Gündem
Yok artık Ruşen! Bu nasıl bir cehalet?
Fondaş yayıncı ve sözde ‘İslam Uzmanı’ Ruşen Çakır, Mehmet Akif Ersoy’un gözaltına alınma sürecini işlediği programında aslında bu topraklara ve değerlerine ne büyük bir cehalet içinde olduğunu gözler önüne serdi. Çakır, İstiklal şairi M. Akif Ersoy’un Safahat adlı külliyatını 'Sefahat' diye anarak “M. Akif Ersoy’un kitabıydı değil mi Sefahat. Öyle bir olay mı yaşıyorlar. Yoksa organize bir suç mu işliyorlar” ifadeleriyle büyük bir cehalete imza attı.
Kendisini ‘İslam uzmanı’ olarak lanse eden ve biyografisinde Marmara Üniversitesi’nde "Çağdaş İslami Siyasi Düşünce ve Türkiye", Buffalo New York Devlet Üniversitesi'nde ise "İslam, Demokrasi ve Sivil Toplum" dersleri verdiği ifade edilen fondaş yayıncı Ruşen Çakır, Medyascope YouTube kanalında Müslüman karşıtı yazar Kadri Gürsel ile yaptığı programda büyük bir cehalete imza attı. Programda, gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alınması konuşulurken Çakır, İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy’un eserine atıfta bulunmak isterken cehaletini de gözler önüne serdi.
ÖYLE BİR ŞEY Mİ YAŞIYORLAR!
Çakır, Mehmet Âkif’in en önemli eseri olan Safahat’ı “Sefahat” olarak telaffuz ederek, “Mehmet Akif Ersoy’un kitabıydı değil mi ‘Sefahat’? Öyle bir olay mı yaşıyorlar. Yoksa organize bir suç mu işliyorlar” ifadelerini kullandı.
Oysa sefahat kelimesi, Türkçede “zevk ve eğlenceye düşkünlük, hovardalık” anlamına gelirken; Safahat, Mehmet Âkif Ersoy’un 1911–1933 yılları arasında kaleme aldığı şiirlerini bir araya getiren, yedi kitaptan oluşan kapsamlı bir külliyatı ifade ediyor.
Safahat, bireysel duygulardan çok toplumsal sorunları, ahlaki çöküşü, yoksulluğu, inancı ve milli mücadele ruhunu merkeze alıyor.