Buğra Kardan  İstanbul

Dünyanın dört bir yanında acıları dindirmek için aktif bir siyaset yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomatik başarılarını çekemeyen CHP, pişkinliğe doymuyor. Erdoğan’ın Gazze’de sulh ve sükûnun hakim olması için yaptığı hamleleri, hasetten çatlayan kukla CHP Genel Başkanının yüzsüzlükte rakip tanımadığını bir defa daha ortaya koydu. Katil İsrail’in mermilerine hatta bombalarına hedef olan masumların feryatlarını dile getiren; Gazze’de silahların susmasında büyük rol oynayan Erdoğan’ın Filistin siyasetini karalamaktan pişmanlık duymayan Özgür Özel, yavuz hırsız misali özür beklentisi içerisine girdi. Yabancı medya organları kadar yürekli olamayan, ateşkes adına elinden geleni yapan iktidar temsilcilerinin ve diplomatların gönüllerini almaktan imtina eden Özel’in Türkiye’yi kötülemek için gittiği Brüksel’den Erdoğan’ın kendini CHP’ye affettirmeye çağırması “pes” dedirtti.

 

TERÖRİST DEDİĞİ HAMAS MASADA

Öfke uyandıran bu çağrı, Özel’in 7 Ekim 2023’ten beri sarf ettiği akla ziyan sözleri ve tavırları getirdi. Özel, vaktiyle Hamas’ı terör örgütü ilan etmişti. Gazze’de yapılan katliamları protesto etmek için kelime-i tevhid bayrağı açanı yumruklayan provokatöre kol kanat germişti. Ara ara Türkiye’nin İsrail’le ticaretini durdurmadığı, devam ettirdiği yalanını ortaya atarak zihinleri bulandırmaya kalkmıştı. Özel’in rezaletlerini aklından çıkaramayan kamuoyundan “Cümle âlemden özür dilemesi gereken CHP ve Genel Başkanı’dır” çıkışı geldi. Akademisyenler ve siyasiler Filistin politikasında çaktığını kaydettiler.

 

MALCOLM X’Lİ GÖNDERME

Akit’e konuşan Siyaset Bilimci Prof. Dr. Yaşar Hacısalioğlu, şunları söyledi: “Hamas’ı terör örgütü olarak görmeyen Erdoğan’a verip veriştiren Özel ve ekibi değil midir? Özel’in özür borcu vardır. En büyük özür borcu da -kabul edilir mi bilmiyoruz- Gazze’de katledilen çocuklaradır. O çocuklar ki Malcolm X’in ‘Bazı ölüler canlılardan daha yüksek sesle konuşur’ cümlesini bize hatırlatmaktadır. İşte bu nedenle Özel ve ekibinin o ruha, o mukaddes mücadeleye özür borcu vardır, dünyaya özür borcu vardır, bu toprakların çocuklarına özür borcu vardır, Cumhurbaşkanı’mıza özür borcu vardır. Esasen sol siyaset de İslam gibi kula kulluğa ve sömürüye karşı olmalıdır. Türkiye’de ise sol siyasetin de sahtesinin üretildiği muhakkaktır. Özel, tüm bunlardan kendine pay çıkarmalıdır.”

 

TARİH KAYDEDECEKTİR

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mustafa Alkayış da şunları kaydetti: “Özel’in Cumhurbaşkanı’mızı özür dilemeye davet etmesi gariptir. Bunun temelinde siyaset üretememe bulunmaktadır. Özel ve CHP etrafımızdaki her olayda çuvallamıştır. Bu yapılanmanın üyeleri, milli iradeye de itibar etmemektedirler. TBMM’nin açılışına gelmemiştirler. Şu anda dünyada Filistinlilere yönelik zulmün Cumhurbaşkanı’mızın katkısıyla durduğu fikri hakimdir. Zaten Hamas, Türkiye’ye güvenerek anlaşmayı imzaladığını aktarmıştır. Keşke CHP, böyle önemli bir meselede ‘Yanlış yerde durduk’ itirafında bulunsa. Ama olmadı. Cumhurbaşkanı’mızın Gazzeliler için parmağını kıpırdatmadığı yalanını ortaya attı. Yetmedi 67 bin ölüm için özür dilemeye çağırdı. CHP ve Özel’in bu sorumsuz edasını tarih kaydedecektir.”

 

EMPERYALİSTLERE MALZEME VERDİ

AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı ise şunları dile getirdi: “Özgür Özel, Türkiye’nin Gazze konusundaki tutumunu sorgulamadan önce Cumhurbaşkanımız’ın yıllardır Filistin için verdiği mücadeleyi hatırlasın. Filistin davasını uluslararası platformlarda en yüksek sesle savunan, BM kürsüsünde ‘Dünya beşten büyüktür’ diyerek İsrail zulmünü yüzlerine haykıran, Gazze’ye en fazla insani yardımı ulaştıran ve İsrail’le ilişkilerde ilkeli duruş sergileyen tek lider Erdoğan’dır. Özgür Bey neden mi özür dilemeli? Türkiye’nin Filistin konusundaki dik duruşunu itibarsızlaştırmaya çalışırken İsrail’e ve emperyalist odaklara malzeme verdiği için özür dilemeli. Cumhurbaşkanımız ne Trump’a boyun eğdi ne Netanyahu’ya el açtı. Ama CHP’nin istisnasız her bir yöneticisi, her fırsatta Türkiye’nin çıkarlarını savunan lideri hedef alırken Filistinli çocukların, kadınların, mazlumların yanında duran bir sesi susturmak istiyor. Filistin davası Erdoğan’ın hayati meselesidir. O dava, hamasetle değil yürekle, diplomasiyle, dirayetle savunulur.”

KAYNAK: YENİAKİT