ÇINAR DEMİR  ANKARA

CHP’li eski İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında, “Rüşvet, irtikap, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmak, kişisel verileri yasadışı yollardan ele geçirmek” suçlarından 23 Mart 2025 tarihinde tutuklanınca, kurulan “Ekosistem” üzerinden fonlanan medya da yolsuz kaldı. Çikolata kutularında gelen rüşvet paraları ile sipariş haber yazdığı için mahkemelik olan Cumhuriyet, tatlı paranın kesilmesiyle birlikte “imece” adı altında okuyucularına el açıp dilenciliğe başlarken, Saraçhane’nin Sözcü’sü ise velinimeti Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yaşadığı mali sıkıntıları aşmak için şantaja başladı. CHP’li belediyelere yönelik soruşturmada gözaltına alınan ve hak edişlerini tahsil edebilmek için CHP genel merkezinde ilgili belediye başkanlarına rüşvet verdiğini iddia eden Aziz İhsan Aktaş, kendisine kardeşi üzerinden şantaj yapılarak rüşvet istendiğini belirterek, avukatları aracılığıyla, Sözcü Gazetesi muhabiri Özgür Cebe, Genel Yayın Yönetmeni Ercüment İşleyen, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mahir Ağar ve gazetenin yayıncı şirketi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Fondaş medya kuruluşları arasında gösterilen Medyascope’un kurucu Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır, CHP’den gelen kaynakta kesinti yaşanmaya başlayınca “uyarı” yayınları yapmaya başladı. Çakır, ana muhalefet partisinin Ekrem İmamoğlu yüzünden iki başlı görüntü verdiğine de dikkat çekti ve “Seçmen, CHP’nin ekonomiyi düzelteceğine inanmıyor. Kendi seçmeni bile bu konuda çok tereddütlü. CHP’ye destek var ama CHP’ye insanlar güvenmiyor” dedi. Medya kulislerinde, beslendiği şaibeli kaynakları kesilen Halk TV’nin kapatılarak, yerine sıfırdan başka bir kanalın kurulacağı konuşuluyor. İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında içine düştüğü mali sıkıntıyı aşamayan fondaş Tele1 kanalı ise aylardır izleyenlerden Youtube kanalına abone olarak destek vermelerini istiyor.

 

“YILLARDIR BUNLAR VATANDAŞI KEKLEYİP PARA TOPLUYORLAR”

Fondaş medyanın durumunu Akit’e değerlendiren Gazeteci Yazar Emin Pazarcı, “Bu yeni değil. Yıllardır bunlar amiyane tabirle vatandaşı kekleyip para topluyorlar. Bir takım Atatürkçülük nutuklarıyla, bir takım değerlerin arkasına sığınarak bunu yapıyorlar. Ama artık pespaye bir duruma geldiler ciddi anlamda. Çünkü artık para toplamaktan öte, şantajla, tehditle sağdan soldan para sızdırmaya çalıştıklarına dair bir takım haberler var. Bunlar hiçbir zaman da gerçekleri kabul etmiyorlar. Geçen gün Halk TV’de oturdular, İBB davasına ilişkin iddianamenin önümüzdeki günlerde açıklanacağını ve oldukça hacimli olacağını yazdım diye ortalığı ayağa kaldırdılar. Savcılıktan bu bilgiler nasıl sızıyor diye. Oysa hiç ilgisi yoktu. Sadece iddianamenin açıklanacağı günü ve hacmini yazmıştım. Ama bunlardan İsmail Saymaz televizyona çıkmış daha ifade vermeye giden birisinin verdiği ifadeyi uzun uzun anlatıyor. Yani bunlara her şeyi yapmak hak, bize ise gazetecilik yapmak kabahat. Maalesef böyle bir ruh halindeler. Para kaynakları da kesiliyor. Eskisi kadar rahat değiller. Eskiden çok rahat fonlanıyorlardı. O fonlu gazetecilerden bir tanesi geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan beni engellemişti. Geçtiğimiz gün baktım, herhalde yeni bir fon almak üzere, engeli kaldırmış, bana saldırıyor. Böyle bir noktadayız. Gerçekten, basın özgürlüğü filan onlar için hikâye. Bunlar yüzünden bu ülkede gazetecilik yapmak suç haline geldi. Bunlar gazeteciliği sadece ve sadece halkı yönlendirmek üzere bir takım algı operasyonlarıyla milleti kandırmaya çalışıyorlar. Gerçekten zor durumdalar. Bu böyle devam edemez. Bu sürdürülemez bir durum.

 

“NAMUSLARI ALDIKLARI MAAŞ KADAR OLANLAR ORTADA KALDI”

Gazeteci Yazar Mehmet Fırat da şu görüşleri aktardı: “Asrın yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan İBB eski Başkanı İmamoğlu, yasadışı yollarla elde ettiği kazanç ile sadece kendisine ve ailesine haksız kazanç sağlamamış, aynı zamanda delege satın alma yoluyla kurultaya müdahale ederek CHP’yi de ele geçirmeye çalışmıştır. Daha da önemlisi Kent Konseyleri adı altında terör yapılanmasını da meşrulaştırarak bu mekanizmaya dahil etmiştir. Birilerinin ‘sen cumhurbaşkanı olacaksın’ söylemleriyle de yelkenlerini iyice şişirmiş ve kendi medya ordusunu kurarak her türlü algı operasyonlarına girişmiştir. Elde ettikleri haksız kazançlar fondaş gazeteciler, sosyal medya trolleri, sanatçılar, delegeler, belediye başkanları, meclis üyeleri, parti mensupları arasında da konumlarına göre paylaştırılarak büyük bir mekanizma kurmuşlar.”