Dünya
Afrika’da derin yara bıraktı! Karşınızda vicdansız Batı’nın köle haritası
Batılı sömürgeci devletler, yaklaşık dört asır boyunca milyonlarca Afrikalıyı transatlantik köle gemileriyle zorla "Yeni Dünya" olarak adlandırdıkları Amerika kıtasına götürdü. Avrupa ve Amerika'dan kalkan gemiler, Benin, Gana, Senegal, Gambiya, Kongo, Nijerya ve Angola limanlarını köle ticareti merkezleri gibi kullanarak "Yeni Dünya"ya köle taşıdı. İşte Afrika’da derin yaralar bırakan, vicdansız Batı’nın köle haritası…
Batı’nın karanlık yüzü yavaş yavaş aralanıyor. Batılı güçlerin yaklaşık dört asır boyunca sürdürdüğü ve insanlığın en karanlık dönemlerinden biri olarak tanımlanan köle ticareti, Afrika kıtasından koparılan milyonlarca insanın yaşadığı acılar, kayıplar ve parçalanan hayatlarla hafızalarda derin izler bıraktı.
Batılı güçlerin Afrika kıtasında yüzyıllar boyunca sürdürdüğü köle ticaretine ilişkin bilgiler derlendi.
15. yüzyılın sonlarında başlayan ve 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar devam eden süreçte Batılı sömürgeci devletler, milyonlarca Afrikalıyı transatlantik köle gemileriyle zorla "Yeni Dünya" olarak adlandırdıkları Amerika kıtasına taşıdı.
Batılı güçlerin, bu süreçte yaklaşık 25-30 milyon kişiyi transatlantik köle ticaretiyle Atlas Okyanusu'nun diğer kıyısına taşıdığı tahmin ediliyor.
İnsanlık tarihinde farklı coğrafyalarda uzun mesafeler üzerinden yapılan köle ticaretleri bulunsa da hiçbirinin "transatlantik köle ticareti"nin ulaştığı ölçekte olmadığı belirtiliyor ve tarihçilere göre, köle ticaretine ilişkin kayıtların büyük bölümü kaybolduğu için açıklanan sayılar buzdağının yalnızca görünen kısmını oluşturuyor.
Köle ticaretinin ana merkezi uzun yıllar boyunca Batı Afrika olurken, Batılı güçlerin Afrika'yı sömürgeleştirme yarışına girmesiyle Doğu ve Güney Afrika'daki limanlar da önemli duraklar haline geldi.
Bu hesaba kıyıya ulaşamadan ölenler, yolculuk öncesi kamplarda hastalık ve kötü koşullar nedeniyle yaşamını yitirenler, limanlara getirilirken öldürülenler veya kayıt dışı satılan sayısız insan dahil değil.
Avrupa'dan kalkan gemiler, kıtanın iç kesimlerinden zorla esir edilen veya yerel çatışmalarda tutsak alınan Afrikalıları liman şehirlerine getirerek buradan Atlantik’i geçmeye zorladı.
TRANSATLANTİK KÖLE TİCARETİNİN MİMARI PORTEKİZ
Kuzey Afrika'daki köleliğin tarihi Antik Mısır'a kadar uzanıyor. Milattan Önce (MÖ) 1558-1080 döneminde çok sayıda Afrikalı, savaş esiri olarak Nil Vadisi'ne getirildi ve varlıklı ailelerin evlerinde hizmet görmek üzere satıldı. Kölelik sistemi Roma İmparatorluğu döneminde de sürdü.
Afrika'da kitlesel köle ticareti ise 15. yüzyılın sonlarında Portekiz tarafından başlatıldı. Avrupa'nın Amerika kıtasına yayılmasıyla İngiltere, Hollanda ve Fransa da kısa süre içinde bu kar odaklı ticarete dahil oldu.
Avrupa ve Amerika'dan kalkan gemiler, Benin, Gana, Senegal, Gambiya, Kongo, Nijerya ve Angola limanlarını köle ticareti merkezleri olarak kullanarak "Yeni Dünya"ya köle taşıdı.
17. yüzyılın başlarında İtalya, İspanya ve Portekiz pazarlarında yaklaşık 50 bin köle satıldığı tahmin ediliyor. Kayıtlara göre, bazı köle tacirleri bir at karşılığında 25-30 köleyi takas edebiliyordu.
GEMİLERLE 12,5 MİLYON KİŞİ SÖMÜRGE ÜLKELERE TAŞINDI
1501-1867 dönemine ait kayıtlar, transatlantik güzergahlarda gemilere bindirilen Afrikalı sayısının yaklaşık 12,5 milyon olduğunu gösteriyor.
Afrika'dan 1580-1760 yıllarında "Yeni Dünya"ya götürülen kölelerin yüzde 38'inin Brezilya’da çalıştırıldığı tahmin ediliyor. Brezilya ve Küba gibi Latin Amerika ülkelerine götürülen yaklaşık 9 milyon Afrikalı, insanlık dışı koşullarda çalıştırıldı.
