Kültür - Sanat
Taha Kılınç, Doğu Türkistan’ı Anlattı
Doğu Türkistan’a yaptığı seyahati kitaplaştıran gazeteci-yazar Taha Kılınç, Uygur halkının yaşadıklarını İZÜ’de anlattı: “Camiler kapalı, ezan okunmuyor. 18 yaşın altındakilerin camiye girmesi yasak. Ama biz uygulamada 60 yaşın altında hiç kimsenin girebildiğine şahit olmadık. Kaşgar’da en son bayram namazı 2016 yılında kılınmış.”
“Rotamız Doğu Türkistan” programının konuğu gazeteci-yazar Taha Kılınç oldu. İZÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar’ın da katıldığı söyleşide Kılınç, “Kayıp Coğrafyanın İzinde: Doğu Türkistan Seyahatnamesi” kitabından hareketle bölgeye yaptığı ziyarete dair gözlemlerini aktardı.
ACAR: DOĞU TÜRKİSTAN İSLAM COĞRAFYASININ KANAYAN YARASI
Açış konuşmasını yapan İZÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Doğu Türkistan’ın İslam coğrafyasının kanayan yaralarından biri olduğunu söyledi. Acar, “Doğu Türkistan meselesi, dünyanın yeterince ilgi göstermediği bir konu. 20 milyon dindaşımız, soydaşımız büyük bir zulüm altında. Seslerini duyurmak, sıkıntılarını hafifletmek amacıyla mümkün olan her yola başvurmak mühim.” dedi.
KILINÇ: İSRAİL’İN SORDUĞU SORULARIN AYNISINA MUHATAP OLDUK
Taha Kılınç ise yıllardır İslam coğrafyası üzerine çalışmasına rağmen Çin’in uyguladığı vize ve giriş kısıtlamaları nedeniyle bölgeye gidemediğini ifade etti. Geçen yıl gri ve yeşil pasaporta vize uygulanmadığını öğrenince seyahat hazırlıklarına başladığını belirten Kılınç, 8 günde 15 şehri gezerek gerçekleştirdiği ziyaret sırasında yaşadıklarını şöyle aktardı: “Her adımda durdurulduk. En sık karşılaştığımız sorular ‘Kimsiniz?’, ‘Buraları nereden biliyorsunuz?’, ‘Burada tanıdığınız kimse var mı?’ gibi sorulardı. Bunlar İsrail’in Filistin’e gidenlere sorduğu soruların neredeyse aynısı.”
Kılınç, bölgede güvenlik tedbirlerinin olağanüstü boyutlara ulaştığını vurguladı: “10 - 15 metre aralıklarla dikilen direklerde her yönü gören ve ses kaydı alan 5 - 6 kamera var. Çinli görevliler denetlemek amacıyla tespit ettikleri ailelerin evlerine gidip 10 - 15 gün kalıyor. Gerekli görülenler toplama kamplarına götürülüp ‘eğitiliyor’.”
“CAMİLER KAPALI, TESETTÜR YASAK!”
Sokakların sessizliğine, halkın tedirginliğine ve yabancıların bölgeye girişine yönelik ciddi engellere dikkat çeken Kılınç, bölgenin 15 yıldır dünyadan izole edildiğini söyledi. Seyahati boyunca tek bir tesettürlü kadın görmediğini ifade eden Kılınç, Çin’in din ve kültürden uzaklaştırmayı hedefleyen bir sosyal mühendislik yürüttüğünü belirterek uygulanan yasaklara örnekler verdi: “Çadır, dürbün, teleskop, belli bir uzunluğun üzerinde ip almaları yasak. Bir Uygur Türkü evinden üç günden fazla uzak kalamıyor. Camiler kapalı, ezan okunmuyor. 18 yaşın altındakilerin camiye girmesi yasak. Ama biz uygulamada 60 yaşın altında hiç kimsenin girebildiğine şahit olmadık. Kaşgar’da en son bayram namazı 2016 yılında kılınmış.”
Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği programda, Çin’in elinde bulundurduğu ekonomik güçle çözüm yollarını tıkadığını söyleyen Kılınç, sivil toplum kuruluşlarının hükümetleri harekete geçmeye zorlaması gerektiğini söyledi.
Kılınç, söyleşinin ardından TDV Kitap Kahve’de kitaplarını imzaladı.