Gündem
Avrupa, yapay zeka yasası’nı erteledi: Dijital kuralları sadeleştirerek rekabet gücünü artıracak
Avrupa Komisyonu, bürokrasiyi azaltmak ve Avrupa'nın küresel rekabet gücünü artırmak amacıyla Dijital Omnibus paketini devreye alıyor. Paket, Yapay Zeka Yasası da dahil olmak üzere bir dizi dijital düzenlemenin sadeleştirilmesini ve ertelenmesini öngörüyor; Avrupa'nın teknoloji sektörü için kritik öneme sahip.
DÜZENLEME PAKETİNİN AMAÇLARI
Komisyon yetkilileri, düzenleme paketinin amacının kuralsızlaştırma değil, mevcut düzenleyici çerçevenin daha etkin hale getirilmesi olduğunu vurguladı. Bu doğrultuda, daha önce iş dünyası ve ABD hükümetinin tepkileri doğrultusunda bazı çevre yasalarında da esneklik sağlanmıştı. Ancak, Avrupa Birliği (AB) yeni teknoloji kurallarının sağlam ve etkili kalacağına dair güvence vermekte ısrar ediyor.
YAPAY ZEKA YASASI'NDAKİ ERTELENMELER
Teklif edilen düzenleme, geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren Yapay Zeka Yasası'nın bazı hükümlerinin ertelenmesini içermekte. Özellikle yüksek riskli alanlarda yapay zeka kullanımına yönelik daha sıkı kuralların yürürlüğe giriş tarihi, Ağustos 2026'dan Aralık 2027'ye uzatılacak. Bu erteleme, biyometrik kimlik tespiti, yol trafiği uygulamaları, kamu hizmetleri, iş başvuruları, sınavlar, sağlık hizmetleri, kredi yeterliliği ve kolluk kuvvetleri gibi kritik alanları kapsamaktadır.
GDPR VE DİĞER DÜZENLEMELERDE DEĞİŞİKLİKLER
Dijital Omnibus paketi, Yapay Zeka Yasası'nın yanı sıra, Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR), e-Gizlilik Direktifi ve Veri Yasası gibi önemli düzenlemeleri de kapsamaktadır. Önerilen değişiklikler, özellikle GDPR kapsamında önemli değişiklikler öngörüyor. Eğer bu teklifler onaylanırsa, Google (Alphabet), Meta ve OpenAI gibi teknoloji şirketlerinin, Avrupalıların kişisel verilerini kendi yapay zeka modellerini eğitmek amacıyla kullanmalarına olanak tanınacak. Bu durum, Avrupa'daki veri koruma politikalarında köklü değişiklikler yaratabilir.
Tekliflerin nihai yasaya dönüşmeden önce Avrupa ülkelerinin oylamalarından geçmesi gerekecek. Bu süreç, Avrupa'nın teknoloji düzenlemeleri üzerindeki etkisini ve rekabet gücünü belirleyecek önemli bir aşama olarak değerlendiriliyor.