Ekonomi
NTE tesisinin temeli 2026’da atılacak
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2026’da Sakarya Gaz Sahası’nda üretimin iki katına çıkacağı müjdesini verdi. Bayraktar, ayrıca gelecek yıl Eskişehir Beylikova’da da nadir toprak elementleri (NTE) endüstriyel tesisinin temelini atacaklarını duyurdu.
BUĞRA KARDAN İSTANBUL
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İstanbul Finans Merkezi’nde ekonomi gazetecileriyle bir araya geldi.
Bayraktar, buluşmada nadir toprak elementlerinden (NTE), enerji arama ve tarama faaliyetlerine, nükleer yatırımlara kadar pek çok konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Bu açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
8.000 MW’LIK HEDEF TUTTU
Odaklandığımız alan çok. Bir tanesi Türkiye’nin artan enerji talebi. Talep hızla büyüyor, büyüyecek. Çünkü enerjide veri merkezleri var, elektrikli araçlar var. Yine önümüzdeki süreçte soğutma kaynaklı elektrik talebi olacak. Yani bunu temmuz ve ağustos aylarından itibaren görmeye başladık. Dolayısıyla 20-30 yıl içinde beklediğimizin ötesinde talep artışı söz konusu olabilir. Bir tanesi de enerji için ödediğimiz döviz ve fatura. Onu indirmeyle alâkalı amaç var. Ve tabii Türkiye’nin iklim hedefleri. İşte bu sene 2026, 31. Taraflar Konferansı Türkiye’de. Dolayısıyla biraz daha anlamlı, ev sahibi ülke olmanın getirdiği şeyle Türkiye’den beklentilerin de yükseldiği bir süreçte olacağız. Orada da ülkemizin 2053’te dekarbonize olmuş bir ekonomiye gitmesi için yapılması gerekenler var.
2026’da bizi ne bekliyor? Elektrik tarafında bizi bekleyen önemli konulardan bir tanesi; yenilenebilir enerjide 2035 için ortaya koyduğumuz 120 bin megavata güneş ve rüzgârda gitme vizyonu için çalışacağız. Bu yıl yaptığımız santraller 2026’da da devam edecek.. Yani yenilenebilirde büyümeye devam edeceğiz. Bu sene ne yaptık? Bu sene yaklaşık 6.500 megavat güneşle bitireceğiz. 2035 hedefini tutturmak için güneş ve rüzgârda 7-8 bin megavat yeni kapasite devreye almamız lâzım. Bu seneyi rüzgârda da 1.920 megavatta tamamlayacağız. Aşağı yukarı bu sene 8.000 megavatlık hedefimizi tutturuyoruz.
2026’da yenilenebilirde bu kapasiteyi inşallah belki daha da yüksek yapmak suretiyle gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Burada sorularda da vardı, YEKA’lar devam edecek mi? Evet, edecek. Biz her yıl yaklaşık 2.000 megavatlık bir yeni kapasiteyi, yeni kapasite tahsisini, ihaleleri yapmayı düşünüyoruz. Malumunuz bu sene 3.800 megavat oldu, çünkü 2024’ün yarışmaları 2025’in başına kaymıştı. Dolayısıyla onları da dahil ettiğimizde 3.800 megavatlık kapasiteyi biz tahsis ettik ve 630 milyon dolarlık bir katkı alarak bu ihaleleri gerçekleştirdik. Benzer şekilde 2026’da da YEKA ihalesini inşallah yine en az 2.000 megavat olmak üzere yapacağız.
2026, büyük ölçekli projeleri, imzaların atıldığı bir yıl olacak inşallah. Burada Körfez ülkelerinden şirketlerin çalışmaları devam ediyor. Onların da inşallah artık hukuki anlamda süreçlerin başladığı, imzaların atıldığı bir süreci 2026’da göreceğiz. Burada üzerinde çalıştığımız güneş projeleri. Bunlar, yenilenebilir ve depo projeleri.
Yüzer GES konusu gündem oldu. Yüzer GES’i YEKA’yla biz aslında tanıtmış oluyoruz. Yüzer GES’te büyük bir potansiyel var. Bu potansiyelin çoğu da devlete ait EÜAŞ’ta. Çünkü EÜAŞ’ın elinde Atatürk Barajı var, işte Karakaya var, Keban var. Bunların çok önemli rezervuar yüzeyleri mevcut. Burada da yine belki özel sektörle, belki EÜAŞ eliyle böyle bir 3.000 megavata yakın bir Yüzer GES’i de en kısa sürede hayata geçirmek istiyoruz. Yani Yüzer GES bizim yoğunlaşacağımız yeni alanlardan bir tanesi olacak.
