AKİT MENÜ

Gündem

Kısaca ‘Müsavat yönetiminden cacık olmadı’ dedi! İP’te bir istifa daha

Kan kaybının devam ettiği İYİ Parti’de son olarak Genel Başkan Yardımcısı Alpaslan Yüce de İP’i kopararak istifa etti. Yüce kısaca ‘Müsavat yönetiminde de bir cacık olmadı’ anlamına gelen açıklamasında "Zaman içinde ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümüne dair uzun vadeli ve bütüncül bir program geliştirme gayretimizin, yer yer kısa vadeli ve tepkisel yaklaşımların gölgesinde kaldığını gözlemledim. Bu nedenle İYİ Partide sürdürdüğüm Genel Başkan Yardımcılığı görevimden ve parti üyeliğimden istifa etme kararı aldım" ifadelerini kullandı.

AA
Güncelleme Tarihi:

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Alpaslan Yüce, X sosyal medya platformundaki hesabından, Genel Başkan Yardımcılığı ve Ar-Ge Eğitim ve Siyaset Akademisi Başkanlığı görevinden ayrılmasına ve partiden istifa etmesine ilişkin açıklama yayımladı.

İYİ Partinin merkez parti olma iddiasının zaman içinde yerini daha dar, reaksiyoner ve konjonktürel bir siyasal pozisyona bıraktığını belirten Yüce, "İYİ Partinin merkez sağ ile milliyetçi çizgiler arasında denge kurma çabası, zaman zaman net bir vizyon oluşturmayı güçleştirmiştir. Bu durum, seçmen nezdinde bir güven sorunu yaratmaktan öte, parti içi işleyişte de fikirlerin içeriğinden ziyade kim tarafından dile getirildiğine göre değerlendirilmesine yol açmıştır" değerlendirmesinde bulundu.

NE ÇÖZÜM VE PROGRAM VAR

Yüce, şunları kaydetti: "Zaman içinde ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümüne dair uzun vadeli ve bütüncül bir program geliştirme gayretimizin, yer yer kısa vadeli ve tepkisel yaklaşımların gölgesinde kaldığını gözlemledim. Bu nedenle İYİ Partide sürdürdüğüm Genel Başkan Yardımcılığı görevimden ve parti üyeliğimden istifa etme kararı aldım. Bu karar, bir kırgınlığın değil, siyasetin anlamına, kurumsal akla ve ilkesel tutarlılığa olan inancımın gereğidir. Anlayışım gereği, siyasetçinin görevi, kişisel konfor alanını korumak değil, bu ülke ve değerleri savunmak pahasına sorumluluk üstlenmektir. Türkiye'nin geleceğine ilişkin umut, yalnızca iktidar değişiminde değil, siyaset kültürünün dönüşümündedir. Bu dönüşüm, partiler arası rekabetten çok, partilerin kendi içlerindeki ilkesel yenilenme kapasitesiyle mümkün olacaktır. İnanıyorum ki, demokratik temsilin gerçek anlamda kökleşmesi, siyasetin popülist dalgalardan arınıp kurumsal akla ve etik sorumluluğa dayanmasıyla sağlanacaktır."

 

Yorumlara Git

Telefon dolandırıcılığında yeni dönem başlıyor! Suça karışan numaranın bedeli artık doğrudan numara sahibine kesilmeli

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş sözler

Zehirlenme vakaları korkuttu! Yemek siparişleri bıçak gibi kesildi

Sponsorlu reklamlar aracılığıyla dolandırdılar! 17 ilde eş zamanlı operasyon: 32 gözaltı

Türkiye’ye karşı şer cephesi