AKİT MENÜ

Aktüel

Bilal Erdoğan: Cumhurbaşkanımızı güçlü kılsaydık İsrail soykırım yapamazdı! Geldiğimiz nokta ne oldu?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanımızı biraz daha güçlü kılsaydık İsrail soykırım yapamazdı; Cumhurbaşkanımızın gücünü, enerjisini azalttık deyip sorular sordu.

Haber Merkezi
Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, "Cumhurbaşkanımızın kıymeti anlaşılacak elbette ama geç anlaşılmasaydı daha iyi olurdu. Şu 23 yılın ortalarında bir yerde bile Cumhurbaşkanımızın arkasında daha güçlü dursaydık, bugün biz çok daha güçlü olurduk. Biz Cumhurbaşkanımızı biraz daha güçlü kılsaydık şu İsrail, şu soykırımı yapamazdı. Ama biz adeta bu içimizdeki fitnelerle, bu içimizdeki kaypaklarla, bu içimizdeki hainlere verdiğimiz primlerle Cumhurbaşkanımızın gücünü, enerjisini azalttık. Bu ülkenin yurt dışındaki gücünü, enerjisini azalttık. Çok daha güçlü olabilirdik" diye konuştu, "Niye Türkiye'nin gündemi, 'Birlik halinde biz bu 20 yıllık büyüme serüvenini bir 20 yıl daha sürdüreceğiz' olmasın?" diye sordu.

Erzincanlı Sanayici ve İş İnsanları Derneği'nin (ERSİAD) ev sahipliğinde "Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programı düzenlendi. Programda konuşan Erdoğan, Türkiye'nin 25 sene önce 67-68 milyon nüfusa sahip olduğunu, milli gelirin de 200 milyar dolar olduğunu anımsatarak, "Geldiğimiz nokta ne oldu? 86 milyonluk Türkiye, milli gelir 1,5 trilyon dolar. Yedi kattan fazla büyümüş bir Türkiye" diye konuştu.

 

"Cumhurbaşkanımız uluslararası sistemde en saygı duyulan lider"

Kişi başına milli gelirin 3 bin dolarlardan bu sene itibarıyla 18 bin dolara geleceğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek. Cumhurbaşkanımızın dirayetli, kararlı liderliği tabii ki bütün farkı oluşturan o. Bugün uluslararası sistemde en saygı duyulan lider haline Cumhurbaşkanımız bu şekilde geldi. Ama o ekonomik güç sayesinde aynı zamanda Türkiye'nin etkinliğinin arttığını görüyoruz. Düşünün ki 1999-2000 yılında 200 milyar dolar ekonomi. Bugün sadece ihracatın 270 milyar doları geçmiş. Bugün onun üstüne 120 milyar dolar hizmet ihracatı, onun üstüne 64 milyar dolar turizm geliri. Yani dünyadan, bu kadar üretimine cevap alabilen bir ülke haline geldik."

 

"Bunların FETÖ'cü, hain, alçak olduğu belli"

Bilal Erdoğan, ekonomik imkanlar artınca siyasetin de dünyadaki tesirinin arttığını belirterek, "Milletçe bu duygunun arkasına hakkıyla geçmiyoruz. Bugün hala üç-beş kıytırık FETÖ'cü kaçtıkları, gittikleri ihanet merkezlerinden, hala Türkiye'de kamuoyunu sosyal medya üzerinden karıştırabiliyor. Hala abuk subuk, yalan, iftira dedikodularını Türkiye kamuoyuna yayabiliyor. Bunların FETÖ'cü olduğu belli, bunların hain olduğu belli, bunların alçak olduğu belli. Neden hala onların haberlerine itimat edebilen, onların haberlerini yayabilen insanlar var?" ifadelerini kullandı.

"Bunların içinde iyi niyetli insan olmasının mümkün olmadığını" kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Niye Türkiye'nin gündemi 'Birlik halinde biz bu 20 yıllık büyüme serüvenini bir 20 yıl daha sürdüreceğiz' olmasın?"

"Niye biz gündemimizin vatan hainleri tarafından belirlenebilmesine izin veriyoruz? Niye Türkiye'nin gündemi, 'Birlik halinde biz bu 20 yıllık büyüme serüvenini bir 20 yıl daha sürdüreceğiz.' olmasın? Niye 1,5 trilyonluk Türkiye, 3 trilyonluk Türkiye olmasın? Bakın 23 yılda ortalama yüzde 5,4 büyümüş. Bu 23 yılda neler oldu? Böyle küçük bir özet yapsak herhalde; parti kapatma davası, global finansal kriz, yüzyılın en büyük global ekonomik krizi dünyada yaşandı, darbe girişimleri, 17-25 Aralık olayları, asrın felaketi dediğimiz depremler, pandemi, bölgemizdeki savaşları düşünün. Bütün bunlar olurken 23 yılda yüzde 5,4 büyümüşüz. Bütün dünya 3,3 büyürken, 200 milyardan 1,5 trilyona öyle çıkıyorsun. Bunlar olmasaydı 1,5 trilyon değil, 2,5 trilyon dolar olurmuşuz demek."

