AKİT MENÜ

Medya

Çare İslam Birliği

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan ve beraberindeki heyet, Akit Medya Grubu’nu ziyaret ederek, İcra Kurulu Başkanımız Nuri Karahasanoğlu ile bir araya geldi. Akit TV’de Murat Şahin’in sunduğu ‘Gün Başlıyor’ programına konuk olan Erbakan, Terörsüz Türkiye süreci başta olmak üzere gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Erbakan, Gazze ve İslam dünyasında yaşanan zulmün sona ermesi için İslam birliğinin şart olduğunu belirtti.

Haber Merkezi
Güncelleme Tarihi:

ALİ KANTARCI  İSTANBUL

Mazlumların gür sesi Akit Medya, Küçükçekmece’deki genel merkez binasında önemli konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan ve beraberindeki heyet Akit Medya Grubu’na nezaket ziyaretinde bulundu. Samimi bir atmosferde gerçekleşen ziyarette, misafirleri Akit Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Karahasanoğlu ağırladı. Gazetemiz yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu ve Reklam Genel Müdürü M. Enes Kaçmaz da ziyarette hazır bulundu. Görüşme boyunca, milli ve manevi değerler ekseninde yürütülen yayıncılık anlayışı, medyanın toplum üzerindeki etkisi ve yeni dönem siyasi gelişmeleri üzerine karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Nuri Karahasanoğlu da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Y. Refah Partisi’nin yerli ve milli politikalar doğrultusunda yürüttüğü çalışmaları yakından takip ettiklerini dile getirdi.

 

AKİT TV’YE KONUK OLDU

Ziyaretin ardından Akit TV’de Murat Şahin’in sunduğu ‘Gün Başlıyor’ programına konuk olan Erbakan, Terörsüz Türkiye sürecinden, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlara ve Yeniden Refah Partisi’nin önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği 3’üncü Olağan Kongresi hakkında açıklamalarda bulundu. Millî Görüş geleneğinin Terörsüz Türkiye konusunda taşıdığı manevi mirasa dikkat çeken Erbakan, rahmetli Necmettin Erbakan’ın 1992 yılında Bingöl’de yaptığı konuşmayı hatırlatarak şunları söyledi: “Rahmetli Erbakan Hocamız, o dönemde ‘Siz “Ne mutlu Türk’üm diyene” derseniz, onlar da ‘Ne mutlu Kürt’üm diyene der; daha doğruyum, daha çalışkanım der’ demişti. Kürt kardeşlerimizin hakkını savunduğu için sıkıntılar yaşamıştı. Hocamızın bir sözü vardır: ‘Türk ile Kürt’ü ayırırsanız, ortada ne Türk kalır ne Kürt kalır. Ama Türk ve Kürt bir olursa ne Amerika ne İsrail bu birliğin karşısında durabilir.’ Gerçekten de bu çok yerinde bir tespittir.

 

SÜREÇ HALKA SORULMALI

Birlik, kardeşlik ve toplumsal huzur herkesin ortak temennisi. Atılacak adımların şehit ailelerini ve gazileri rencide etmeyecek nitelikte olmalı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni taviz veren bir konuma düşürmeyecek şekilde ilerlenmelidir. Ayrıca bu sürecin sadece içerideki terör unsurlarını değil, PYD-YPG’yi de kapsaması gerektiğini düşünüyoruz. Amerika yıllardır bu unsurları eğitiyor, donatıyor, milyarlarca dolar harcayarak adeta bir ileri karakol gibi kullanıyor. Dolayısıyla Abdullah Öcalan böyle bir çağrı yapsa bile, onların buna uyup uymayacağı konusunda ciddi tereddütlerimiz var. Şürecin şeffaf yürütülmesi gerekir. Bu komisyon çalışmalarının sonunda hazırlanacak yasal düzenlemeler, halkoyuna sunulmalıdır. Milletimiz bu süreci onaylıyorsa, o zaman gönül rahatlığıyla bu düzenlemeleri yapabiliriz.” Gazze’de yaşanan katliamların vicdanları yaraladığını belirten Fatih Erbakan, şöyle devam etti:

 

BİRLİĞİN ADI BİLE İSRAİL’İ SALLAR

“Bu zulümlerden gerçek anlamda kurtulmak gerekir. Türkiye ve İslam dünyası bu konuda aktif rol almalı. Mehmetçiğimiz Gazze’ye gitmeli mi? Aslında, bu sorunun cevabı çerçevesinde bir İslam Birliği ya da D-60 benzeri bir organizasyonun kurulması ve bunun tarafından ortak bir barış gücü görevlendirilmesi fikri değerlendirilebilir. Ortak bir İslam Birliği ve onun çatısı altında oluşturulacak bir barış gücü bölgedeki güç dengelerini değiştirebilir. Bu yapı, Amerika veya İsrail’in benzeri eylemlere cesaret edemeyeceği bir caydırıcılık sağlayacaktır. Hatta barış gücü sahaya çıkmadan, bu İslam Birliği kurulmuş olsa bile İsrail’in benzeri eylemlere cesaret edemeyeceğini düşünüyoruz. Türkiye’nin bu tür bir girişime öncülük etmesinin stratejik önemi var. Yeni, adil bir dünya kurulması mümkündür. Bu hedefe ulaşmak için İslam Birliği çabaları büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin dış politikada bu hedefi esas alması; 57 Müslüman ülkenin bir araya gelerek ortak karar alması, hareket etmesi ve güçlerini caydırıcı bir yaptırım aracı olarak kullanmaları son derece önemlidir.”

Kaynak: Yeniakit

Yorumlara Git

Sandıkta tablo netleşiyor! AK Parti farkı açtı, muhalefet dağıldı

Kodese gönderildi! Peygamber Efendimize ve eşlerine alçak sözler…

Kadro tamam film çevirmeye devam

Bilal Erdoğan’a TÜSİAD'ı rezil etti: Ne milletin ne devletin yanındasınız! Biriktirdiğiniz paralar nereye gitti? Günahınız da vebaliniz de çok

Cuntacılar televizyondan duyurdular! Batı Afrika ülkesinde darbe girişimi