Offshore rüzgârla alâkalı 2026 yılı içerisinde önemli bir süreç yaşayabiliriz, onu planlıyoruz. Yani orada da bir YEKA benzeri bir modelle offshore rüzgârı açmayı hedefliyoruz.
Elektrik tarafında 2026’da altyapıyla ilgili yatırımları duyacaksınız. Özellikle bu kadar yenilenebilir yapmak için bizim mutlaka daha güçlü bir şebekeye ihtiyacımız var. Yani elektriğin otobanlarını inşallah bu sene inşa etme noktasında önemli adımlar atacağız.
DAĞITIM ŞEBEKESİ İÇİN 1 TRİLYONLUK YATIRIM PLANI
Dağıtım şebekesi düzeyinde yaklaşık 1 trilyon liralık yatırım öngörümüz var. Bunun bir kısmı genişleme, bir kısmı yenileme, bir kısmı bakım yatırımı olacak. Yani her yıl 200 milyar lira biz bu alana yatırım yapacağız. Dolayısıyla altyapıda çok yoğun bir gündem ve iş bizi bekliyor,
Gelinen noktada Türkiye’nin baz yük santrale ihtiyacı var. Yani 7/24 çalışabilecek, bize her an elektrik verebilecek bir alan. Orada da 2026 yılını önemli bir yıl olarak görüyoruz.
2026 yılı içerisinde Kırklareli’nde yaklaşık 850-900 megavatlık bir doğal gaz santralini devreye alacağız. Ve inşallah gelecek yıl hem yerli hem ithal kömürle ilgili yeni santrallerin, kapasitelerin belki çalışmaya başlayacağı bir süreci yaşayacağız.
İLK REAKTÖR BİZİM İÇİN ÖNEMLİ
Gelecek yıl için önemli bir konu da Akkuyu’nun birinci reaktörünün devreye girmesi. Akkuyu’da 2026’da elektrik üretimine başlamayı hedefliyoruz. İlk reaktör ülkemiz için çok kritik. 1955-56’larda başlayan Türkiye’nin nükleer serüveninde 70’inci yıldayız. 70’inci yılda Türkiye nükleerden elektrik inşallah üretir hâle gelecek.
2026 yılında SMR, küçük modüler reaktörle ilgili Meclis’e bir kanun taslağı sevk edeceğiz. Dolayısıyla bu SMR’lara bir hukuki çerçeve kazandıracağız.
Yatırımcıların yollarını açmak için elimizden geleni yapıyoruz. Neredeyse 4 yılı bulan bu izin süreçlerini 2 yıla düşürmek için ilk adım attık. O konuyla alâkalı düzenlememiz temmuz ayında Meclis’ten geçti. İşte yapı ruhsatı ve imar gibi konular bizim bakanlığımız bünyesinde olacak ve inşallah 2026’dan itibaren bu süreçler ciddi anlamda hızlanacak.
GERİ SAYIM BAŞLADI
NTE de ehemmiyet taşıyor. Beylikova’da 2026 içerisinde endüstriyel tesisin temelini atmayı hedefliyoruz. Tabii şu anda bu tesisle alâkalı çok önemli bir projelendirme safhasındayız. Görüyoruz ki NTE’ler aslında ‘diğer kritik madenler’ olarak adlandıralım çok önemli. Hani biz sadece ‘NTE’ diyoruz ama aslında ‘Kritik madenler’ demek lâzım. Bu konulara da yoğunlaşacağız. Türkiye’nin kaynaklarını tespit ve bir an önce ekonomiye kazandırmakla ilgili yoğun bir mesai harcayacağız.
NTE’leri anlattık, anlattık, gene anlatamadık. Yine Amerika’ya bunları verdiğimizi söyleyenler var. Yani öyle bir şey olmadığını bir kez daha ifade ediyorum. Dolayısıyla NTE’lerde biz şu anda yüzde 92-93’lerde bir saflığa gelmiş durumdayız. Yani proseste öyle bir noktadayız. Biz farklı ülkelerle görüşüyoruz. Çin’le de görüşüyoruz. Ama Çin’in bu konudaki tutumu özellikle bu teknolojiyi dışarıya vermemekle alâkalı zaten en önemli stratejik şey olarak bunu kendilerinde görüyorlar. Ama Avustralya olsun, Güney Afrika, Avrupa ülkeleri olsun teknoloji kısmıyla ilgili görüşüyoruz.
