Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avrupalı Türk toplumunu kimseye ezdirmeyiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupalı Türkleri hedef alan muhalefete ve ırkçı saldırılara karşı sert mesajlar verdi. "Bizi ezmeye çalışan kifayetsizlere hadlerini bildiririz" diyen Erdoğan, gurbetçilere seslenerek: "Size kimse parmak sallayamaz, Türk toplumunu kimseye ezdirmeyiz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu'nda "Uluslararası Demokratlar Birliği Heyetini Kabul Programı"nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Müslümanlar sancılı günler yaşıyor. Yurt dışındaki millet varlığımızın bugünkü seviyelerine ulaşması, hiç ama hiç kolay olmadı. Rüzgara karşı yürüdük, ırkçı saldırılara maruz kaldık." ifadelerine yer verdi.
Konuşmasının merkezine yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarını ve İslam dünyasının yaşadığı sancıları ele alan Erdoğan, muhalefetin gurbetçilere yönelik tutumunu "edepsizlik" olarak nitelendirdi. Avrupalı Türklerin hem ırkçı terörle hem de içerideki "trol ordularıyla" mücadele ettiğini belirten Erdoğan, "Türkiye ile ilgili güzel bir cümle duymaya tahammülleri yok" dedi.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Avrupa'dan Asya'ya, ABD'den Avustralya'ya yurt dışında yaşayan 7 milyonu aşkın vatandaşımızın tamamına selamlarımı sevgilerimi iletiyorum.
İsrail'in insanlık dışı saldırıları sebebiyle enkaz yığınına dönen Gazze'de 2 milyonu aşkın Filistinli çok zor şartlarda hayata tutunmaya çalışıyor
Müslümanlar olarak Filistin'de Lübnan'da Sudan'da ve dünyanın birçok yerinde kardeşlerimiz sancılı günler yaşıyor.
Bu sene 21'inci yaşına giren Uluslararası Demokratlar Birliği, Avrupa'nın 17 ülkesinde 38 bölge başkanlığı ve 253 şubesiyle çok önemli çalışmalar icra ediyor.
Birlik, gurbeti sılaya dönüştüren yurt dışındaki vatandaşlarımızın her türlü sorunu ile sağ olsun yakından ilgileniyor. Avrupa'nın en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri olan Uluslararası Demokratlar Birliği geliştirdiği projelerle kritik bir misyonu yerine getiriyor.
Kültürel Irkçılık, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı gibi husumeti körükleyen fiil ve söylemlere karşı mücadele yürüten birliğimize çalışmalarında başarılar diliyorum. Birliğin bu noktaya gelmesinde payı olan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
'YURT DIŞINDAKİ VARLIĞIMIZ HİÇ KOLAY OLMADI'
Yurt dışındaki millet varlığımızın bugünkü seviyelerine ulaşması, hiç ama hiç kolay olmadı. Rüzgara karşı yürüdük. Irkçı saldırılara maruz kaldık, yaban ellerde tutunabilmek için herkesten fazla çalıştık, ötelendik, horlandık, fidan gibi gençlerimizi gözleri ışıl ışıl yavrularımızı ırkçı teröre kurban verdik.
Aynı maziyi paylaştığımız, aynı ufka daldığımız, dünyaya ve geleceğe aynı pencereden baktığımız soydaş ve akraba topluluklarımıza da sizler vasıtasıyla muhabbetlerimi iletiyorum.
Sene sonu kapasite geliştirme ve eğitim çalıştayınızın, Avrupalı Türkler başta olmak üzere yurt dışındaki vatandaşlarımız ve kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Sözlerimin hemen başında; mübarek üç aylarınızı ve bu gece idrak edeceğimiz Leyle-i Regaibinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum.
Rahmet ve mağfiret ikliminin kalplerimizi kuşattığı bu önemli gecenin 86 milyon vatandaşımızla birlikte gönül coğrafyamız ve tüm İslam alemi için hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor:
"Mümin yeşil ekine benzer. Rüzgarla eğilir fakat yıkılmaz. Rüzgar sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mümin de böyledir. O da bela ve musibetler sebebiyle eğilir fakat yıkılmaz."
