsrail’i durduracaksınız” diyen ahlaksızları, sonra yolsuzluk yapan belediye başkanları tutuklandığında, iktidara yakın durduklarını gerekçe göstererek, “Şu şirketi de, bu şirketi de boykot listesine aldık” diyenleri unutmayacağız..
HAMAS için “terör örgütü” diyenleri unutmayacağız. Karar gazetesinde yazan Taha Akyol’ların, bugün dahi, İsrail’in soykırımının sebebi olarak HAMAS’ı göstermesini unutmayacağız..
2 yıla yakın süredir İsrail’e öldürücü silahları satan İspanya, bugünden itibaren silah satmama kararı aldı diye, bunu önemli görsek de.. “İspanya bile tavır aldı. Türkiye’den ticaret devam ediyor” yalanları ile, Gazze’nin sesi olan Cumhurbaşkanı’nı devirmeye kalkan “alnı secdeli kardeşlerimizi” unutmayacağız..
“HAMAS terör örgütüdür” diyenlerle kolkola yürüyüp, “HAMAS, Kuvayi Milliye’dir” diyen Tayyip Erdoğan’ı devirmeye kalktıklarını unutmayacağız..
Bu çerçevede, Trump’ın önerisinin de bize unutturmaması gereken gerçekleri not edelim..
Bakıyorsunuz plana, kabul edildiği takdirde, “Savaş derhal sona erecek” deniyor..
Her halükarda savaş hemen sona ermeli..
Peki, sonra?
İsrail, Gazze’den kademeli olarak geri çekilecek.
Bu da tamam..
Gazze’de Hamas’ın rolünün olmadığı yeni bir süreç başlayacak.
İşte burda sorun başlıyor..
HAMAS varken bile bu soykırımı yapan İsrail; Suriye’ye saldıran, İran’a saldıran, Lübnan’ı yol yapan, Gazze’de 66 bin insanı okulda, hastanede, çadırda öldüren İsrail.. En son Katar’a saldıran ve sonrasında özür dilemekle bunu kapatacağını düşünen İsrail, ve bu terör devletinin yönetimi hayatına devam edecek.
Ama HAMAS olmayacak..
Öyle mi?
İsrail’in soykırımına, hiç kayıp vermeyecekleri rahatlıkla bir bahçe mi hazırlayacaksınız, yani..
HAMAS tüm esirleri bırakacakmış..
Daha önce de, bazı esirleri bırakmıştı..
Peki sora ne oldu?
İsrail yine saldırmaya başladı..
Ne oldu da saldırmaya başladı.
Ve şimdi ne olacak da, ne ile garanti ediyorsunuz ki, karşılıklı olarak esirler bırakıldıktan sonra, İsrail’in saldırmayacağı kabul edilsin..
“İsrail de esirleri bırakmış olacak ya” demeyin, lütfen..
İsrail bugün bırakacak, yarın, bıraktıklarını evinde öldürecek..
Ki, bugüne kadar yaptığı da bu.
Devam ediyoruz, Trump’ın planındaki maddelere:
Onların tanımlamaları ile birebir aktarıyorum:
“Gazze, komşularına tehdit oluşturmayan, radikalleşmeden arındırılmış ve terörden tamamen temizlenmiş bir bölge olacak.”
Haydi siz, HAMAS için Kuvayi Milliye demeyin. Ama en azından tarafsız olarak, “Gazze komşularına tehdit oluşturmayan” derken..
Aynı şeyi, İsrail için de söylemeniz gerekmiyor mu?
“İsrail, komşularına tehdit oluşturmayan, radikalleşmeden arındırılmış ve terörden tamamen temizlenmiş bir bölge olacak.” maddesini niye koşmuyorsunuz, o anlaşmaya..