Gündem
Bülent Arınç Devlet Bahçeli’den özür bekliyor: Yoksa öbür dünyaya götürürüm!
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi iken Demirtaş ve Kavala hakkında yaptığı “Tutukluluk cezaya dönüşmemelidir. Her iki isim de tahliye edilmelidir" sözleri nedeniyle o dönem kendisine yöneltilen tepkileri hatırlatan Bülent Arınç “AİHM kararlarına uyulması yönünde yaptığım açıklamalar nedeniyle hedef haline getirildim. Devlet Bahçeli olmak üzere pek çok kesimden hak etmediğim ağır ifadeler, yakıştırmalar, iftiralar geldi. Bana "terörist", "hain" diyenler oldu. Aradan beş yıl geçtikten sonra aynı çağrıyı, bizzat o dönemde en sert eleştirilerini yönelten Bahçeli'nin ağzından duymak, beni şaşırtmadı ama düşündürdü. Ancak bu değişim, bana yöneltilen ağır sözlerin üzerini örtemez. Bu hak, ancak samimi bir özürle temizlenir. Aksi halde bu hakkı öbür dünyaya götürürüm" dedi.
Kobani davasında 9 yıldır Edirne'de tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ihlal kararının kesinleşmesi sonrası Demlirtaş’ın hukuki olarak akıbeti tartışılmaya devam ediyoru.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Tahliyesi hayırlara vesile olacaktır" derken Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı Bülent Arınç, Sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile açıklama 11 kasım’da Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'yı ziyaret edeceğini duyururken Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi iken bu iki isim hakkındaki açıklamaları nedeniyle kendisine yöneltilen tepkileri de hatırlatarak özür beklediğini söyledi.
HAİN-TERÖRİST DİYENLER OLDU...
Devlet Bahçeli'ye de sitem eden Arınç, “Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın yargı süreçlerine ilişkin düşüncelerimi açık yüreklilikle ifade etmiş, ‘Tutukluluk cezaya dönüşmemelidir. Her iki isim de tahliye edilmelidir’ dedim. Bu sözleri, o dönemde hukukun üstünlüğüne ve adaletin evrensel ilkelerine inanan bir siyasetçinin sorumluluğu içinde söyledim. Ancak o açıklamanın ardından, başta Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere pek çok kesimden hak etmediğim ağır ifadeler, yakıştırmalar, hatta iftiralar geldi. O gün bana "terörist" diyenler, "hain" diyenler oldu. O günlerde yapılan haksızlıkların, organize bir şekilde söylenen ağır kırıcı sözlerin bir kul hakkı oluşturduğuna inanıyorum. O günlerde yaşananlardan dolayı Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa ettim. Bugün, aradan beş yıl geçtikten sonra aynı sözleri, aynı çağrıyı, bizzat o dönemde en sert eleştirileri yönelten Sayın Bahçeli'nin ağzından duymak, beni şaşırtmadı ama düşündürdü. Sayın Bahçeli'nin bugün bu noktaya gelmiş olmasını da önemli bir gelişme olarak görüyorum. Ancak bu değişim, o günlerde bana yöneltilen ağır sözlerin üzerini örtemez. Ben, kul hakkına büyük önem veren bir insanım. O günlerde yapılan haksızlıkların, organize bir şekilde söylenen ağır ve kırıcı sözlerin bir kul hakkı oluşturduğuna inanıyorum. Bu hak, ancak samimi bir özürle temizlenir. Eğer bir özür dilenirse, hakkımı helal ederim. Aksi halde bu hakkı öbür dünyaya da götürürüm” dedi.