AKİT MENÜ

Gündem

Siz sorun SGK Uzmanı Murat Özdamar cevaplasın! Geçersiz sebeple işten çıkarılan işçinin hakları

SGK Uzmanı Murat Özdamar, geçersiz sebeple işten çıkarılan işçilerin haklarını paylaştı. Siz de aşağıdaki yorumlarda sorunuzu sorun, Özdamar cevaplasın.

Haber Merkezi

SGK Uzmanı Murat Özdamar, geçersiz nedenle işten çıkarılan işçilerin haklarını Akit Gazetesinde yazdı. İşte Özdamar’ın değerlendirmesi:

4857 sayılı İş Kanunu’nun 18’inci maddesi hükmüne göre, “otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde” en az “altı aylık kıdemi olan işçinin” belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, fesih nedenini, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin yahut işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

İşçinin altı aylık kıdemi, aynı “işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek” hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.

Sendikaya üye olmak veya sendikal faaliyette bulunmak, işyerinde sendika temsilciliği yapmak, mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli birimlere başvuru yapmak, ırk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler ile kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemesi, hastalık veya kaza nedeniyle bekleme süresinde işe geçici devamsızlık halleri, işverenin işçiyi işten çıkarması için geçerli sebep sayılmaz.

 

4857 sayılı İş Kanunun 19’uncu maddesine göre, işveren “fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde işçiye bildirmek” zorundadır.

Belirsiz süreli iş sözleşmesi hakkındaki iddialara karşı işçinin savunması alınmaksızın, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenler gerekçe edilerek feshedilemez.

İş Kanunu’nun 21’inci maddesine göre de iş sözleşmesi feshedilen işçi, “fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı” iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren “bir ay içinde” işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca “arabulucuya başvurmak” zorundadır.

Arabuluculuk faaliyetinin anlaşma ile sonuçlanmaması hâlinde, buna ilişkin son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, “iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir”.

Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. Ancak işçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçlarına Kanunun 21’inci maddesinde yer verilmiştir. Kanunda yer alan düzenlemeye göre işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iş mahkemesi tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verilirse, “işveren, işçiyi bir ay içinde aynı işinde ve aynı pozisyonunda olmak üzere işe başlatmak” zorundadır.

 

İşçinin işe başlama başvurusu sonrası işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye “en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ödemekle yükümlü olur. Kararın kesinleşmesine kadar işçiye “çalıştırılmadığı süreler için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının” ödenmesi de yasal bir zorunluluktur.

İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen fesih bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yapılacak işbu ödemelerden mahsup edilir. İşe başlatılmayacak işçiye fesih bildirim süresi verilmemiş veya fesih bildirim süresine ait ücreti ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir. Yanı işçiye sıra kıdem tazminatı ödenmemiş ise kıdem süresine eklenen 4 aylık süreye ait dönem için de ayrıca ek kıdem tazminatı ödenmesi gerekir.

İşten çıkarılan işçi, işe iade kararı henüz kesinleşmeden önce emekliliğe başvurmuş ve kendisine emekli maaşı bağlanmış ise işçiye 4 aylık prim matrahları dikkate alınmaksızın emekli maaşı bağlanmış olacağından, bu durumdaki işçinin işe iade kararı sonrası Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurarak emekli maaş hesabının 4 aylık prim matrahları dahil edilerek yeniden hesaplanmasını talep etmesi gerekir.

Kamu kurumları ile sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait şirketlerde işten çıkarıldıktan sonra emekli olan işçilerin işe iade kararı sonrası işe başlatılmaları halinde, 5335 sayılı Kanunun 30’uncu maddesi hükmü gereği bağlanmış olan emekli maaşlarının kesilmesi gerekmektedir. Bu durumda olanların daha sonra işten ayrılıp emekli olmaları halinde, emekli aylıkları artış gösterecektir.

 

Emeğinden başka geliri olmayan işçilerin haksız yere işten çıkarılması özellikle yerel seçimler sonrası sıklıkla karşılaştığımız bir olgu. Bunu 2019 yerel seçimleri sonrası, şu an “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Kurmak” iddiasıyla tutuklu yargılanan Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyük Şehir Belediyesine bağlı şirketlerdeki işten çıkarmalarında gördük. Aynı biçimde 2024 yerel seçimleri sonrası seçilen CHP Belediye Başkanları da on binlerce emekçinin ekmeğiyle oynadı ve işçilerimizi işten çıkardı.

Bu nedenle Belediye şirketlerinde çalışan işçilerin daha fazla sosyal güvenceye kavuşturulması, bu işçilerimizin ne oldum delisi olan belediye başkanlarının insafına bırakılmaması gerektiğini düşünüyorum. Gerçi hak yerini bulmuyor değil. Emekçilerin ekmeğiyle oynayan bu pervasız ve dahi hırsız belediye başkanlarının işlemiş oldukları rezaletleri hep birlikte ibretle izliyoruz.

Yorumlara Git

21 ilde emekli sayısı çalışan sayısını geçti! İşte o iller

Holanda Parlamentosunda İsrail yanlısı vekile tokat gibi uyarı: ‘Filistinli çocukların fotoğraflarına bakmaya cesaretin var mı? Wilders, sen çok hain bir siyasetçisin!"

CHP herkesi kendi gibi biliyor! Yolsuzluk iftirası ellerinde patladı

Fenomenler mutfağımızı batırdı! Ne yemek adabı kaldı, ne hijyen!

Sinan Burhan cevap bekleyen soruları sıraladı! Yolsuzluk sanıklarından şoför adına kiralık otel odası