Gündem
Aile için önemli uyarı: Bir milletin yok edilmesi planıydı
Konya Aydınlar Ocağı tarafından düzenlenen programa katılan Yeni Akit Gazetesi yazarı Recep Öncel sözlerinin başında Türkiye’de bir dönem uygulamaya çalışılan Aile Planlamasının DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) tarafından yürürlüğe koyulduğunu belirterek “Bu büyük bir hata idi. Konya kadar toprağı olmayan İsrail’de 8-10 çocuk teşvik edilirken, Türkiye’de ailelerin çocuk yapmamaya özendirilmesi, savaşlarla mağlup edilemeyen bir milletin yok edilmesi plânıydı” dedi.
Konevi derneği salonundaki programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü aile yapısının sanal âlem ve kapitalizmin saldırısı altında olduğuna dikkat çekerek “Bu saldırı karşısında şu anda darmadağın halde görünüyoruz ama direnmek zorundayız. Direnmezsek dünyayı buldozer gibi ezip geçecekler. Hz. Muhammed (AS) den sonra Peygamber gelmeyeceğine göre dünya, Müslümanlık vazifelerini yapabilenlerle dönecek” dedi.
Ailelerin çocuklarına karşı sorumlulukları olduğunu hatırlatan Güçlü, bu sorumluluk, 50-60 yıl önce köyden şehre göç edenler tarafından ‘çocuğa iyi bir isim vermek olarak’ algılanıp diğer sorumluluklar ihmal edilmiş. Öğütle değil de nasihatle yol alabilmiş olsaydık toplum bu kadar hasar görmezdi. Zira öğüt sözle yapılır ve sıkıcıdır, nasihat yaşamakla verilir ve öğreticidir” diyerek sözlerini tamamladı.
Daha sonra kürsüye gelen Akit gazetesi yazarı Recep Öncel sözlerinin başında Türkiye’de bir dönem uygulamaya çalışılan Aile Planlamasının DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) tarafından yürürlüğe koyulduğunu belirterek “Bu büyük bir hata idi. Konya kadar toprağı olmayan İsrail’de 8-10 çocuk teşvik edilirken, Türkiye’de ailelerin çocuk yapmamaya özendirilmesi, savaşlarla mağlup edilemeyen bir milletin yok edilmesi plânıydı” dedi.
Toplumun temel taşının aile olduğunu ifade ederek konuşmasını sürdüren Öncel “Aile olmak bize dinimizin emridir. Peygamber Efendimiz (Evlenip çoğalın, çünkü ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuz ile iftihar edeceğim” buyurmuştur. Hal böyle iken doğurganlığı azaltmaya çalışmak, bu iftiharı engellemeye çalışmak anlamına gelir” diyerek devam etti.
Toplumda yaşanan ahlâkî dejenerasyona da vurgu yapan Öncel “Bir zamanlar meşhur bir üniversitede öğrencilere prezervatif dağıtılmıştı. Düğünlerde insanlar çıplaklıkta yarışır hale geldi, getirildi. Aile kurumu kötüymüş gibi lanse edildi. Algı operasyonlarıyla millet yanlışa yönlendiriliyor. Ülkemizde, nüfus artışının açlığa sebep olacağı gibi bir korku empoze edilmeye çalışıldı. Çok çocuk yapmamak bir Yahudi projesiydi ve kendi ülkelerinde çok çocuk yapmayı teşvik ettiler. Gelir dağılımı âdil olsa kim aç kalır, açıkta kalır; insanlar refah içinde olur” diye konuştu.