Gündem
Akit, Ekrem’in mezhepçi örgütünü ortaya çıkardı! Ekrem’in Fetö’sü ‘Kırkcan’lar
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, liderliğini İbrahim Karaduman’ın yaptığı suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında ihbarda bulunan müşteki C.A., Başsavcılığa yazdığı mektubunda yolsuzluktan tutuklu İmamoğlu Suç Örgütü elebaşı eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun CHP içinde kurduğu mezhepçi örgütü satır satır deşifre etti.
40 KİŞİLİK KRİPTO ÖRGÜT
Aralarında tefeciler dâhil suça bulaşan isimlerin yer aldığı ve Çelik’ten talimat alan 40 kişilik örgütün tıpkı FETÖ’de olduğu gibi “mahrem iletişim modeli” geliştirdiği, üyelerinin hiçbir şekilde bir araya gelmedikleri ve birbiriyle görüşmedikleri ihbar mektubuna yansıdı. Büyük bir fonu yönettikleri öne sürülen Kırkcan Grubu’nun, İBB’de elde edilen kayıt dışı paraları grup üyelerine teslim ettiği, elden alınan nakit paraların banka hesaplarına yatırılmadan ‘Soğuk Cüzdan’lara aktarıldığı ve bu kripto paraların seçimlerde kullanılmak üzere rüşvet olarak dağıtıldığı yine C.A’nın ifadelerinde yer aldı.
PARALAR ‘SOĞUK CÜZDAN’LARA
C.A, ihbar mektubunda şu ifadeleri kullandı: “Ben, Kırkcan grubundan İbrahim Karaduman’ı tanıyorum. Bu şahıs Ordu–Fatsa Alevisidir. Mesleği tefecilik olup 100’e yakın gayrimenkulü vardır. Bunların bir kısmı eşinin ve kardeşinin adınadır. Bu şahıs İBB’den kendisine elden gelen paraları soğuk cüzdana aktarıp, Çelik ve İmamoğlu’nun planları doğrultusunda Kadıköy’de bulunan Kaymak Döviz Bürosu üzerinden seçimlerde delegelere ve ilgili yerlere gönderiyordu. Karaduman bazen bu paraları tefecilik işinde kullanmış ve faiz geliri elde etmiştir. Muğla-Bodrum’da yaşar. Bir sıkıntı olduğunda ben Bodrum’dayım hiç İstanbul’a gelmedim deyip bu işlerden sıyrılmayı planlamış. Mektubumun ekinde bulunan ve İbrahim’in özel evrakları arasında bulduğum belgede yapmış olduğu harcamalara ilişkin bütün detaylar mevcut.”
ÖRGÜTÜN YARGI AYAĞI DA VARMIŞ
“İbrahim Karaduman, İstanbul Adliyesi’nde irtibat kurduğu kişiler üzerinden İmamoğlu ve Çelik hakkındaki dosyalardan da bilgi alıyordu. Aslında adliyede pek tanıdığı yoktu. Tefeciye para vererek malına çöktüğü bir reklamcıya verdiği bir senet nedeniyle İbrahim’e haciz yapıldı. Bu alacağı itiraz edip icra davaları açtı ama kaybetti. Bu yüzden Çağlayan Adliyesi’nden birilerine ulaşmaya çalıştı ve kendisini Trabzonlular Federasyonu Başkanı olarak tanıtan Ahmet Köksal ile tanıştı. Bu şahıs, İbrahim’i yeğeni olduğunu söylediği bir savcı ve onun bağlı olduğu başsavcı vekili ile görüştürdü ve dosyaları düşürüp işini halletti. Bu görüşmelerden sonra bütün işleri halloldu. Köksal’a, komisyondakilere ve savcılara 300 bin dolar ödediğini söyledi. İbrahim kurduğu bu ilişkiyi İmamoğlu için de kullandı. Çağlayan Adliyesinde açılan davalar konusunda bilgi almak için komisyona ödeme yaptı ve bilgi aldı. Çelik’e dosyalar ile ilgili tüm detayları veriyordu. Bunun en bariz örneği de Başsavcının kaldığı ev ile ilgili olanıdır. Çelik, İbrahim’e ‘senin kanal acayip sağlam neyse ödemeleri fazlasıyla yapalım’ demiş.”