AKİT MENÜ

Gündem

Mavi Vatan Doktrini Ç–159 Çıkarma Gemisi ile Güçleniyor

Başlattığı yerli ve millî hamlelerle savunma sanayiinde dışa bağımlılığı büyük ölçüde azaltan Türkiye, Mavi Vatan doktrini doğrultusunda Yeni Tip Çıkarma Gemisi Ç–159 ile deniz gücünü güçlendirmeye devam ediyor. Dış Politika ve Güvenlik Uzmanı Mehmet Uslu, Times of Defence için kaleme aldığı yazısında Türkiye’nin savunma sanayindeki son gelişmeler ve Ç–159’un stratejik önemini ayrıntılarıyla değerlendirdi.

Haber Merkezi

SEBAHATTİN AYAN/İSTANBUL

Başlattığı yerli ve millî hamlelerle savunma sanayiinde dışa bağımlılığı büyük ölçüde azaltan Türkiye, bu alandaki kararlı yükselişini yeni projeler ve modern platformlarla sürdürüyor. Son yıllarda kara, hava, deniz ve uzay sistemlerinde kaydedilen çarpıcı gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonel kabiliyetini artırırken Türkiye’yi bölgesel bir güç ve küresel bir teknoloji üreticisi olarak öne çıkarıyor. Bölgesel tehditlerin giderek çeşitlendiği bir dönemde Türkiye, çıkarma gemileri alanındaki yatırımlarını hızlandırarak Mavi Vatan doktrinini daha güçlü şekilde destekleyen adımlar atarken Dış Politika ve Güvenlik Uzmanı Mehmet Uslu, Times of Defence için kaleme aldığı kapsamlı değerlendirme yazısında, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yerli ve millî hamlelerinin deniz kuvvetlerine yansımasını ve “Mavi Vatan”ın yeni güç unsuru olan Yeni Tip Çıkarma Gemisi (YLCT) Ç–159’un stratejik önemini ele aldı.

Uslu, yazısında üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik açıdan dünyanın en kritik merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekerek; kara, hava ve denizde modern sistemlerle güçlendirilen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgesel dengelerde belirleyici bir rol oynadığını vurguladı. Mavi Vatan doktrininin, Türkiye’nin hak ve menfaatlerini denizlerde koruma noktasında bir güvenlik vizyonu olarak öne çıktığını belirten Uslu, Ege, Akdeniz ve Karadeniz’de artan gerilimler karşısında Türk Donanması’nın her zamankinden daha etkin ve modern bir yapıya kavuşmasının zorunlu olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin çıkarma gemisi yatırımlarının arka planında yalnızca teknik ihtiyaçların değil, hızla değişen bölgesel güvenlik dengelerinin bulunduğunu vurguladı. Uslu’ya göre Ankara’nın bu alandaki stratejik tercihlerini şekillendiren temel dinamikler; kuzeyde süren Rusya–Ukrayna savaşı, Ege’de Lozan’a aykırı biçimde adaları silahlandırarak tehdit oluşturan Yunanistan’ın agresif tutumu, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon paylaşımı gerilimleri, Kıbrıs’ta GKRY’nin militarist politikaları ve İsrail’in Gazze merkezli yayılmacı yaklaşımı olarak öne çıkıyor. Mehmet Uslu söz konusu yazısında, Türkiye’yi hem donanmanın operasyonel kapasitesini yükseltmeye hem de yeni nesil çıkarma gemisi projelerini hızlandırmaya yönelten başlıca faktörler arasında gösterildiğini aktardı.

Uslu, özellikle Yeni Tip Çıkarma Gemisi Ç–159 projesi dikkat çekici bir örnek olarak ele alarak Anadolu Tersanesi tarafından inşa edilen ve Türk Donanması için planlanan sekiz gemilik serinin ilki olan Ç–159’un yalnızca 10 ay gibi kısa bir sürede tamamlanması, savunma sanayindeki üretim hızının geldiği noktayı ortaya koydu. Yalova–Esenköy’de testleri yapılan ve 22 Şubat 2025’te denize indirilen geminin; 79,9 metre uzunluğa, 11,7 metre genişliğe ve 1.156 ton ağırlığa sahip. Modern tasarımıyla %80’in üzerinde yerlilik oranına ulaştığı belirtilen gemi, 20 kişilik mürettebatıyla 18 knot hıza erişebildiğini kaydetti. Geminin taşıma kapasitesi, Türkiye’nin amfibi harekât kabiliyetlerini önemli ölçüde güçlendirirken 3 adet ALTAY tankı, 200 ton araç yükü, 260 deniz piyadesi ve 400 m² araç güvertesiyle birlikte iskele–iskele 7 tankı aynı anda transfer edebilme kabiliyeti sunduğuna değindi. Silah sistemi olarak ise 2 adet 12.7 mm stabilize top ve 2 adet 30 mm uzaktan komutalı top ile donatılan gemi hem savunma hem de destek görevlerinde etkili bir platform olarak tasarlandığını belirtti.

Uslu, Ç–159’un Yalova Esenköy’de gerçekleştirilen testlerde tank çıkarma görevini tam başarıyla icra ederek operasyonel yeterliliğini kanıtladığını belirtti. Sığ sularda görev yapabilen yapısı sayesinde geminin, sahile doğrudan yaklaşarak zırhlı araçlar, ZAHA amfibi araçları, ALTAY tankı ve diğer zırhlı unsurları süratle kıyıya taşıyabildiği kaydedildi.

“TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİNDE KRİTİK ROL ÜSTLENECEK”

Mehmet Uslu, yazısının değerlendirme bölümünde şu tespiti yaptı: “Ç–159’un envantere girmesi, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin savunma doktrininde yeni bir sayfa açmaktadır. Artan bölgesel tehditler karşısında güçlü, modern ve süratli çıkarma gemileri; Türkiye’nin hem Mavi Vatan’daki caydırıcılığını artıracak hem de insani operasyonlarda kritik rol üstlenecektir.”

Yorumlara Git

Sokak ortasında tecavüz girişimi: Genç kadını çığlıkları kurtardı

Emine Erdoğan, "Burundi 6. Kadın Liderler Üst Düzeyli Forumu"na video mesaj gönderdi

Yunanistan’dan Türk balıkçılara ateş! Olay Türk karasularında gerçekleşti

Beyaz Saray’ın bile haberi yokmuş! ABD’nin İsrail Büyükelçisi fena yakalandı

Bakan Işıkhan’dan asgari ücret açıklaması! Aralık’ta kritik toplantı