Gündem
Fal, büyü ve muska Sosyal Medya’dan saldırıyor! İş işten geçmeden özeleştiri yapmamız gerekiyor
İçinde yaşadığımız çağ, bilgiye ulaşmanın en kolay; ama hakikatten uzaklaşmanın da en hızlı yaşandığı bir dönem haline geldi. Ne acıdır ki, bir zamanlar Kur’an ve sünnet rehberliğinde medeniyetler kuran bu millet, bugün falcıların, muskacıların ve türlü bâtıl inanışların peşinde sürüklenir oldu. Ahlaki çözülme ve manevî erozyon öylesine derinleşti ki, artık sapkınlıklar özgürlük, şarlatanlıklar ise umut diye pazarlanıyor.
İşte bu gerçeği çarpıcı bir şekilde gözler önüne seren Selma Savcı’nın kaleme aldığı yazı, toplumumuzun geldiği acı noktayı tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Manevî zafiyetin, eğitimsizliğin ve dini bilinçten uzaklaşmanın nelere yol açtığını somut örneklerle anlatan bu yazı, her birimize sorumluluklarımızı yeniden hatırlatıyor. İşte Savcı’nın o yazısı…
SELMA SAVCI
Öyle bir garip toplum halindeyiz ki, Yüce dinimiz İslam’a sımsıkı sarıldığımız zaman hiçbir saçmalığa imza atmayacağımızın garantisi varken, biz hâlâ safsatalarla, onun bunun cebini doldurması için canhıraş bir hayatın içindeyiz.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in Veda Hutbesi’nde tüm insanlığa anlattığı gibi, “Size iki şey bırakıyorum. (Bunlara tutunursanız) asla dalalete düşmezsiniz: Allah’ın kitabı ve sünnetim. Bu ikisi (kıyamette) havza kadar ayrılmadan beraberce geleceklerdir.” (Hâkim, 1/93).
İşte Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin sünnet-i seniyyeleriyle olay aslında çok basite dönüşebiliyor.
Ama toplum olarak içimizdeki bazı embesiller yüzünden toplumun ahenginin bozulmak istenmesi ve bunun için mücadele eden bir zihniyetle de savaşımız her daim sürüyor. Bir yandan LGBT sapkınlıkları derken bir yandan da özellikle hayatımızın en kılcal damarlarına kadar sokulan sosyal medya çukurundan yapılan fal, büyü ve muska gibi yöntemlerle insanların suiistimal edilmesi.
Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde İstanbul merkezli 29 ilde, internet ve sosyal medya platformları üzerinden fal, büyü ve muska gibi yöntemlerle dolandırıcılık yaptıkları iddia edilen 62 kişi gözaltına alındı. Operasyonlarda iki POS cihazı, 62 telefon, 73 sim kart, üç dizüstü bilgisayar ve çok sayıda dijital materyale de el koyuldu.
Bu tip operasyonlar ülkemizde kararlılıkla sürerken ve bu yöntemle kendilerine yeni bir pazar açma gayreti içinde olan şarlatanlar için de hukukumuz gerekenleri yapıyor kuşkusuz. Ama bizler sosyolojik açıdan değerlendirdiğimizde toplumumuzun bu denli sapık gruplara inanma noktasına gelmemesi elzemdir.
İşte bu noktada biraz da özeleştiri yapmamız ve toplumumuzun en küçük birimi olan aileden bu olayların önüne geçmek için daha da bilinçlendirilmiş bir hale dönüşmemiz şarttır. Bu tip gelişmeler bize gösteriyor ki, dini yönden zayıflamış görünüyoruz. Bu eleştiriyi yapmamız ve daha da güçlü bir şekilde yüce dinimize bağlanmamız şarttır. Yoksa her daim sloganik cümlelerle toplumumuzu bir arpa boyu dahi yol aldırtmamız da mümkün gözükmüyor.
Ve yine bu tip olaylar karşısında daha ağır yaptırımların da alınmasının ben şart olduğu kanaatindeyim.
Yine bu olaya ek olarak da yine yansıyan ilginç bir haber daha aslında her daim eğitimin gerekliliğini de bizlere göstermekte.
Isparta’da çok ilginç bir olay yaşanmış ve bağlama büyüsü yapmak amacıyla sokak hayvanlarının patisi ve kuyruğunun kesildiği iddiaları üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş. Ve son olarak da Isparta Barosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Büyü yapma amacıyla gerçekleştirildiği düşünülen bu eylemler neticesinde çok sayıda patisi ve kuyruğu kesilmiş hayvan tespit edilmiş, birçoğu ölürken bazıları sakat kalmıştır.
Olay, tüm vicdanları derinden sarsmıştır” ifadelerine yer verilmiş. Görüntüleri de görünce hakikaten pes diyorsunuz. Böylesi bir topluma nasıl dönüştük nasıl bu konuda bu caniliği yapan tiplemelerle aynı havayı soluyoruz bu da bizim bir yerlerde yanlış yaptığımızın en güzel resmi maalesef.