Gündem
Sokakta değil yargıda aklanın
Her fırsatta vesayetçi zihniyetini ortaya dökmekten çekinmeyen ve toplumsal huzuru hedef alan malum odaklar yine umudunu kaosa bağladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yönettikleri belediyelerdeki yolsuzlukların üzerini örtmek için sokağı kullanmaya çalışırken; FB Başkanı Steven Sadettin Saran’ın gözaltına alınmasını fırsata çevirmek isteyen karanlık ellerin, “taraftar”ları sahaya sürerek, “hükümet istifa” sloganları attırması provokasyon girişimi olarak değerlendirildi.
HUZURUNU KİMSE BOZMAZ
Konuya ilişkin Akit’e değerlendirmede bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Erdem, şunları söyledi: “Bu tür olayları provoke etmek yanlıştır. Neticede bireysel olaylar. Koskoca Fenerbahçe camiasına kimse bunu mal edemez. Kulübü bağlayan bir tarafı yok. Bunu bahane edip taraftarları sokağa dökmek provokasyondur. Gezi olaylarında da benzer şeyler yaşadık. İBB soruşturmasında benzer provokasyonlar olmuştu. Toplumun huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı yok. Maalesef CHP zihniyetinin devlete karşı halkı sokaklara dökme gibi bir anlayış var. Bunu şiddetle reddediyoruz. Kendi kazdıkları kuyuya düşerler!”
SUÇLUNUN İMTİYAZI BEYHUDE
Türkiye Yüzyılı Partisi Genel Başkanı Murat Şahin de şunları dile getirdi: “Vesayetçi odaklar, adli bir vakayı bir kez daha siyasi kalkışma provasına dönüştürmeye çalışmaktadır. Sadettin Saran’ın uyuşturucu soruşturmasını ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganlarıyla gölgelemeye kalkanlar toplumun huzuruna kastetmektedir. Sergilenen bu tiyatro adaleti sokak baskısıyla sindirme operasyonundan başka bir şey değildir. Kirli ellerin devreye girdiği bu senaryo, suçluların imtiyazını korumayı amaçlayan beyhude bir çabadır. Saraçhane’deki Özgür Özel’in çatışma dilinden beslenen bu provokasyon dalgası, toplumsal kaosun fitilini ateşlemeyi hedefleyen zaman ayarlı bir bombadır. Eski Türkiye’nin karanlık günlerini özlemle anmaktadırlar. Seçilmiş meşru iktidarı ve devletin sarsılmaz iradesini hedef alan açık bir provokasyondur. Milletin feraseti ve devletin kararlılığı, uyuşturucu baronlarından ve kaos lobisinden medet uman bu kirli ittifakın oyunlarını her zaman olduğu gibi bozmaya muktedirdir.”
MUSTAFA KEMAL GELSE NE DER?
Gazeteci Yazar Mehmet Fırat ise şöyle konuştu: “Bir taraftan yürütülen asrın yolsuzluk soruşturması diğer taraftan ‘Türkiye’nin Epstein dosyası’ diyebileceğimiz uyuşturucu, fuhuş operasyonları. Çürümüş sistemin toplumu ne hale getirdiğini ibretle seyretmekteyiz. Bu güne kadar dokunulamayan kesimlere adaletin kılıcı dokunmaya başlayınca rahatsız olmuş olacaklar ki soluğu Mustafa Kemal’in yanında almaya başladılar. Burada garip olan, nerede hırsız, yolsuz, sahtekâr, uyuşturucu müptelası, fuhuş organizatörü varsa kendini Mustafa Kemal’in gölgesinde koruma altına almaya çalışmasıdır. Saran’a yapılan uyuşturucu ve fuhuş operasyonunun Fenerbahçe ve Mustafa Kemal ile ne alakası var? Bu güne kadar dokunulamazlardı, her haltı yerler bedelini Müslüman Anadolu insanı çeker; darbeler, işkenceler, hapisler, yokluk, sefalet olarak bu vatanın insanları çekerdi. Şimdi tezgahları başlarına geçince başta FETÖ mihrakları olmak üzere, pek çok ajan kaos planı tezgahlamaya çalışıyor. Yolsuzluk, sahtekârlık, fuhuş, uyuşturucu operasyonlarının Mustafa Kemal ile alakasını kuranların ayrıca 5816’dan da yargılanmaları gerekir. Mustafa Kemal’in askeri olunca bu pisliğe bulaşmak ve suç işlemek mubah mı oluyor? Her Mustafa Kemal’in askeri olan bu suçları işleyebilir mi demek? Bu suçlar ancak Mustafa Kemal’in kurduğu düzende işlenir ve biz de onun askerleriyiz mi demek isteniyor?”