AKİT MENÜ

Gündem

FETÖ’nün ihanetinin üzerinden 12 yıl geçti

Türkiye’nin yıllara yayılan büyük bir mücadeleyle inşa ettiği demokratik siyasal düzeni, milli iradeyi ve bağımsızlık kararlılığını hedef alan FETÖ’nün 17–25 Aralık yargı kumpasının üzerinden 12 yıl geçti. FETÖ’cü hainler, 17 Aralık 2013’te harekete geçerek yalan ve iftiralarla, düzmece tapeler ve sahte delillerle hazırladıkları yolsuzluk kılıflı operasyonla iktidarı devirmeye çalıştı.

Haber Merkezi
Güncelleme Tarihi:

Sebahattin Ayan  İstanbul

Dershanelere yuvalanan FETÖ İblisleri, MİT kumpasıyla karanlık emellerine ulaşamayınca bu kez devleti zor duruma düşürmek ve AK Parti hükümetine birçok koldan darbe vurmak için yargıdaki mankurtlarını devreye soktu. 17 Aralık 2013’te harekete geçen Fethullahçı hainler, yalan ve iftiralarla, düzmece tapelerle ve sahte delillerle hazırladıkları yolsuzluk kılıfı operasyonuyla iktidarı devirmeye çalıştı.

 

DERSHANE SONUN BAŞLANGICI

40 yıl boyunca İstihbarattan Emniyete, TSK’dan Yargıya kadar devletin kritik kurumlarına; STK’ların birçok alanına gizlice yerleşen FETÖ, kurduğu iftira ve kumpas düzenekleriyle sayısız insanı toplum önünde hedef haline getirdi ve itibarlarını zedeledi. Kontrolü altına aldığı medya yapıları, sosyal yaşam üzerindeki etkisi ve yönlendirdiği siyasi aktörler aracılığıyla kamuoyunu adım adım kendi çizgisine alıştırmaya çalıştı. Örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in kurduğu bu karanlık yapının dokunulmazlık algısı, ilk kez velilere yük olan dershanelerin kapatılmasına yönelik adımlarla ciddi biçimde sarsıldı. Ardından Erdoğan ve AK Parti iktidarını hedef alan her hareket FETÖ için sonun başlangıcı oldu.

 

İLK KUMPAS MİT’E

FETÖ’nün yargı içindeki yapılanması, dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da aralarında bulunduğu 5 kişiyi, kapatılan Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinde ifadeye çağırmasıyla birlikte ilk büyük kumpas hamlesini devreye soktu. Ancak o dönem başbakan olan Erdoğan’ın planlanan ameliyatını ertelemesiyle süreç deşifre oldu ve örgütün hesapları bozuldu. Ardından FETÖ, bu kez 17–25 Aralık süreci için düğmeye bastı. Özel yetkili savcılıklarda görev yapan örgüt mensubu savcılar, 6 Mart 2013 tarihinde 40’tan fazla kişi hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek” ile “ihaleye fesat karıştırmak” iddialarıyla soruşturma başlattı. Başbakan, bakanlar ve üst düzey devlet yöneticileri de yasa dışı şekilde dinlenerek, şüpheli sıfatı taşımamalarına rağmen dosyaya dahil edildi. Sürecin kritik aşamasında, 25 Aralık kumpasının kilit ismi olan savcı Muammer Akkaş, 17 Aralık 2013’te emniyete talimat vererek soruşturmanın tamamlanmasını ve fezlekenin kendisine iletilmesini istedi. FETÖ’nün firari sanıklarından Zekeriya Öz ve Celal Kara, 17 Aralık günü büyük bir operasyon başlattı. Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın çocukları ile iş adamları Ali Ağaoğlu ve Rıza Sarraf gibi isimleri gözaltına alındı. Bakan Güler ise baskınlardan oğlu gözaltına alınınca haberdar oldu. Fetullahçı savcıların, İstanbul Başsavcısı’na haber vermemesi ve UYAP’a girilmemesi hukuksuzluğu ele verdi.

 

ERDOĞAN TEK BAŞINA DİRENDİ

Operasyon günün sabahında bazı gazetecilerin maillerine operasyon bilgileri, hazırlanmış haberler, fezlekeden detaylar gönderildi. Montajlanmış kayıtlar 17 Aralık sabah saatlerinden itibaren Zaman, Bugün ve Taraf gazetelerinin internet sitelerinde çarşaf çarşaf yayımlandı. FETÖ’cü savcıların hukuksuzlukları, 17 Aralık’ın milli iradeye müdahale amacı taşıdığını ortaya koydu. Kirli operasyonu gören Erdoğan ise darbe girişimine direndi. Halkın da desteğiyle FETÖ’nün 17 Aralık yargısal darbe girişimi püskürtüldü. Bu süreçten sonra FETÖ’nün karanlık, zorba ve acımasız örgüt yapısı çorap söküğü gibi günden güne sökülmeye başladı... FETÖ’cüler tek tek kumpasın hesabını verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, 17 Aralık kumpasına ilişkin 621 sayfalık iddianame hazırlayarak, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Birçok FETÖ iddianamesinde olduğu gibi bu iddianamenin de 1 numaralı şüphelisi elebaşı Fetullah Gülen olurken, eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Hamza Tosun ve Yasin Topçu’nun aralarında olduğu 67 sanıklı dava 18 Mart 2019’da sona erdi.

 

KUYRUKLARINI KISIP KAÇTILAR

FETÖ kumpasının baş aktörlerinden örgüt üyesi savcılar adalet önünde hesap vermek yerine firar etti. Görevden uzaklaştırılan savcılardan Muammer Akkaş, Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç, yurt dışına kaçarken Emniyetteki FETÖ mensuplarına yönelik 22 Temmuz 2014’te başlayan operasyonlarda, çok sayıda emniyet müdürü ve polis gözaltına alındı.Mahkeme heyeti, birçok sanığı “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına hükmetti. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile ülke dışına kaçan birçok örgüt mensubu sanığın ise dosyaları firari olmaları nedeniyle ayrıldı.

Yorumlara Git

Yunan Bakan Dendias “Türkiye varken her şey ikinci planda” Türkiye en büyük tehdit

İngiltere’ye kaçmışlardı! Adliye vurgununda flaş gelişme

‘Kabul ediyorum inkar edemem’ Azılı muhalif Özkök'ten bomba Erdoğan itirafları

20 kilo veren ırkçı Tanju hastalığını açıkladı: Kanser…

Asgari ücret heyecanlandıran açıklama: Cumhurbaşkanı müdahale edecek, 30 bin liraya çıkarılacak!