Dünya
BAE destekli milisler Sudan’ın altınını kanla çıkarıyor!
RSF’nin Faşir’i kontrol altına alması, Darfur’u açlık, toplu infazlar ve kitlesel göçlerle özdeşleşen bir ölüm hattına dönüştürdü. Altın ve nadir maden kaynaklarının kesişim noktasındaki Sudan, vekalet savaşlarının yeni sahnesine dönüşürken, Birleşik Arap Emirlikleri’nin bu süreçteki etkisi uluslararası raporlarla giderek daha net biçimde ortaya çıkıyor.
RSF’nin Faşir’i kontrol altına alması, Darfur’u açlık, toplu infazlar ve kitlesel göçlerle özdeşleşen bir ölüm hattına dönüştürdü. Altın ve nadir maden kaynaklarının kesişim noktasındaki Sudan, vekalet savaşlarının yeni sahnesine dönüşürken, Birleşik Arap Emirlikleri’nin bu süreçteki etkisi uluslararası raporlarla giderek daha net biçimde ortaya çıkıyor.
Sudan’ın Darfur bölgesindeki Faşir kentinin RSF tarafından ele geçirilmesinin ardından şehirde insanlık dışı bir tablo ortaya çıktı. BM, sahada yargısız infazlara dair güvenilir bilgiler olduğunu açıkladı. Uydu görüntülerinde ceset yığınları, hastaneler çevresinde toplu katliam izleri tespit edildi.
UNICEF, Faşir’in çocuklar için açlık, hastalık ve şiddetin her gün can aldığı bir cehenneme dönüştüğünü duyurdu. Açlıktan ölen çocuklar, ilaçsız yaralar, kesilen yardım koridorları… Şehirde “dışarı çıkmak ölüm” haline geldi.
Altın damarlarının üzerindeki küresel hesap
Darfur’ın kavgası toprak için değil; altın, uranyum, nadir metaller ve yeraltı su havzaları için. Faşir’i kontrol eden güç, altın ticaret yolunu, Libya ve Çad bağlantı hatlarını ve bölgesel silah tedarik kanallarını tutar. Bu nedenle her kurşun, her yangın ve her göç dalgasının arkasında kaynak ekonomisi vardır.
Uluslararası raporlar RSF lideri Muhammed Hamdan Dagalu’nun altın madenleri üzerinden kurduğu güç ağını uzun süredir işaret ediyor. Bu yapı, klasik kabile çatışması değil; küresel sermaye ile yerel paramiliterlerin iç içe geçtiği yeni sömürge modelidir.
Sudan Afrika’nın en geniş tarımsal su ve toprak rezervlerinden birine sahip. Bu durum maden denklemine gıda egemenliğini de ekliyor.
Körfez sermayesinin kanlı madencilik stratejisi
Sudan hükümeti, BAE’yi Uluslararası Adalet Divanı’na taşıyarak RSF’ye silah ve finans desteği verdiğini belgeledi. BM uzman raporları, BAE’den Çad üzerinden RSF’ye uzanan silah hattını teyit etti.
Somali’nin Puntland kıyısındaki Bosaso Havalimanı’nın RSF’ye sevkiyat üssü olarak kullanıldığına dair uydu görüntüleri, uçuş kayıtları ve yerel güvenlik raporları ortaya çıktı. Kolombiyalı paralı askerlerin Bosaso üzerinden Sudan’a taşındığı, yaralı RSF unsurlarının aynı hat üzerinden tedavi için sevk edildiği belirtiliyor. Bu hat, BAE’nin Sudan sahasına operasyonel lojistikle de müdahil olduğunu teyit ediyor.
ABD istihbarat raporlarına yansıyan bilgiler, sevkiyatlarda Çin yapımı insansız hava araçları ve ağır mühimmatın da bulunduğuna işaret ediyor.
BAE’nin hedefi açıktır:
Altın damarları, nadir madenler ve tarımsal verimliliğiyle Afrika’nın geleceğini belirleyecek sahayı ele geçirmek.
Körfez topraksızdır ve susuzdur. Sudan ise hem kendi milletini hem komşularını doyuracak bir coğrafyadır. Sudan’ın buğday ve hayvancılık kapasitesi bölgesel gıda güvenliğinde kritik öneme sahip. İşte bu yüzden Sudan’ın damarları kesilmeye çalışılıyor.
Nerede istikrarsızlık, nerede yıkım ve sömürü varsa orada BAE’nin gölgesi beliriyor. Mazlumun kanından parlatılan vitrini çiğ bir gerçeği ifşa ediyor: Afrika, petrol zenginlerinin yeni “altın tarlası”dır. Bu tablo, bölgenin planlı bir müdahale ile zayıflatıldığını gösteriyor.
Cancavid artığı Dagalu’nun kirli ağları
RSF lideri Muhammed Hamdan Dagalu, Cancavid mirası ve maden ağıyla Afrikalı sivil topluluklara karşı işlenen suçların merkezinde bulunuyor. Uluslararası temasları, Moskova ve Abu Dabi arasında kurduğu hat ve altın ticareti onu sahadaki operasyonel taşeron olarak tanımlıyor. Masalit ve Fur halkına yönelik katliam görüntüleri dünya basınına yansırken, bölgede toplu mezarların ortaya çıktığı bildiriliyor. Sudanlı gazeteciler, sivillere yönelik tecavüz ve işkence vakalarını aktarırken gözyaşlarını tutamıyor.
Altın için ülke parçalanıyor
Sudan’daki tablo iç savaş değil. Birleşik Arap Emirlikleri, RSF üzerinden Darfur’un altın ve maden hatlarına yöneliyor. ABD, İngiltere ve Fransa bölgeyi kendi çıkar denkleminde tutuyor. Darfur, yeni sömürge paylaşımının sahası. Sudan’da akan kan, maden ve hâkimiyet hesabının sonucu ve planlı bir talandır. Boşaltılan altın damarlarının yerini, katledilen insanların bedenleri dolduruyor.