Dünya
Avrupa'nın ipiyle kuyuya inilmez! Ukrayna için masaya oturup anlaşamadan kalktılar
Avrupa Birliği üyesi ülkelerin liderleri, Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının Ukrayna’ya kredi teminatı olarak kullanılmasına yönelik plan üzerinde uzlaşamadı. Tartışmalar Aralık zirvesine ertelendi.
Brüksel’de düzenlenen Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’nin ardından konuşan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, Rusya’nın dondurulmuş varlıklarının Ukrayna için nasıl kullanılabileceğine dair verimli fakat sonuçsuz bir görüşme gerçekleştirildiğini duyurdu.
Von der Leyen, bu sürecin karmaşıklığına dikkat çekerek planın uluslararası hukuk çerçevesinde şekilleneceğini belirtti. Var olan belirsizliklerin giderilmesi için teknik çalışmaların devam edeceğini söyledi.
TAZMİNAT KREDİSİ İÇİN HUKUKİ ZEMİN ARANIYOR
AB, Rusya'nın hareketsizleştirilen varlıklarını Ukrayna’ya sağlanacak 140 milyar avroluk bir krediye teminat olarak kullanmayı planlıyor. Ancak bu kredinin Ukrayna tarafından yalnızca Rusya savaş tazminatı ödemesi durumunda geri ödeneceği kaydediliyor.
Von der Leyen, bu kredi yapısının detaylarının hala netleşmediğini, farklı senaryolar üzerinde çalışıldığını ve en uygun seçeneğin bulunacağını vurguladı.
ARALIK ZİRVESİNE KADAR ÇALIŞMALAR SÜRECEK
AB Konseyi Başkanı Costa da Avrupa’nın Ukrayna’ya desteğinin teknik, hukuki ve finansal boyutlarını ele aldıklarını belirtti. Nihai kararın aralık ayında düzenlenecek olan bir sonraki zirveye bırakıldığını açıkladı.
Costa ayrıca, Ukrayna’nın 2026 ve 2027 yıllarında da kendini savunabilmesi için gerekli finansal kaynakların sağlanması adına AB Komisyonu’ndan alternatif seçenekler üretmesini talep ettiklerini ifade etti.
RUS VARLIKLARI 200 MİLYAR DOLARI AŞTI
Savaşın başlamasından bu yana AB ülkeleri tarafından yaklaşık 200 milyar dolarlık Rus varlığı donduruldu. Bu varlıkların büyük bölümü Belçika’da bulunuyor. Belçika Başbakanı Bart De Wever, bu varlıkların teminat olarak kullanılabilmesi için AB ülkelerinin riskleri paylaşması ve hukuki dayanakların sağlam olması gerektiğini savundu.