AKİT MENÜ

Dünya

Venezuela Petrolü ve yeni küresel kaos!

Güç, enerji ve jeopolitik çıkarların birbirine dolandığı bir dönemdeyiz. Washington ile Caracas arasındaki gerilim sadece bir “siyasi çekişme” değil; aynı zamanda enerji kaynakları, bölgesel güç dengesi ve küresel rekabetin kesişim noktası.

Haber Merkezi

Güç, enerji ve jeopolitik çıkarların birbirine dolandığı bir dönemdeyiz. Washington ile Caracas arasındaki gerilim sadece bir “siyasi çekişme” değil; aynı zamanda enerji kaynakları, bölgesel güç dengesi ve küresel rekabetin kesişim noktası.

Son durumu kısa özetleyelim: ABD bölgeye askeri kapasite artışı konuşlandırdı; son haftalarda Karayipler ve kuzey Güney Amerika sularında deniz ve hava unsurları yoğunlaştı. Bu konuşlandırma Washington’ın “narkotikle mücadele” gerekçesinin ötesinde bir güç gösterisi hâline geldi ve bölgesel istikrarı sorgulatıyor. Bu askeri yoğunlaşmanın haber kaynakları tarafından kayıt altına alındığı, uçak gemisi grupları, devriye gemileri ve gelişmiş savaş uçaklarının bölge hareketliliğiyle ilgili raporlarla doğrulanıyor.

Neden enerji (petrol/ doğalgaz) akıllara geliyor?

Venezuela hâlâ dünyadaki en büyük bilinen petrol rezervlerinden birine sahip: Orinoco kuşağı, ekstra ağır petrol yataklarıyla stratejik bir varlık. Bu kaynaklar teknik ve yatırım gerektiriyor; ama doğru koşullar sağlanırsa (yabancı yatırım, teknoloji, nakit akışı) Caracas yeniden önemli ihracat gelirleri elde edebilir. Yani enerjinin kendisi hem ekonomik yeniden yapılandırma hem de küresel pazarlar açısından değerli bir hedeftir — bunu geçmişteki üretim-düşüş ve altyapı sorunları da açıklıyor.

ABD siyasetinin somut adımları: yaptırımlar, lisanslar, şirketler

Son yıllarda ABD’nin Venezuela politikası “hedefli yaptırımlar — sınırlı açılımlar — tekrar sıkılaştırma” döngüsü yaşadı. Örneğin, ABD Hazine’si (OFAC) Venezuela ile ilgili farklı yaptırım rejimleri, genel lisanslar ve istisnalar yayımlıyor — bu da ABD şirketlerinin (öz. enerji alanında) nasıl ve ne zaman iş yapabileceklerini etkilemişti. 2025’te görülen en dikkat çekici uygulamalardan biri de Chevron’a verilen operasyonleri sınırlandıran kararlar oldu; Washington’ın lisans politikasındaki ani değişimler doğrudan üretim ve ihracat akışlarını etkiliyor. Bu tip düzenlemeler, “enerji erişimini yeniden şekillendirme” kapasitesine sahip; yani enerji şirketleri ve lisanslar üzerinden stratejik nüfuz kurulabiliyor.

“Petrol için müdahale” basit bir formül mü? Hayır — ama mantık var

Doğrudan “ABD gelip Venezuela’yı işgal edecek, petrolü alacak” tarzı doğrudan söylemler basitleştiriyor. Modern güç projeksiyonunda amaçlar çok katmanlıdır: enerji güvenliği (kendi veya müttefikler için), Rusya/Çin’in bölgesel nüfuzunu sınırlama, uyuşturucu veya deniz güvenliği iddialarıyla meşruiyet kazandırma, rejim değişikliği arayışları veya yaptırımları etkileme. Yani enerji motive edici unsur olur ama tek başına “petrol açgözlülüğü” genellikle siyasi, hukuki ve lojistik maliyetler nedeniyle tek başına açıklayıcı değil. Bunu ABD’nin hem uyguladığı yaptırımlar hem de zaman zaman izin verdiği sınırlı enerji faaliyetleri gösteriyor.