Evet, Müslümanlar olarak Filistin'de, Lübnan'da, Sudan'da ve dünyanın birçok yerinde kardeşlerimiz sancılı günler yaşıyor. İsrail'in insanlık dışı saldırıları sebebiyle enkaz yığınına dönen Gazze'de 2 milyonu aşkın Filistinli çok zor şartlarda hayata tutunmaya çalışıyor.
Sınırımızın hemen öte tarafında 14 yıllık mücadelenin ardından Suriye halkı, içerden ve dışardan yapılan sabotajlara rağmen ülkelerini yeniden toparlamak, yeniden ayağa kaldırmak için canhıraş bir çaba gösteriyor.
Avrupa'dan Asya'ya kriz ve belirsizlik dalgasının yükseldiği bir dönemde bela ve musibet rüzgarları karşısında yıkılmamak için her zamankinden daha fazla dayanışmaya, daha fazla kardeşliğe ihtiyaç duyuyoruz.
Gazze ve Filistin başta olmak üzere kanla, acıyla, gözyaşıyla yoğurulan topraklarda hayat ve haysiyet mücadelesi veren tüm kardeşlerimiz için üç ayların ve Regaip gecesinin huzur ve felaha vesile olmasını diliyorum.
Dualarınızda bu kardeşlerimizi de unutmamanızı sizlerden ayrıca istirham ediyorum. Rabbim işimizi kolaylaştırsın. Kavlimizi ve kardeşliğimizi güçlendirsin diyorum.
Kıymetli misafirler, Bu sene 21. yaşına giren Uluslararası Demokratlar Birliği, Avrupa'nın 17 ülkesinde 38 bölge başkanlığı ve 253 şubesiyle çok önemli çalışmalar icra ediyor.
Birlik, gurbeti sılaya dönüştüren yurt dışındaki vatandaşlarımızın her türlü sorunuyla sağ olsun yakından ilgileniyor.
Avrupa'nın en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri olan Uluslararası Demokratlar Birliği; geliştirdiği projelerle, yürüttüğü faaliyetlerle kritik bir misyonu yerine getiriyor.
Anavatanından binlerce kilometre uzakta yaşayan kardeşlerimizin demokratik ve aktif katılımlarının yükseltilmesi, asimile olmadan bulundukları topluma entegrasyonu; siyaset, ekonomi, ticari ve sosyal hayatta güçlü bir varlık gösterebilmesi ve her alanda daha iyi konumlara gelebilmesi için yoğun çaba harcayan Uluslararası Demokratlar Birliği'ne bir kez de sizlerin huzurunda yürekten teşekkür ediyorum.
Bunların yanında kültürel ırkçılık, ayrımcılık, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı gibi nefret içeren, husumeti körükleyen fiil ve söylemlere karşı mücadele yürüten birliğimize çalışmalarında başarılar diliyorum.
Kuruluşundan bugüne Uluslararası Demokratlar Birliği'ne emek veren, faaliyetlerine katkı sunan, birliğin bu noktaya gelmesinde payı olan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Birliğin farklı kademelerinde görev almış, yurt dışındaki vatandaşlarımız için fedakarca uğraşmış fakat bugün aramızda olmayan kardeşlerimize de Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.
Değerli kardeşlerim, bir defa şunun hepimiz farkındayız, bilincindeyiz. Yurt dışındaki millet varlığımızın bugünkü seviyelerine ulaşması hiç ama hiç kolay olmadı. Rüzgara karşı yürüdük. Irkçı saldırılara maruz kaldık. Yaban ellerde tutunabilmek için herkesten fazla çalıştık.
Ötelendik, örselendik, horlandık. Fidan gibi gençlerimizi, gözleri ışıl ışıl yavrularımızı, elleri nasırlı kardeşlerimizi ırkçı teröre kurban verdik. Sizler orada Sirkeci'den kalkan trenin arkasından el sallayan, su serpen mahzun gönüller burada hasret çekti, bedel ödedi, zorluklara göğüs gerdi."..