Sebahattin Ayan  İstanbul

CHP ve tayfasının sürekli destek vererek genç nesillere ikon gibi lanse ettikleri sözde sanatçıların, uyuşturucu bataklığına saplandıkları Adli Tıp eliyle belgelendi.

Defne Samyeli'nin Derin Talu ve Deren Talu isimli iki kızı birden uyuşturucu kullanıcısı çıktı

Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan analizlerde, İstanbul’da ünlü isimlere yönelik yürütülen soruşturmanın sonucu çıktı. Dilan Polat, Defne Samyeli'nin kızları Derin Talu ile Deren Talu, Berrak Tüzünataç ve Birce Akalay’ın saç örneklerinde kokain izine rastlandı. Kubilay Aka, Metin Akdülger ve Kaan Yıldırım’ın testlerinde ise kenevir türevi maddelere ilişkin bulgular pozitif çıktı. Engin Polat, İrem Derici, Feyza Altun ve Ziynet Sali’den alınan numunelerde, yeşil reçete ile temin edilen ilaçlara ait etken maddeler tespit edildi. Demet Evgar, Hadise Açıkgöz, Özge Özpirinçci’nin de aralarında bulunduğu 7 ünlüde herhangi bir uyuşturucu veya yasadışı maddeye rastlanmadığı bildirildi.

 

RUHEN DENGESİZ KİŞİLER

Konuyla ilgili gazetemize konuşan Sosyolog Yazar Dr. İsmail Öz, şunları söyledi: “Bugün toplumda yaşanan ahlaki erozyonun temelinde, gençlere ve çocuklara sunulan yanlış rol modellerin önemli bir payı vardır. Bu kişilerin birçoğu, hayatlarında dahi kendileriyle barışık değildir. Ruhsal açıdan sorunlar yaşayan, içsel huzurunu yitirmiş bireylerin toplum önünde örnek kişi olarak sunulması, genç kuşaklar açısından son derece olumsuz bir tablo ortaya koymaktadır. Sağlıklı insan, hem ruhen hem bedenen dengede olan insandır. Fakat bugün karşımızda bu dengeyi yitirmiş insanlar görüyoruz. Kendi içinde huzur bulamamış birinin topluma sağlıklı mesajlar verebilmesi mümkün değildir. Kendisiyle barışık insan, böyle bir arayışa girmez. Mevlana, Yunus Emre gibi büyük mutasavvıfların hayatlarında da bu türden bir kendini terk etme arayışı yoktur. Dolayısıyla bu tür maddelere yönelmek, geçici bir rahatlama sağlasa da kalıcı huzur getirmez. Bu nedenle toplumun önünde rol model olarak gösterilen kişilerin, ruhen ve bedenen dengeli, inançlarıyla tutarlı bireyler olması gerekir.”

 

KONTROL MEKANİZMALARI ŞART

Son yıllarda hızla gelişen teknoloji sebebiyle kontrol mekanizmalarının yavaş geliştiğini kaydeden Dr. İsmail Öz, şu tavsiyelerde bulundu: “Medya dünyasında da ciddi bir süzgeç eksikliği söz konusu. Geçmişte bir sanatçının ya da fikir insanının toplum önüne çıkabilmesi için belli eleştiri mekanizmalarından geçmesi gerekirdi. Bugün ise birkaç sansasyonel hareketle, sosyal medyada dikkat çekmek, bir kişiyi kısa sürede popüler hâle getirebiliyor. Bu durum, gerçek sanatçılarla şöhret uğruna her yolu mubah gören kişiler arasında bir ayrım yapmayı zorlaştırıyor. Toplumda beğeni ölçütleri bozulduğunda, iyiyle kötüyü, ahlaklıyla ahlaksızı birbirinden ayırmak da imkânsız hâle geliyor. Bu da ahlaki çürümenin en belirgin sonuçlarından biridir.”

Kaynak: Yeniakit Gazetesi