Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'deki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan Şarm El-Şeyh Barış Zirvesi'ne katılmak üzere Mısır'a gitti. Zirvede, Gazze'nin yeniden inşası ve ateşkesin aşamaları ele alınacak. Erdoğan'ın ziyareti, Türkiye'nin Gazze barış sürecindeki rolünü güçlendirme çabalarının bir parçası olarak görülüyor.

Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Alan, Mısır'dan canlı bağlantıyla zirvenin son durumunu aktardı. Alan, Erdoğan'ın Mısır'a varışını ve zirvenin hazırlıklarını yerinde takip ederek, Gazze'nin yeniden inşası için uluslararası işbirliğinin önemini vurguladı. 

Murat Alan özetle şunları söyledi:

Çok ilginç bir şekilde, piste varmadan hemen önce, yani henüz inmeden önce, Şarm El-Şeyh tarafında Netanyahu’nun da zirveye katılacağı bilgisi gelmişti. Bu, kaynaklarımızdan off the record olarak edindiğimiz bir bilgiydi. Netanyahu’nun zirveye katılımının aslında ABD Başkanı Donald Trump’ın, Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah es-Sisi’ye yaptığı baskı sonucunda gerçekleştiği, adeta zorla davet ettirildiği ifade ediliyordu.

İlginçtir ki, tam bu bilginin duyulmasının ardından, bizim uçağımız piste teker koymak üzereyken pilot pas geçti. Bir süre havada tur attıktan sonra, henüz piste inmeden Netanyahu’nun zirveye katılımının iptal edildiği haberini aldık.

Tabii İsrail tarafı bunu farklı bir şekilde lanse etti. İptalin, dini günlerinden kaynaklandığını ima ettiler. Ancak gerçek nedenin, katılımcı ülkelerin —muhtemelen Türkiye’nin de dahil olduğu— yoğun tepkisi olduğu konuşuluyor.

Seyahat esnasında, uçağa binerken Cumhurbaşkanımız da geldi, bizlerle selamlaştı. Kısa bir sohbet etme imkânımız oldu. Kendisi gayet moralli ve zirveden umutlu.

Ancak şöyle bir durum var: İsrail bu… Güven duyulmayacak bir devlet. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın da bazı çekinceleri var. İsrail’e güven konusunda hâlâ ciddi soru işaretleri mevcut.

Buna rağmen, Cumhurbaşkanımız hangi partiye mensup olursa olsun, Gazze’de akan kanın durması yönünde atılabilecek bütün adımları atıyor, her platformda bu konuda elinden geleni yapıyor.

Türkiye’nin bu zirveye davet edilmesi, masada yer alması da aslında bu gayretin bir sonucu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son iki yıldaki Gazze performansı tarihe geçecek düzeyde. Çünkü Gazze’de yaşanan her olayda, her toplantıda, her platformda Erdoğan konuyu gündemine alıyor, gündemde tutuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gazze’miz için kılını kıpırdatmıyor yorumları geliyor ne yazık ki bazı yerlerden. Cumhurbaşkanı Erdoğan Gazze'miz için kılını kıpırdatıyor mu sizce?

“Muhalefetin, “Erdoğan Gazze için kılını kıpırdatmadı” iftirası hakkında) Hani bazen bazı şeylerin izahı olmayan şeylerin mizahı olur derler ya. Biz bunun nesini savunalım? Ya da nesini izah etmeye kalkalım? Yani şu an bulunduğumuz düşünün. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son katıldığımız beş programın beşinde de, NATO zirvesinden tutun da BM zirvesine kadar, ilgili ilgisiz her yerde…. İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında mesela… Katıldığı enerji zirvesinde bile Başkan Erdoğan'ın gündeminde Gazze var. Yani ne yapmak lazım?

Türkiye'nin Gazze hususundaki hassasiyetini dillendirmek için bence şunu yapmakta fayda var. Türkiye'de maalesef öyle bir muhalefet var ki. Yani ak gösteriyorsunuz bu ak diyorsunuz. Hayır o kara diyor. Bu kara dediğinizde de hayır o ak diyor. Yani siz ne söylerseniz söyleyin onlar yine bildiğini okuyor. Biz vicdanımız rahat mı? Ülke olarak üzerimize düşeni yapıyor muyuz? Ona bakıyoruz.

Düşünün Hamas Türkiye'ye teşekkür ediyor. Ama bizdeki muhalefet siz ne yapıyorsunuz ki Gazze için diyor. O yüzden çok da fazla bir şey yok. Onlar bu yalanın etrafında dolanacaklar. Biz de işimizi yapacağız.