Son dönemdeki çatışma olayları ve riskler

Ekim–Kasım 2025 civarındaki gelişmeler, ABD’nin Karayipler’de deniz harekâtını ve hedeflenen tekne vuruluşlarını gündeme taşıdı; bu da Venezuela ile ilişkileri daha da gerdi. Washington’un “narkotikle mücadele” gerekçesiyle düzenlediği bazı saldırılar Caracas tarafından “saldırı” olarak nitelendirildi ve gerilimi tırmandırdı. Böyle bir askeri-ticari baskı dalgası, yanlış hesaplamalara ve yanlış değerlendirmelere açık bir ortam yaratıyor. Al Jazeera+1

Sudan’ı neden yan yana anıyoruz?

Sudan’daki durum farklı dinamiklere sahip ama ortak tema “Amerikan dış politikasının gerekçe üretme ve müdahale araçları”nın küresel yayılımı. Sudan’da ABD daha çok diplomasi, insani yardım ve zaman zaman yaptırım/meşruiyet araçlarını kullandı; fakat bölgesel aktörlerle ortak insiyatifler de var. Venezuela ve Sudan’ın birlikte anılması, “ABD’nin küresel müdahil çizgisi”ne dair bir algıyı ifade ediyor: farklı coğrafyalarda farklı bahanelerle (insan hakları, terör, güvenlik, enerji) etkinliğini sürdürme. Ancak her vakada bölgesel aktörler, Çin/Rusya etkileri ve yerel askerî/ekonomik gerçeklikler belirleyici oluyor; tek tip “empresyal adım” yorumu eksik kalır.

Riskler ve olası senaryolar

Düşük seviye baskı ve yaptırımlar: En olası kısa vadeli yol. ABD ekonomik baskı, deniz kontrolü ve diplomatik izole etme araçlarını kullanmaya devam eder. Bu senaryo üretimi ve ihracatı daha da dalgalandırır.

Hedefli askeri operasyonlar (altyapı veya deniz hedeflerine yönelik): Riskli, bölgesel yayılma olasılığı yüksek. Böyle bir adım hem petrol gelirlerini hem de Rusya/Çin bağlantılarını daha görünür kılar.

Diplomasi+enerji açılımı kontrolü: ABD lisans-siyasi baskı kombinasyonuyla belirli şirketlerin (ör. geçmişte Chevron örneğinde olduğu gibi) rolünü sınırlar veya yönlendirir; üretim yeniden düzenlenir ama dış müdahaleden kaçınılır. Bu, ekonomik etkileri en az hasarla yönetme yolu olabilir. Reuters

Sonuç: Ne çıkarmalıyız?

Venezuela meseleleri enerjiyle yakından ilişkili ama “petrol için işgal” basit bir açıklama değil; çoğu zaman yaptırıml
0ar, diplomasi, şirket lisansları ve bölgesel güvenlik kaygılarının birleşimiyle şekillenen çok boyutlu bir strateji görüyoruz.

ABD adımlarının somut etkisi: üretim/işbirliği dalgalanması, bölgesel tedirginlik ve büyük güç rekabetinde yeni cepheler açılması. Bu durum sadece Venezuela’yı değil, çevre ülkeleri (Kolombiya, Karayip devletleri) ve küresel enerji piyasalarını etkiler.

Sudan örneği bize gösteriyor ki, Washington aynı küresel etki araç kutusunu farklı gerekçelerle kullanabiliyor; ama her müdahale bölgesel dinamiklerle sınırlanıyor — dolayısıyla tek bir “emperyal formül” yok.

İSLAMİ HABER “MİRAT”

Yorumlara Git

AK Parti’li başkandan Mansur Yavaş’a olay gönderme: Bazıları yapay zekaya sorarkan biz 60 km yeni yolla trafiği rahatlattık!

TÜİK’E Avrupa’da ödül üstüne ödül: CHP’lilerin itibarsızlaştırma algısı ellerinde patladı

Erdoğan’ın Gazze hamlesi ile İsrail köşeye sıkıştı. ‘Kendimizi Türk Boğazı’nda bulabiliriz'

Gürsel Tekin’den Özgür Özel’e hoş görünme çabası! İkinci tuvalet terliği vakası

Türkiye’ye erken kış sürprizi: Meteoroloji 8 il için kar alarmı verdi