Eti Maden’i de farklı bir yere getirmeyi istiyoruz. Bunu bizim milli maden şirketimiz olarak konumlandırmak ve daha aktif yapmayı arzu ediyoruz. Eti Maden, üretimini ve ticaretini yapıp yılda 1.2 - 1.3 milyar dolar ihracat geliri olan şirket. Ama biraz yani bor etrafında sıkışmış bir şirket. Biz de diyoruz ki ‘Bu potansiyel, bu birikim, bu şirket milli bir şampiyona nasıl dönüştürülebilir’. Eti Maden’in tabii ki borda yapacakları var. İşte şirket, Balıkesir Bandırma’da bor madenlerini katma değerli hâle dönüştürüyor. Daha farklı alanlar var ama Eti Maden niye bakır çıkaran, altın madeninde olan bir şirket olmasın? Hem Türkiye’de hem yurt dışında neden faaliyet yürütmesin?
Malumunuz, Nijer’de bizim bir altın yatırımımız var. Biz şimdi yurt dışı operasyonlarında Eti Maden ile MTA-I’yi bir araya getirdik. Bir tanesi arama tecrübesini ortaya koyuyor, bir tanesi üretim konusunda ve finansal gücüyle ön planda bulunuyor. Dolayısıyla bu şirketlerimiz şimdi inşallah işte Afrika’da, Orta Asya’da, dünyanın farklı yerlerinde daha aktif olacaklar. İşte Pakistan’da petrol doğal gaz alanında bir anlaşma imzaladık 5 sahada. Pakistan’da madende de olmak istiyoruz. Dolayısıyla Eti Maden’e farklı rol biçeceğiz. Bunu milli maden şirketimiz olarak konumlandıracak adımları atacağız.
8 MİLYON HANENİN İHTİYACI KARŞILANACAK
Petrol ve doğal gaz tarafında da 2026 biraz daha farklı bir yıl olacak bizim için. Türkiye Petrolleri Gabar’da çok önemli bir petrol buldu ve bunu üretti ve üretiyor. Ama biz, sanki Gabar’da 80 bin varil günlük üretimle böyle platoya yaklaştık gibi.
Sakarya Gaz Sahası’nda 2026 yılında üretim inşallah iki katına çıkacak. Yani bu çok kritik bir şey bizim için. Tabii üretimi farklı bir yöntemle yapmamız açısından da bir ilk olacak çünkü Osman Gazi Yüzer Üretim Platformu’ndan bu iki kat üretime çıkma konusunu yapmış olacağız. İkinci FPU’muzun üretimi ise devam ediyor. O, 2027 sonunda oradan hareket edecek ve 2028’in inşallah ilk çeyreğinde Türkiye’de olacak. Onunla beraber bugünkü üretimi dört katına çıkarmış olacağız. Dolayısıyla 2026 özelinde Sakarya Gaz Sahası’nda FPU’nun devreye alındığı, Osman Gazi Yüzer Üretim Platformu’nun uygulamaya geçirildiği ve üretimin iki katına çıkıp yaklaşık 8 milyon hanenin ihtiyacını kendi gazımızla karşıladığımız bir sürece gidiyoruz. Bu yaklaşık 7.5 milyar metreküp eder. Bugünkü rakamlarla da 3.2 milyar dolarlık hani şu andaki doğal gaz fiyatlarıyla 3.2 milyar dolarlık bir ithalatı bu şekilde önlemiş olacağız.
DİYARBAKIR’DA KAYA PETROLÜ ARANIYOR
2026’nın önemli olaylarından bir tanesi Diyarbakır’da fracking konusu. Yani çatlatma yöntemiyle üretim. Bu da malumunuz dört blokta Amerikalı ortaklarımızla yaptığımız bir faaliyet. Diyarbakır’da kaya petrolü olduğunu düşündüğümüz saha, bu dört bloğun yaklaşık 10-12 katı büyüklüğünde aslında. Yani biz o büyük alanın, yaklaşık 7.200 kilometrekarelik alanın sadece 600 kilometrekaresinde bu çalışmayı ve bu ortaklığı yürütüyoruz. Ve 2026, yatay sondaj ve çatlatma yapacağımız bir iş. 2026 bu açıdan bizim için önemli. Gerekenleri yapıyoruz. Bunu Trakya’ya taşıma planımız var 2026 için.