Tarihte "Orta Geçiş" olarak bilinen Afrika-Amerika rotası, aşırı kalabalık, hastalık, hijyen eksikliği ve ağır kötü muameleyle tarihin en acı yolculuklarından biri haline geldi. Bu yolculuk sırasında en az 1,8 milyon kişi Atlantik üzerinde hayatını kaybetti.
GÜNEY AMERİKA, KÖLE TİCARETİNİN ANA VARIŞ NOKTASI OLDU
Köle ticaretinde en büyük varış noktası Güney Amerika, özellikle de Portekiz sömürgesi Brezilya oldu. Rio de Janeiro (Brezilya)-Luanda hattı, tüm köle ticaretinin en büyük tek rotasını oluşturdu.
Kıtaya 1501-1867 yıllarında indirilen Afrikalıların yaklaşık 4,7 milyonunun Brezilya'ya ulaştığı, bazı tahminlere göre bu sayının 4,8-5 milyon olduğu aktarılıyor.
Köle gemilerinin çoğu Avrupa-Afrika-Amerika üçgen rotasında hareket etse de binlerce sefer Amerika'da başladı, Afrika'ya devam etti ve yeniden Amerika'da sona erdi.
Bazı yolculuklar Newport (Rhode Island) ve Charleston (South Carolina) gibi ABD limanlarından başladı ve esirler dönüşte Amerika'ya getirildi.
Avrupa'da Nantes, Rochelle, Bordeaux, Liverpool, Bristol, Amsterdam ve Lizbon gibi limanlardan kalkan gemiler, Afrika'nın çeşitli bölgelerinden topladığı genç ve sağlıklı köle adaylarını Goree Adası'na götürdü.
Afrika, Avrupa ve Amerika kıtaları arasındaki üç köşeli köle ticareti yüzyıllarca Fransa, Portekiz, İngiltere ve Hollanda tarafından sürdürüldü.
Avrupa'dan getirilen hammaddeler Batı Afrika kıyılarına bırakılırken, buradan alınan köleler Amerika'daki büyük tarım alanlarında çalıştırılmak üzere taşındı.
MİLYONLARCA AFRİKALI, GOREE ADASI ÜZERİNDEN SATILDI
Senegal açıklarındaki Goree Adası, Batı Afrika'daki köle ticaretinin en kritik merkezlerinden biri haline gelirken, burada tutsak edilen milyonlarca Afrikalı, Atlantik yolculuğu öncesi "köle evleri"nde hapsedildi.
Bazı kölelerin yalnızca 1 kilogram pirinç veya patates karşılığında satıldığına dair bilgiler bulunuyor.
GÜNEY AFRİKA VE DOĞU AFRİKA'DAKİ KÖLELEŞTİRME MODELLERİ
Hollanda'nın 1652'de Güney Afrika'da kurduğu ilk kolonide 90 kişi bulunurken, 1795'e gelindiğinde köleleştirilen Afrikalı sayısı 16 bin 839'a ulaştı.
Tarihçilere göre 1795'te, Cape Town'un nüfusunun üçte ikisi kölelerden oluşuyordu.
Doğu Afrika'da ise Tanzanya'nın Bagamoyo bölgesi, "Alman Doğu Afrikası"nın merkezi haline geldi ve buradan Hindistan, İran ve Arap Yarımadası’na köle sevkiyatı yapıldı.
Doğu Afrika'dan 19. yüzyılda koparılan Afrikalıların yüzde 23'ü Arabistan, İran ve Hindistan'a, yüzde 18'i Güney Afrika ve Amerika'ya, yüzde 6'sı ise Fransızların şeker kamışı tarlalarında çalıştırılmak üzere Reunion Adası ve Morityus'a götürüldü.
Kamerun'un Limbe kenti yakınlarındaki "Bimbia köle limanı" da kıtalar arası köle ticaretinin unutulan merkezlerinden biri. Kıtalar arası köle ticaretinin yaklaşık yüzde 10'unun bu liman üzerinden yapıldığı ve Amerika ile Avrupa’ya milyonlarca kölenin buradan taşındığı ifade ediliyor.
KÖLELİK KALDIRILDI, MİRASI DEVAM EDİYOR
Afrika'dan milyonlarca insanın zorla taşındığı transatlantik köle ticareti, 15. yüzyılın sonlarından 19. yüzyıla kadar sürdü. Avrupa'nın sömürgeci güçleri tarafından yürütülen kölelik sistemi, Amerika kıtasındaki büyük tarımsal üretim ekonomilerinin temelini oluşturdu.
19. yüzyıldan itibaren insan hakları söylemlerinin güçlenmesiyle kölelik karşıtı hareketler hız kazandı. İngiltere 1807'de köle ticaretini, 1833'te ise köleliği tamamen yasakladı.
Fransa 1848'de köleliği kaldırdı. ABD'de kölelik, 1865'te İç Savaş'ın ardından Anayasa'ya eklenen 13. Değişiklik ile sona erdi. Amerika kıtasında köleliği en son kaldıran ülke ise 1888'de "Lei Aurea (Altın Kanun)" ile Brezilya oldu.
Buna rağmen Afrika ülkeleri üzerindeki demografik, toplumsal ve ekonomik etkiler yüzyıllar boyunca devam etti. Birçok ülke kölelik döneminin mirasıyla bugün hala mücadele ediyor.