Aktüel
Senden sonra işgal var
Tarık Sezai Karatepe 'Senden sonra işgal var' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İşte Tarık Sezai Karatepe'nin kaleme aldığı o yazı;
Herzel, karşında kıvrım kıvrım kıvranıyor; Siyon Protokolü’nün sinsi ayağı banker,
“devletin borçlarını silme karşılığı, Filistin’de bir Yahudi mahallesi şantajını sahneye koyuyor; sert kayaya çarpıyordu:
“Şehit kanlarıyla alınan topraklar parayla satılmaz!”
Karlofça’dan beri gaflet, dalalet ve ihanet çemberinde yangın yerine dönen coğrafya, senin kıvrak zekanla yeniden güç topluyor;
“hasta adam”, “Ben daha ölmedim!” diyor; dosta güven, düşmana korku salıyordu.
Düğmeye basılmıştı bir kere!
Yıldız’da bir Cuma saati, Haçlı’nın emeli boşa çıkmış; ömrüne bereket gelmişti. Biraderlerin tezgahından geçmiş zangoç babası Tevfik Fikret, sana tuzak kuranlara destan düzmüş, “defterlerin açılacağı gün"de, hainler safına adını yazdırmıştı:
“Ey şanlı avcı, tuzağını boşuna kurmadın!
Attın... ama yazık ki, yazıklar ki vuramadın!”
“Meclis-i Mebusan” denen, “uzaktan kumandalı fitne yuvası”nı tar u mar ettin diye, adını Kızıl Sultan’a çıkardılar; ne gamdı senin için;
O, razı olsun; yeter!
Kaleminden kan damlayan tezgahtarlar, senin rakiplerinle kol kolaydı.
Kimler yoktu ki!
Nice sonra tezgaha gelecekler, dizlerine dövüneceklerdi; ama son pişmanlık...
“Tarihler ismini andığı zaman / Sana hak verecek hey koca sultan / Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyasi padişahına!”
Yenilikçi kanat, İT’çilerle düşüp kalkarken; sen Bilal’in ülkesine, çekik gözlüler diyarına, okyanus ötesine, Sibirya içlerine.. elçiler yolluyor, bir medeniyet projesini hayata geçiriyordun.
İstanbul’dan Medine’ye bir kardeşlik köprüsü kurmuştun. Mühendisi de sen miydin yoksa!
Seninle uğraşana haddini bildirir, “Ne olur ülkeme göz koymayın!” onursuz yakarışlarıyla meşgul olmaz, Britanya’nın bağrına yüz yıllık belayı musallat ederdin.
Otuz bir mart bin dokuz yüz sekiz
Sarıkamış’ın katili otuz üç dereceli pırpırlı, biraderlerle sana tezgah kurmuş;
Emir almaya alışmış medreselinin düzmece fetvasıyla, seni tahtından etmişler; sıra “Böl, parçala, yut’a gelmişti.
Balkanlar, cayır cayır; Kafkasya, kan ağlıyor; Lavrens kılıktan kılığa giriyordu. Beklenmedik anda harbe sokanlar, senin dilini kullanıyor, lâkin senin yolundan gitmiyorlardı; kalpleri darmadağınıktı.
Sen olsaydın, tarihin en büyük kara savaşında; yüz binlerce Mehmetçiğe, bir Alman komuta eder miydi? Yoksa, yeryüzünün provokasyon ajandasına bir yenisi mi eklenecekti?
Çanakkale içinde vurdular beni
Ders alınmayacak; seksen yıl sonra, Srebrenitsa'da, Hollandalı kiralık katiller, çetnikleri kutsayacak; on binler maveraya uçacaktı.
Bir karış yer almadan kahraman olmak nasıl bir çelişkiydi? Yoksa pırpırlar çiçekçide mi satılıyordu? Seni bir kaşık suda boğanlar, İngiliz’in cetvelinden çıkana razı olmuşlar; hezimeti, “zafer” diye sunmuşlardı.
Sorunlu bölgeler kurmuşlar; bir gölü, bir dağı, bir yaylayı... üç ülkeye bağlamışlardı.
Yurtta barış için her şeye değerdi(!)
Yoksa On İki Adalar, hangi meze sofrasında boş bulunup elden çıkmıştı!
Adına hutbe okunan yerlerde şimdi baykuşlar mı ötüyor; sana selam duran adamın torunu, Dünya Bankası’na patron oldu da, ülkenin kanını mı emiyor?
Senin dostların da Gazze’de, Ramallah’ta, Kabil'de, Kerbela'da, Üsküp'te, Grozni’de, Söğüt'te... buluşmak üzere sözleşirler mi?
Kuzey’e karşı Güney’in sevdalısıydın; sen gittin gideli insanlar tarlasında ırgat; beşli çete, Büyük Şeytan’ın kalbinde ne ihanet planları çiziyor, kim bilir?
Sen gittin gideli Kolombiya’da analar, uyuşturucuya kurban verdikleri fidanlarına ağlıyor; Rio’da körpe bedenler, hangi kartelin top model tuzağında, anne olma hayalini ebediyyen unutuyor;
Sen gittin gideli ‘ne mutlu’ uuslar, kardeş kavgasında birbirine düşüyor; sen gittin gideli Bilderbergcinin hem bankası, hem dergisi, hem Manukyan’ı var!
Yüz yılın rövanşını kim kazanacak?
Yüzü kara, kalbi ak; toprağı İncil’le değiştirilen Zimbabveli mi?
İngiliz’in, “Dokuma tezgahında kumaş işlemesin!” diye parmaklarını doğradığı Hintli mi; ataları ateşli silahlarla katledilen Kızılderili mi?
Eşkıya dünyaya hükümran oldu!
Sen gittin gideli!