Gündem
FETÖ’nün bayrağını Özgür sallıyor
Hırsızlık, yolsuzluk zanlısı eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik casusluk soruşturması terör örgütü FETÖ’nün bıraktığı bayrağı CHP’nin taşıdığını ortaya koydu. İmamoğlu ve işbirlikçileri Türkiye’ye ait verileri yabancı istihbarat servislerine sızdırırken, kukla Genel Başkan Özgür Özel ise ihaneti perdelemeye kalkarak, FETÖ’nün izinden gittiğini gösteriyor.
Buğra Kardan İstanbul
Casusluk soruşturmasıyla hırsızlık, yolsuzluktan tutuklu eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir ihaneti daha ifşa oldu. İmamoğlu ve danışmanı Necati Özkan’a, fondaş yorumcu Merdan Yanardağ’a yönelik soruşturmayla FETÖ’nün bayrağını CHP’nin devraldığı da katileşti. İmamoğlu ve avanesi Türkiye’ye ait verileri hem İngiliz hem Amerikan istihbarat servislerine taşıyarak, kukla Genel Başkan Özgür Özel de marjinal grupları Çağlayan Adliyesi’ne yığıp ihaneti perdelemeye yönelerek eli kanlı örgütün mirasçısı unvanını aldı.
2 BİN KİŞİ TOPLAYABİLDİ
Halka “Kalkın ve mücadele için Çağlayan’a akın. Burada direniyoruz, buraya gelin” diye seslenen Özel’e aldırış eden olmadı. Büyük bölümü boş kalan adliyenin önüne Özel’in trollerini yalanlarcasına on binlerce, yüz binlerce değil de 2 bin CHP’linin geldiği görülürken 2015 Temmuz darbe girişimini yapan FETÖ’nün ülkeyi yıpratan eylemleri de tekrar hatırlandı. 2014’te örgütün idaresinde olan Fuat Avni adlı hesaptan siyasi casusluk yapılmıştı. Anılan hesaptan devletin mahrem bilgileri paylaşılmıştı. Aynı yıl FETÖ’cü Ekrem Dumanlı’nın ve Hidayet Karaca’nın gözaltına alınmasıyla azılı örgüt üyeleri adliyede toplanmıştı. Hain örgütün metotlarından yola koyularak casusluk soruşturması kapsamında İmamoğlu’nun ifade verdiği sırada ortalığı birbirine katan Özel’e ve izinsiz eylem yapmaya teşebbüs eden CHP’lilere öfke sel oldu.
AL BİRİNİ, VUR ÖTEKİNE
Akit’e konuşan AK Parti 27. Dönem İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, şunları söyledi: “CHP’nin FETÖ’den aldığı bayrağı taşıdığı muhakkak. İki yapının da yöntemleri aynı. Anlaşılan o ki FETÖ’nün mirasçısı İmamoğlu ve Özel. İki yapıda da verileri yabancılara sunma ya da satma var. Casusluğu, ajanlığı, hıyaneti tantanayla örtme mantalitesi var. FETÖ 2016’dan evvel ‘cemaat’ olarak biliniyordu. O dönemde CHP de FETÖ’ye düşman gibi görünüyordu. Ancak FETÖ’nün komplolarını takiben yeni bir tablo belirdi. Terör yüzü ortaya çıkınca CHP, FETÖ’yü sahiplenmeye başladı. Dolayısıyla İmamoğlu’nun casusluğunu da Özel’in tantanacılığını da doğal karşılıyorum. İmamoğlu’nun bir yere gelme, Özel’in varlığını koruma adına FETÖ’nün taktiklerine sığındığını anlıyorum. Yani oğlu gidip Hüseyin Gün’den şikâyetçi oluyor. ‘Babam casus’ diyor. Araştırma yapılıyor. Gün’ün ardından Necati Özkan çıkıyor. Özkan’ın ardından ise İmamoğlu çıkıyor. 16 milyonun güvenerek belediyeye verdiği bilgilerin İngilizlere ve Amerikalılara satıldığı tespit ediliyor. Oralara veriler gönderilerek 16 milyonu tanıma, İmamoğlu’nun ya da CHP’nin oy oranını artırma gayesi güdülüyor. Örneğin bir mahallede İmamoğlu’na duyulan antipatiyi sempatiye dönüştürmenin yolları aranıyor. Karşımızda ahtapot gibi örgüt var. İçeride ve dışarıda kolları bulunan bu örgütün tıpkı FETÖ gibi sinsi emelleri olduğu, siyonist ve emparyalist akılca güdüldüğü tartışılmaz. Her şey belli değil mi? Al birini, vur ötekine. Milletimiz, ferasetli olmalı.”
KRAL ÇIPLAK, AYIPLAR SAKLANAMAZ
Emekli Albay Ersan Ergür de şunları ifade etti: “CHP, sıkıntılı durumda. Casusluk soruşturmasının İmamoğlu’nu ve Özel’i daha da gerdiği ortada. Ayıpları, günahları saklama imkânı kalmadı. İmamoğlu ve Özel için yol tükendi. Bu ikiliye FETÖ’nün metotları fayda getirmedi. Komplo, kumpas, hukuktan kaçma taktikleri yarar etmedi. İmamoğlu ve Özel’in FETÖ’nün bayrağını taşımasının da anlamı kalmadı. Üzücü ki bu ikili, sinsi örgüte akıl veren odağında kontrolünde. Yabancı ülkelere devleti jurnallemenin, istihbarat birimleriyle veri paylaşımının, Türkiye’de tehdit ve tahrik dili kullanmanın başka bir açıklaması yok. Tüm kanıtlara rağmen ‘Kabahatliyim’ demiyorlar. Tıpkı FETÖ gibi ret ve inkâr siyaseti uyguluyor. Çünkü verilerin bir buluta yüklendiğini, yabancılara iletildiğini bilmeyen yok. İmamoğlu’nun kar felâketi esnasında İngiliz Büyükelçisi’yle görüşmesi daha manidar hâle geliyor. İBB Başkanı’nın her yer kapalıyken elçiyle bir araya gelmesi şüphe vericiydi. Demek ki bu şüphe haklıydı. Hülâsa her şey net. İmamoğlu ve Özel’in tıpkı FETÖ gibi hatalarını perdelemek için eylemler yaparak kendini kurtaramayacağı aşikâr. Yargıyı hedef alarak, iktidarı yerden yere vurarak, itirafları iftira olarak sunarak paçayı yırtamayacağı açık. Çünkü toplum her şeyi görüyor. Çağlayan’da sınırlı sayıda CHP’linin gelmesi bunun ispatı değil mi?”
Kaynak: Yeniakit