"Cumhurbaşkanı'mızı biraz daha güçlü kılsaydık, şu İsrail şu soykırımı yapamazdı"


Türkiye'nin daha da büyüyeceğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye, belki ilk beş ekonominin arasına dünyada girebilecek bir enerjiyi taşıyor. Ama perspektifimizi genişletmemiz lazım. Şu birlik duygusu çok önemli. Dünyada bu ülkeyi temsil eden Cumhurbaşkanımıza kimse laf söyletmese ne olur? Neyimiz eksik? Cumhurbaşkanımızın arkasında durmaya değmez mi? Bu kadar bu ülkeye hizmet etmiş, ülkeyi buralardan buralara getirmiş, bugün dünyadaki en saygın liderlerden bir tanesi olan Cumhurbaşkanı'mızın arkasında hep beraber dursak ne olur, ne kaybederiz?

Cumhurbaşkanımızın kıymeti anlaşılacak elbette ama geç anlaşılmasaydı daha iyi olurdu. Şu 23 yılın ortalarında bir yerde bile Cumhurbaşkanımızın arkasında daha güçlü dursaydık, bugün biz çok daha güçlü olurduk. Biz Cumhurbaşkanımızı biraz daha güçlü kılsaydık şu İsrail, şu soykırımı yapamazdı. Ama biz adeta bu içimizdeki fitnelerle, bu içimizdeki kaypaklarla, bu içimizdeki hainlere verdiğimiz primlerle Cumhurbaşkanımızın gücünü, enerjisini azalttık. Bu ülkenin yurt dışındaki gücünü, enerjisini azalttık. Çok daha güçlü olabilirdik. Olacağız inşallah. Ama geç olmadan şu birliğimizi bir temin etmemiz lazım. Ondan sonra da ufkumuzu, vizyonumuzu."

 

"Kolay yoldan zengin olanları örnek gösterdiğimiz zaman toplumu bozuyoruz"

Okullara ziyaretler yaptığını anlatan Erdoğan, gençlerde kolay yoldan para kazanma arzusu olduğunu belirterek, "Ülkemizde kolay yoldan zengin olmuş insanları örnek göstermemek lazım. Kolay yoldan zengin olanları örnek gösterdiğimiz zaman toplumu bozuyoruz." dedi.

Türkiye'deki doğurganlık hızı

Erdoğan, Türkiye'de doğurganlık hızının 1,5'in altına düştüğünü belirterek, "Normalde 2,1 olsa nüfusun yaş ortalamasını koruyorsunuz. 1,5'in altına düşmek demek Türkiye'nin hızla yaşlanması demek. Türkiye'de 10-15 yıl önce birinci sınıftaki öğrenci sayısı 1,5 milyonun üzerindeydi. Bugün 930 bin, inanabiliyor musunuz? Düşmesi ne demek biliyor musunuz? 2100 yılında Türkiye'nin nüfusunun 50 milyonun altına düşmesi demek. O zaman 10 milyarlık dünyada 50 milyonluk Türkiye ne kadar tesirli olabilir? Ne kadar güçlü olabilir? Bu ekonomik mesele değil" diye konuştu.

"'Türkiye Yüzyılı' kadar insanı merkeze koyan bir paradigma sunacak bir toplumsal oluşum yok"

"Türkiye Yüzyılı" dedikleri şeyin sadece ekonomik, uluslararası ilişkiler meselesi olmadığını, insanlık meselesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Dünyanın çok yerini gezdik. Dünyanın geleceğine böyle daha insani, insana daha değer veren, insanı merkeze koyan bir paradigma sunacak başka bir toplumsal oluşum yok." dedi.

Programa Mesut Özil de katıldı
Programa, AKP MKYK Üyesi eski futbolcu Mesut Özil, yargı mensupları, valiler ve farklı sektörlerin temsilcileri katıldı. 

Yorumlara Git

İşgalci adım adım yıkıma devam ediyor

Prof. Dr. Cihat Yaycı’dan beklenmedik çıkış: ‘Türk’üm di̇yen ihanet etmez dedi!

Antalya'da Siyasi Gerilim Zirve Yaptı: Karşıt Görüşlü Gruplar Polis Duvarına Takıldı!

Eski PAF pilotu Halid: Bize destek geliyor, Hindistan uyurken biz bu işi bitirdik diyerek ilan etti

Paris'te Kirli İmza: Fransa, Türkiye’yi tehdit etti! Ada'da İsrail'den Sonra Kalıcı Varlık Kuruyor!