Gündem
DEM Eş Genel Başkanı’ndan Terörsüz Türkiye’ye sabotaj! Olumlu havayı bozan çıkış
Meclis’te “Terörsüz Türkiye” vurgusuyla başlayan olumlu atmosfer, DEM Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın Suriye çıkışıyla bir anda değişti. Hatimoğulları’nın konuşmaları YPG elebaşı Mazlum Abdi ile Barzani hattının son dönemde sıkça dile getirdiği özerklik söylemiyle örtüşmesi dikkatlerden kaçmadı.
TBMM Genel Kurulu'nda 2026 Bütçesi görüşmelerine "Terörsüz Türkiye" vurgusuyla olumlu bir atmosferde başlanmışken, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın Suriye çıkışı Meclis'teki havayı bir anda değiştirdi.
Hatimoğulları, Suriye'deki rejimin devrilmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Suriye'de istikrar sağlanamadığını savunarak, "Tek çare adem-i merkeziyetçilik ve 10 Mart Mutabakatı'nın hayata geçirilmesidir" ifadelerini kullandı. Bu çıkış, Ankara'nın yıllardır vurguladığı Suriye'nin toprak bütünlüğü ilkesine resmen sabotaj olarak nitelendirildi.
"OLUMLU HAVAYI BOZAN ÇIKIŞ"
Hatimoğulları'nın açıklamalarının, terör örgütü YPG elebaşı Mazlum Abdi ile Barzani cephesinin son günlerde art arda yaptığı "adem-i merkeziyetçi yapı" vurgusuyla neredeyse birebir örtüşmesi dikkat çekti. Siyasi kulislerde bu paralellik, "Meclis'teki normalleşme görüntüsünü bozan ve sürece zarar veren bir çıkış" olarak değerlendirildi.
Meclis'te DEM–MHP tokalaşmasıyla oluşan yumuşama atmosferinin hemen ardından gelen bu çıkış, "Süreç ilerlerken masaya dinamit koyan açıklama" şeklinde yorumlandı.
TÜRKİYE KRİTİK EŞİKTEN GEÇERKEN DEM'DEN TERS YÖNDE MESAJ
Türkiye'nin Suriye sahasında kararlı güvenlik stratejisi izlediği bir dönemde yapılan açıklamanın, "Türkiye'nin ulusal güvenlik yaklaşımını yok sayan bir çağrı" olduğu ifade edildi.
ÖNCE BARZANİ SONRA ABDİ
Barzani–Abdi hattında Suriye'nin kuzeyine yönelik "adem-i merkeziyetçilik" projesi giderek görünür hale gelirken, DEM Parti'nin Meclis'te yaptığı son çıkış bu zincirin Türkiye'deki siyasi yansıması olarak öne çıktı.
YPG elebaşı Mazlum Abdi'nin İsrail basınına verdiği röportajda örgütü Batı için "daha iyi bir model" olarak tanımlaması, uzun süredir yürütülen özerklik planının artık saklanmadığını gösterdi. Abdi'nin sözlerinin, Neçirvan Barzani ve ENKS cephesinin "Suriye adem-i merkeziyetçi olacak" yönündeki açıklamalarıyla örtüşmesi dikkat çekti. Abdi'nin Barzani'ye verdiği açık teşekkür ise Erbil–Kamışlı hattındaki işbirliğinin en net göstergesi oldu.
KOÇYİĞİT'İN SÖZLERİ GÜNDEM OLMUŞTU
DEM Parti cephesinden gelen açıklamalar zincirinde, kısa süre önce Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in Başkan Erdoğan'a yönelik skandal ifadeleri de tartışma yaratmıştı. Koçyiğit, konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Ben iktidarın, iktidarda kalıp kalmamaktan bağımsız olarak bu süreci yürüttüğünü hiç düşünmedim… Ama bunu AKP için söylemek mümkün mü?"
Koçyiğit'in İmralı temaslarının ardından yaptığı skandal açıklamalar, sürecin ilerlemesine katkı sunmak yerine mevcut zemini zedeleyen bir politika çizgisine işaret etmişti.
Koçyiğit'in ifadeleri, bölgedeki silahlı yapılar üzerinde baskı oluşturulması gereken bir dönemde tam tersine bu yapılara alan açan bir yaklaşım şeklinde değerlendirildi. Başkan Erdoğan'ın yıllardır Kürt meselesinde demokratik yöntemlerle çözüm arayışına vurgu yapan tutumu bilinirken, Koçyiğit'in bu çerçeveyle uyuşmayan fitne tohumu eken çıkışı siyasi çevrelerde tepki toplamıştı.