AKİT MENÜ

Gündem

İfade özgürlükçü batı seviciler şokta! Avrupa’da sansürlü demokrasi

Avrupa Birliği, "demokrasiyi koruma" söylemi altında radikal bir adım atarak kıta genelinde konuşmaları izleyip içerikleri filtreleyecek yeni dijital gözetim mekanizmasını devreye aldı. AB’nin Demokrasi Kalkanı’nı seçimlere müdahale aracı olarak kullandığı yönünde tepkiler giderek artıyor. Tepkiler, Avrupa’nın kendi tanımladığı tek bir doğruluk standardını kıtaya dayattığı iddiaları etrafında yoğunlaştı

Haber Merkezi

Avrupa Birliği, ifade özgürlüğünü düzenleme ve “yanlış bilgiyle mücadele” iddiasıyla Avrupa Demokrasi Kalkanı’nı resmen başlattı.

URSULA VON DER LEYEN GÜCÜ MERKEZİLEŞTİRİYOR

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Demokrasi Kalkanı’nı tanıtırken bu yapının özgür seçimleri ve sivil toplumu koruduğunu söyledi. Ancak uygulama, hayata geçtiği andan itibaren ifade alanını daralttığı eleştirileriyle karşı karşıya kaldı. Sistem kapsamında internet üzerinden "yanlış içerik" ve "dezenformasyon"u tespit edip kaldıracak bir İzleme Merkezi kurulmuştu.

Tepkiler, Avrupa’nın kendi tanımladığı tek bir doğruluk standardını kıtaya dayattığı iddiaları etrafında yoğunlaştı. Von der Leyen’in attığı adım, Brüksel’in bilgi akışını merkezileştirdiği ve siyasi alanı daralttığı gerekçesiyle Avrupa’da uzun süre gündemde kaldı.

AB’NİN YENİ İZLEME MERKEZİ: DİJİTAL AV BAŞLIYOR

Güvenlik ve Demokrasi İcra Başkan Yardımcısı Henna Virkkunen, Avrupa’nın bilgi manipülasyonuna hızlı cevap vereceğini söyledi.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, , sistemin Rusya odaklı olduğunu açıkça dile getirdi ve şu ifadeyi kullandı:

"Rusya da dahil olmak üzere vatandaşlarımızı kutuplaştırmak ve kurumlara olan güveni sarsmak için tasarlanmış kampanyalar görüyoruz."

Yeni yapı, AB tarafından fonlanan Avrupa doğruluk kontrol ağıyla birlikte çalışacak. Yaklaşık 30 milyon avro bütçeli Avrupa Dijital Medya Gözlemevi seçim dönemleri ve krizlerde geniş analiz yetkileri kazanıyor.

BRÜKSEL’İN GÖLGESİNDE BAĞIMSIZLIK

Demokrasi Kalkanı’nın en tartışmalı yanlarından biri, "bağımsız" olarak sunulan medya, STK ve doğruluk kontrol ağlarının doğrudan AB tarafından finanse edilmesi.

Avrupa genelinde, doğruluğun tek merkezden belirlendiği kapalı bir denetim mekanizması kurulmuş olduğu yönündeki tepkiler hızla büyüdü.

SANSÜR MAKİNESİ GENİŞLİYOR

Demokrasi Kalkanı, Dijital Hizmetler Yasası üzerine inşa ediliyor. Resmi açıklamalar demokrasiyi koruma iddiası taşısa da, uygulamanın Avrupa elitlerinin söylemi tek merkezden yönettiği tepkileri artıyor.

Bir AB diplomatı sistemin çalışma mantığını şu sözlerle özetledi:

"İfade özgürlüğü herkes için geçerli olmaya devam ediyor. Ancak vatandaşlar müdahaleye maruz kalmamalı."

AVRUPA’DA GÖLGE AĞ

Araştırmalar, AB’nin medya kuruluşlarına son on yılda yaklaşık 1 milyar avro aktardığını ortaya koydu. IMREG programı gibi yapılar, AB uyum fonlarını öven içerikler üretilmesine doğrudan ödeme yapıyor.

Jean Monnet programı kapsamında ise akademiye her yıl 25 milyon avro yönlendiriliyor. Fon alan akademisyenlerin ve kurumların "Avrupa Birliği elçileri" gibi görevler üstlendiği belgelerde açık şekilde ifade edilmiş.

SAHTE SİVİL TOPLUM TARTIŞMASI BÜYÜYOR

Avrupa’da fonlanan STK ağlarının çoğunun Brüksel politikalarıyla uyumlu hareket ederek yapay bir kamuoyu oluşturduğu iddiaları yükseliyor. Orta ve Doğu Avrupa’daki projelerin Polonya ve Macaristan hükümetlerini hedef aldığı şikayetleri gündemde.

SEÇİM SÜREÇLERİNE MÜDAHALE İDDİALARI

Demokrasi Kalkanı’nın seçim süreçlerini de kapsaması tartışmaları derinleştirdi. Romanya ve Moldova’da Rusya müdahalesi gerekçesiyle seçimlerin iptali ve oy kullanma engellemeleri Avrupa genelinde tepki çekti.

Eleştiriler, AB’nin "demokrasiyi koruma" iddiasını seçimlere müdahale aracı olarak kullandığı yönünde.

AB İSTİHBARAT BİRİMİ

Öte yandan Ursula von der Leyen’in girişimiyle AB’nin doğrudan yetkisi altında yeni bir istihbarat birimi kuruluyor. Financial Times, bu birimin üye ülkelerden gelen verileri merkezileştireceğini aktardı.

Yeni yapı, NATO ile işbirliğini güçlendirecek ve ulusal parlamentoların üzerinde konumlanacak olması nedeniyle tepki çekti.

Yorumlara Git

Yeni yönetimden kaçmadı: CHP'li belediyedeki bankamatik memurları ifşa oldu

Siyonist katil bakan üç buçuk atıyor: BM'deki oylama endişelendirdi!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay Umre'ye gitti

Türkiye’de kaç Suriyeli var? Kaç Suriyeli vatanına döndü? Toplam yabancı sayısı ne kadar... Bakan Yerlikaya açıkladı!

Erdoğan dönüştürmüştü CHP yine batırıyor! İstanbul’da şimdi de çamurlu su rezaleti