İlahiyatçı Ali Rıza Demircan, Mirat Haber'de, "60 MİLYON VERGİ VEREN TEKNİK DİREKTÖR NE KAZANIYOR?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Söz konusu yazı şöyle:

Emperyalizmin sömürü araçlarından biri de spordur. Özellikle de futboldur. Milyonlarca insanın kulüplerin sempatizanı olduğu ve maçlara gittiği bir ülkede emperyalizm taht kurmuş demektir. Ekonomimizin borca dayalı para sistemi ve faizle sömürüldüğü ise hepimizin bildiği veya bilmesi gereken bir gerçektir. Daha da acı olan yetiştirdiğimiz insan tipinin de kitlesel sporu yüceltmekte ve de sömürüye karşı çıkmamakta oluşudur. Bilgi ve bilinç yoksunuyuz.

Şimdi can alıcı yorumumuzu yapmak üzere haberimizi sunalım.

“Adana Defterdarlığı, Adana’nın vergi rekortmeninin 60 milyon 814 bin 988 TL ile A Milli Futbol Takımımızın teknik direktörü Vincenzo Montella olduğunu açıkladı. Türkiye’nin zengin aileleri ile meşhur olan ilinde listenin zirvesinde yabancı bir teknik direktörün olması dikkat çekti.”

NE KAZANIYOR?

Haberi okuyunca ödediği vergiden ötürü teknik direktör Vincenzo Montella’yu tebrik edesimiz geliyor. Oysaki sorulması gereken soru şudur: Bir teknik direktöre ne ödeniyor ki adam kazancından 60 milyon lira vergi ödüyor.

Pekiyi vergisi 60 milyon olan parayı kim ödüyor. Futbolle ilgilenen iş adamları mı? Yoksa çoğunluğu asgari ücret bataklığında kıvranan milletimiz mi?

Dolaylı olarak ödeyen yine milletimiz?

Futbol bir dünya gerçeğidir, denilebilir. Zaten böyle olmasaydı sömürü aracı olamazdı.

İSLAM SPORU ŞARTLI ONAYLAR

İslam genelde sporu, özelde futbolu onaylar. Hz Peygamber döneminde oynanan ve izlenen atletizm, binicilik ve okçuluk gibi bazı spor dalları vardı ama kişiseldi.

***

Spor kişisel gelişim aracıydı ama toplumsal amaç değildi. Günümüzde olduğu gibi kitleleri uyutma ve sömürü vesilesi hiç değildi. Kumar aracı da değildi.

Özetlersek futbol dahil spor, spor olmaktan çıkarılmış, arızî unsurlar sebebiyle sakıncalı hale getirilmiştir. Bize düşen körü körüne onaylamak değil sorgulamaktır.